Köşe Yazıları

Faydalı Bilgiler 1

yazar-banner-aykut-gurel

Yıllardır Hit şarkı nedir, bir şarkının Hit olup olmadığını nasıl anlarız meselesinde sıkıntılar var.

Defalarca duyduğum “A aa Aykutcum çocuğun bütün şarkıları hit ayol” cümlesinde sözü geçen şarkıları o güne kadar hiç duymamış olmam benim eksikliğim mi acaba diye kendimden çok defa şüphe ettim.

Yok bende bir eksiklik yok, 3 senedir yarı İstanbul yarı Bodrum’da yaşıyorum ve özellikle Bodrum’da sabaha kadar süren bir eğlence hayatının canlı tanığıyım.

Bir şarkı Hit olduğunda bunu farketmemem neredeyse imkansız.

Şimdi rapor veriyorum; son 3 yazdır Bodrum gece hayatında en çok çalan Türkçe şarkılar Yatcaz Kalkcaz, İltimas, Mış Mış, Korkmuyorum, Arada Sırada ve Sevdanın Son Vuruşu. Başka şarkı çalmıyorlar mı diyeceksiniz evet çalınıyor ama bu 6 şarkı gecede 4’er defa çalınıyor. 38 sene eğlence sektöründe olan biri olarak zaten hangi şarkılarda ellerin havaya yükseldiğini de görüyorum bu arada.

Ama 3 gazete okuyorum yarım saat internet turu yapıyorum 25678364975 tane Hitimiz var. YouTube seyredilme sayısı, sosyal medyada YI-KI-LI-YO yazan postlara gelen rt’ler like’lar falan bir şarkıyı Hit yapmıyor malesef.

Şu an “Bağdat” ve “Aşk Şarkılarına Biri Dur Demeli” zamanı mesela. “Bağdat” açık ara önde olmakla beraber ikisi de gerçek Hit oldular.

Ayla Çelik seni yürekten tebrik ederim.

Yaptığımız her şarkıya Hit demek zorunda değiliz. Eğer o Hitse Hit olur zaten. Şarkı yapabilmek başlıbaşına Allah’ın bir lütfudur bununla mutlu olmak yeterlidir. Hit olursa da biraz daha mutlu olunabilir. Tüm kavramları yozlaştırma yıllarındayız maalesef ve Hit kavramı da bundan nasibini aldı. Bunu düzeltmek elde değil, benimkisi sadece bir hatırlatma.

Bir hatırlatma daha;

Eser İşletme Belgesi -yada Eser Kayıt ve Tescil Belgesi- 1980 askeri darbesinden  sonra otoriter devletin  sinemacı, müzisyen tayfası rejime ters işler karıştırmasın, huzur bozmasınlar bir şekilde bunların üretimlerini kontrol altına alalım maksadıyla hazırladığı bir uygulamadır.

1986 yılından itibaren uygulanmaya başlayan yönetmelik korsan kaset ve korsan CD kaosuna çözüm olabilir düşüncesiyle de bir anlamda desteklenmiştir.

Burada ilginç bir noktadan bahsetmeliyim; Bakanlık yönetmelik ilk yayınlandığında tüm yapımcılara gelin bugüne kadar yayınladığınız tüm albümlere eser işletme belgesi verelim çağrısı yapmış. Haliyle o güne kadar özellikle yurt dışı kaynaklı bir çok projeyi izinsiz yayınlayan sektör koşa koşa Kültür Bakanlığı’na gidip yayınladığı –aslında tamamen gayri yasal- tüm abümlerin Kayıt Tescil Belgesini almışlar.

İMÇ’de elinde Elton John, Rod Stewart albümlerinin yada içerisinde Michael Jackson şarkılarının olduğu compilation albümlerin yapımcısı olduğunu gösteren Eser İşletme Belgesine sahip şirketler var. (!)

Başkasının mülkünü gaspedip gecekondu yapan adama “madem el koydunuz gelin de bari tapunuzu verelim” demek gibi bir mesele.

5846 sayılı kanunda ve yönetmeliklerde yapılan iyileştirmelerle bazı olumsuzlıklar giderilmiş elbet ama olayın başlangıcı yukarıdaki gibi biraz yanlış olmuş anlayacağınız…

Gelelim meselenin diğer yanlarına;

belgeyle ilgili yönetmelikte;

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, fikir ve sanat eserlerini içeren yapımlar üzerinde hak ihdas etmek amacı taşımaksızın mali ve manevi hak sahiplerinin söz konusu haklarının ihlal edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilebilmesi amacıyla eserlerin ve yapımların kayıt ve tescilinin yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

yazmaktadır. İlk cümlede açıkca belirtilen “hak ihdas etmek amacı taşımaksızın” ibaresi bu belgenin bir hak oluşturmayacağı anlamına gelmektedir. Zaten bu belgenin verilişi yapım şirketi ve eser sahibi arasında karşılıklı imzalanan sözleşmelere değil muvafakatname denilen altında eser sahibinin yalnızca kendi imzasının yer aldığı belgelere dayanan bir uygulamadır. Dolayısıyla noter tasdiki dahi istenmeyen, kötü niyetli kişilerin sahte evrak kullanarak Kültür Bakanlığı’ndan kolaylıkla temin edebileceği bir evraktır.

Bundandır ki bakanlık “bu belge hak ihdas etme amacı taşımaz” demiştir. Ama elbette bu belgeyi vermek için bir harç yatırma zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir. Bu harçlar, bandrol paraları yıllardır ödeniyor ve nereye gittiğini bilemiyoruz o da ayrı.

Belgenin esaslı çalıştığı nokta Kültür Bakanlığı’ndan CD’nin üzerine yapıştırmanız gereken bandrolü bu belge olmadan alamıyor olmanızdır. Bakanlık bandrolleri kendisine akredite olmuş CD fabrikalarının yetkili kişisine bu belgenin ibrazı şartıyla elden vermektedir. Mesela ben yapım şirketi sahibi olarak kendi yayınladığım bir CD’nin dahi bandrollerini gidip bakanlıktan teslim alamam.

(Kaldı ki bunlar da sahteciliğe engel olamadı, yıllarca başka albümler için alınmış bandroller ilgisiz CD’lerin Kaset’lerin üzerinde yakalandı.)

Eser tescil belgesi olmasına rağmen hukuk süreci yıllardır devam eden onlarca ihlal davası var. Bu belge eser sahibinin hak ihlaline uğramasına engel olmaz sahtekar sahtekarlığını her şart altında yapar.

Yukarıdaki kanun maddesinde yazdığı gibi “ispat kolaylığı sağlaması”, “yararlanma yetkilerinin takip edilebilmesi” gibi olumlu noktalarını reddetmiyorum ama “hak ihdas etmez” ibaresini de gözden kaçırmamak gerekir.

CD üretmeyip sadece dijital platformlarda yayınladığımız bazı single yada albümler için artık eser tescil belgesi alma ihtiyacı duymuyoruz bu doğru. Çok uluslu dijital dağıtıcılarımız bizim onlara teslim ettiğimiz yapımların yasal olarak tamamen “clear” edildiğini tüm hakları eser sahiplerinden usulünce aldığımızı varsayıyorlar. Keza eser sahiplerinden – eser tescil belgesi alıyormuşçasına- gereken tüm muvafakatnameleri almaya da devam ediyoruz. Eser sahiplerinden herhangi biri yapım şirketinin haksız yada izinsiz bir işlem yaptığını iddia eder ve ispatlarsa uluslararası dağıtıcı yapım şirketini kara listeye alıyor ve tüm gelirlerine el koyuyor. Bana sorarsanız dağıtıcı şirketlerle yaptığımız sözleşmelerde özellikle belirtilen bu cezai şart dava edilmekten çok daha caydırıcı bir durum.

Hal böyleyken TRT Kurumunun yayınlayacağı eserlerde Kayıt Tescil Belgesi ibrazını şart koşmasını da pek manalı bulmuyorum.

Bu yazıyı biraz gülümseterek bitirmek istiyorum;

Fikir ve Sanat Eserleri Kayıt ve Tescil Belgesi yalnızca (!) Türkiye’de kullanılan bir belgedir.

Bizden başka hiçbir ülkede böyle bir belge, böyle bir zorunluluk yoktur.

Sevgiler
Aykut Gürel | MüzikOnair

Not. Kayıt Tescil Belgesi meselesinde bilgilerini esirgemeyen Bülent Forta, Doç.Dr Yılmaz Yazıcıoğlu ve sevgili arkadaşım Aydın Kurban’a teşekkür ederim.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu