Müzikonair Dila Kalafatoğlu: Radyo Dinleyicisi Değişerek Büyüyor | Müzikonair
RöportajlarSanatçı Röportajı

Dila Kalafatoğlu: Radyo Dinleyicisi Değişerek Büyüyor

Şarkıcı ve BAU Radyo müzik direktörü Dila Kalafatoğlu ile müzikal yolculuğu ve gelecek projeleri hakkında konuştuk.

Merhaba Dila Hanım MüzikOnair’a hoş geldiniz Öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Müzisyenim ve performans şarkıcısıyım. Söz ve müziği bana ait olan ‘Bi Kalp’ şarkım daha büyük kitlelere ulaşmamda etkili oldu. Aktif bir hayvan hakları savunucusuyum.

 Müzik hayatınız nasıl başladı. Hikayenizden biraz bahsedebilir misiniz? Çaldığınız enstrümanlar var mı?

Aslında çok dramatik şekillerde başlamadı. Tek evin tek çocuğuyum, annem sesimin güzel olduğunu fark edip her türlü konservatuar, tiyatro, müzik, bale sınavına sokuyor. Bende hepsini kazanıyorum o yüzden hayatımın her döneminde en az 2 okul 2 kurs okumuşumdur. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı yarı zamanlı bölümünde korno çalıyordum. Aslında kendimi ilk TRT Çocuk korosunda, daha sonra rahmetli Levent Kırca’nın, Levent Kırca & Oya Başar tiyatrosunda Victor Hugo’nun Sefiller Müzikali’ni oynarken hatırlıyorum.

 Sizi ilk olarak ‘’Star Akademi’’ yarışması ile tanıdık. Birçok değerli sanatçıya vokalistlik yaparak geçmis sahne hayatınızın dolu dolu olduğunu biliyoruz. Peki bugüne kadar hangi sanatçılarla çalıştınız ve Star Akademiye katılmaya nasıl karar verdiniz? Biraz bahsedebilir misiniz?

 Üniversitede okurken Star Akademi yarışmasına katıldım. Jüride dev bir kadro vardı ayrıca müzik direktörlüğünü de Attila Özdemiroğlu yapıyordu. Kızlarıyla beraber büyüdük bir aile olduk. Ayrıca bir Samsun Demir faktörü vardı. Jüride onun adını görüp hemen katılmıştım. Orada tanıştık zaten Samsun abiyle. İyi ki katılmışım.

 Daha sonra başta Kutsi olmak üzere Zeynep Dizdar, Emir, İzel gibi çok sanatçıyla çalıştım işin mutfağını öğrendim. Türkiye’de gezmediğim il kalmadı. Hatta dünyada da Türkiye’yi temsilen Almanya, İtalya, ABD gibi bir ok ülkede Türk Günü yürüyüşlerinde sahne aldım.

Şimdi de en son çalışmanız olan ‘’Ne Yani’’ projenizle ilgili konuşalım isterseniz. Öncelikle bu şarkınızda kimlerle çalıştınız. Gelen geri dönüşlerden memnun musunuz? Nasıl bir çalışma süreciniz vardı ve projenin hikayesinden bahsedebilir misiniz?

Ne yani şarkımın sözü müziği bana ait. Yönetmenliğini Mustafa Özen, düzenlemesini de Berk Kirtiş üstlendi. İzlenmesi her gün artıyor, çok seviniyorum. Tam da bu zamanın ruhu var şarkıda. Nakaratı yoktu şarkının, Samsun abi bu şarkı yüzde 70, yüzde 100 yap. Güzel bir nakarat yazalım dedi. Birkaç kişiye gitti iarkı ama sonunda nakarat da benden çıktı. Çok memnunum.

Bu arada BAU Radyo’da Müzik Direktörlüğü de yaptığınızı biliyoruz. Bu süreç nasıl başladı. Çalışmalarınız nasıl gidiyor. Neler söylemek istersiniz?

Bahçeşehir Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Sinema Televizyon bölümleri mezunuyum. BAU Radyo’da 6 aydır görevdeyim. Bu kadar kısa bir sürede olmama rağmen öğrenci dostlarımla güzel yerlere getirdik. Radyoya gönlünü veren öğrenciler olduğunu gördükçe o kadar mutlu oluyorum ki. Çok mutluyum gençlerle bir arada olduğum için. Radyo’da bildiğim bir alan. Buna en iyi örnek; Türkiye’nin en radyo dostu Bi Kalp şarkısını yaptım, 3 sene geçmesine rağmen hala çalıyorlar. Şu sıralar yeni bir adımımız oldu, Radyo D ile Bau Radyo kardeş radyo oluyor. Yayınlarımıza, haftada bir saat Radyo D çatısı altında devam edeceğiz. Hali hazırda benim de yaptığım ‘’Sektorun Enleri’’ programı devam ediyor. Ve biliyorsunuz ki Muzikonair & BAU Radyo ödülleri artık bir marka oldu. Bu sene çok güzel geçti.

 Araştırmalarımı yaptığımda tiyatro eğitiminizin de olduğunu görüyorum. Bu alanda çalışmalarınızda oldu. Peki nasıl başladınız ve bugüne kadar yer aldığınız tiyatro oyunları, sinema ve dizi projeleri oldu mu. Ayrıca oyunculuk alanında da ilerlemeyi düşünüyor musunuz?

Ben Altan Gördüm hocanın okulundan mezunum. Akademi 35,5. Oyuncululuk da şarkıcılık gibi mesai gerektiren ve isteyen bir iş. Yurt dışında Broadway’de örnekleri var. Pek tabi burada da ikisi birlikte yürütülebilir. Yapanlar da vardır. Olabilir tabii kısmet bu işler.

Günümüzde dijital sektörün yaygınlaşmasıyla beraber radyolara olan ilgi sizce azaldı mı nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Radyo bitmiyor. Arabalarda usb bt çıkmasına rağmen hala en birinci sıralarda gelen kitle iletişim aracı. Son dönemlerde yayınları podcast olarak da kalıcı şekilde dinleme ya da YouTube kanalından videolarıyla da izleme gibi alternatiflere sahibiz. Gelişerek, değişerek büyüyor radyo dinleyicisi.

Kendinize belirlediğiniz mesleki bir hedef var mı? Ne yaparsam bunu başardım diyebilirsiniz?

Ben sahneler konusunda biraz seçici yaklaşıyorum. Gece 4’ e 5’ e kadar sahne almak bana insani şartlar altında çalışmak olarak gelmiyor. Benim 12’ de uykum geliyor:) Bu sebeple enerjisini sevdiğim işlerde ve kişilerle, insani şartlarda, festivallerde ve bayi toplantılarında insanlarla olmak beni çok mutlu ediyor. Güzel sahnelerde, keyifli şarkılarla dinleyici kitlemi genişletmek ve tekamülümü elimden geldiğince iç huzurla tamamlamak hayattaki amacım.

Özellikle sahne deneyiminiz ve aldığınız eğitimlerinizle birlikte birçok yeni çıkan isme kıyasla daha çok deneyimli olduğunuzu görüyoruz. Peki sektöre yeni atılacak olan isimlere neler söylemek istersiniz?

Şans önemli bir faktör, uğruna verdiğiniz tavizler de. Ben sahneyi hiç iş olarak görmüyorum, evim gibi geliyor. Ya da ibadet alanım gibi. Hiç anlamıyorum sahnede içki içip o şekilde çıkan, büyük çoğunluğu ya da heyecandan elini kolunu koyamayıp iki lafı bir araya getiremeyeni…

Yolculuğun en kıymetli anlarını neden bir daha hatırlamayacak kadar içip unutayım ki. Kendinizi bilin konfor alanlarınıza iyi karar verin. Herkesten etkilenmeyin diyebilirim… Çünkü bu öyle bir iş ki sahne ve gösteri sanatlarıyla ilgili yurdumun tüm insanın kendine ait bir fikri var ve üslubu da bilmeyen çok. Sosyal medya alanında ise direkt olarak saldırı olabiliyor.

Hem oyunculuk hem şarkıcılık derken sanatın her dalında sizi görebiliyoruz. Peki aldığınız eğitimler size neler kattı ve bundan sonrası için tv veya radyo alanında da program yapmayı düşünüyor musunuz?

-Radyoda yukarıda da belirttiğim gibi ‘Sektörün Enleri’ isimli programım var. Seviyorum sunmayı, söylemeyi, oynamayı.

İyi bir sesiniz var, sahne ışığınız çok yüksek, görselliğiniz gayet başarılı tüm bunlara dayanarak şarkıcılığın, oyunculuğun yanı sıra modellik yapmayı da düşündüğünüz oldu mu hiç?

-Çok teşekkür ederim. Model olmak için iştahım çok açık.

Röportajımıza katılarak bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? 

-MuzikOnair’sız bir müzikal hayat düşünemiyorum. Hep bizimle olsunlar.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu