Müzikonair Eda Resurreccion Röportajı | Müzikonair
Köşe Yazıları

Eda Resurreccion Röportajı

yazar-banner-simal-envaneter

Eda Resurreccion, hayatını , “NİHAYET” adlı İlk albüm çalışmasını ve albüm hikâyesini, hakkında merak edilenleri ve müzik yolculuğunu Şimal’le Yıldızlar Geçidin de anlattı.

10416704_10152707421197062_1563817261_n

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Sevgili Eda Öncelikle yeni albüm çalışman “NİHAYET raflarda yerini aldı hayırlı uğurlu olsun .Muzikonair.Com Ailesi Olarak Bizleri Kırmayıp Bu Röportajı Bizimle Gerçekleştirdiğin İçin ayrıca Sana Sonsuz Teşekkür Ederiz.

Ben Çok teşekkür ederim Şimal’cim İlk Röportajımı muzikonair.com Şimal’le yIldızlar Geçidi’ne yapıyor olduğumu da belirteyim

Başarılı bir çıkış yaptın, Peki, bu müzik yolculuğunda ki serüvenin nasıl başladı? Yoksa her çocuk gibi kumandayı mikrofon yapanlardan mıydın sende?

Sadece kumanda mı? Saç fırçasını da unutmayalım :) ben gözümü açtığımda şarkı söylüyordum zaten. Âmâ hayatımın bütününün çok büyük bir parçası olan şarkı söyleme ve yazma aşkı, bana, lise bitinceye kadar, bu yolda kariyer yapma hayali kurdurmadı. Ben hep doktor olmayı isterdim. Çok başarılı bir öğrencilik dönemim oldu. Aynı zamanda okul hayatım boyunca bütün okul gecelerinde ve özel günlerinde müzik ve sahne ko0nularında başı çekerdim öğretmenlerimin bile kafasını karıştırmıştım. Acaba bu kız üniversitede ne okusa diye. Bir gün İstanbul’da Selim Çaldıran ile tanıştım küçük yaşta nota bilmeden yaptığım şarkıları dinledi ve çıldırdı, şaşırdı kesinlikle konservatuara gitmem gerektiği konusunda beni hem ikna etti hem de yüreklendirdi. Hemen sınava girdim ve kazandım. Böylece konservatuarla beraber, profesyonelliğe giden yola girmiş oldum

Birden bu albüm yapma fikri nasıl oluştu sende? Mesela hayalini kurduğun bir şey miydi şarkı söylemek? Yoksa medyanın birçok halini biliyorken, birde bu yönünü görmek ve yaşamak mıydı?

Albüm yapma fikri, konservatuar zamanı kafamda şekillenmeye başlamıştı. Tanıdığım herkes şarkılarımı herkesin duyması gerektiğini söylüyorlardı. Kafanıza bir şey koyduğunuz da onu çağırırsınız ya, benimde karşıma bu anlamda inanılmaz fırsatlar çıktı. Sahne tozu yutmanın, iyi şarkı söylemek kadar önemli olduğunu da bildiğimden
Tecrübe edinerek ve sindirerek doğru zamanı ve çalışacak doğru insanları bekledim diyebilirim. Sahneye çıkan herkes, mutlaka albümlü bir sanatçı olmanın hayalini kurar.

Albümün İçin Şarkı Seçerken İlk Önce Onun Sana Ne Hissettirdiğine Mi Yoksa Dinleyiciye Ne Hissettireceğini Mi Baz Alırsın?

Bence bu durum sanatçıyla yapımcı arasında genelde sorun yaratan bir durum.

Yani sanatçı kendisine ne hissettirdiğine bakar, yapımcı ise insanlara ne hissettireceğine bakar ama su var ki sanatçı hissederek söylerse insanlara zaten o duygu geçer. Albümde ki 9 şarkı da benim hissederek yazdığım ve söylediğim şarkılar.

İlk önemli olan buydu benim için yapımcının da sonsuz inancı ve desteğiyle iyi ki de böyle yapmışım. Dinleyen herkes kendilerinden mutlaka bir şeyler bulduklarını söylüyorlar, çok mutluluk verici.

Bir Şarkının Hit Olacağını Anlamak Mümkün Mü? İyi Bir Müzisyen Olmanın Ölçüsü, Standarttı Nedir? Ne Yapılırsa İyi Bir Müzisyen Olunur?

Elbette mümkün. Bazı şarkılar zaten kendini ilk duyduğunuz da belli ediyor, kimisi de dinlendikçe çok seviliyor, âmâ bu konuda öngörüsü yüksek kişiler var ki çoğu müzisyen bile değildir. Âmâ bu hep haklı olduklarını göstermez. Nice albümlerde sıralamada sona bırakılmış şarkılar hit olmuştur. İyi bir müzisyen olmanın standarttı diye bir şey olamaz. Müzisyen bir enstrüman çalandır fakat müzisyeni iyi statüsüne taşıyan, duygu yoğunluğu ve zenginliğidir. Nota ya da armoni bilgisi çok olan enstrümanını çalarken harikalar yaratsa da duygu yoksa hiçbir sey ifade etmez benim için. Şarkıcı ve besteciler için de bu böyle istediğiniz kadar sesinizle oynayın, onu ancak duygularınızla başkalarına geçirir ve değerli hale getirirsiniz.

Elbette ki bu yolculuk ta sana destek verenler çok olmuştur ama senin için özel olan bazı insanlar daha vardır, ya da sana verdikleri değerle onların daha kıymetli olduğunu, onların gerçek dost ya da arkadaşın olduğunu anlamışsındır. Bu anlamda sonsuz teşekkür etmek istediğin kişiler var mı?

Var elbette. başta annem babam ve kardeşlerim olmak üzere elini, desteğini üzerimden çekmeyen bir ailem ve dostlarım var ama özellikle müzik yolculuğumun başında tanıştığım Selim Çaldıran, 4 yıl beraber Çalıştığımız benim 2.üniversitem Sezen AKSU şarkılarıma inanıp albüm aşamasında elimi tutan değerli bestekar, aynı zamanda müzik direktörüm sevgili Vedat Yıldırım Bora’ya teşekkürü borç bilirim Hepsinin yeri apayrıdır bende.

Müzikte prensiplerin var mı? Ya da bu tarzda asla söylemem dediğin şarkılar?

Olmaz mı var tabi :=) mesela sevmediğim bir şarkıyı, sırf herkes seviyor diye bana söyletemezsiniz. Tarz olarak ,asla söylemem diye bir tarz yok .keyif alıyorsam arabesk de söylerim, türkü de yeter ki sesime, ruhuma uygun olsun.

Popüler müzik piyasası oldukça geniş ve sürekli genişlemeye devam ediyor. Her gün birilerinin yükseldiği birilerinin de dibe vurduğu bu yerde gözün korkmadı mı ya da bu ortamda kendini ne kadar şanslı görüyorsun?

Hiç korkmadım. Beni müzik camiası korkutamaz. Ben çok pozitif düşünen biriyim. Kadere, kısmete de inanırım. Kolay kolay gözüm korkmaz benim. Allah yürü ya kulum derse, kimsenin gücü yetmez. Olmazsa da vardır bir hikmet demeyi de bilirim.

Eda’cım, son dönemde benim yakından takip ettiğim, sesini  severek dinlediğim, ve sahne show’unu de bir o kadar takip ettiğim bir isimsin ama benim daha çok merak ettiğim şey şu ki; Eda Resurrecion şarkıcı olmasaydı hangi mesleği yapardı?

Kesin hayat kurtaran bir meslek yapardım. Dediğim gibi çocukluğumda hayalim di doktor olmak kafaya koysaydım olurdum.

Bir Düet Projesi yapmaya karar verseydin kiminle düet yapmak isterdin?

Celine Dion ,Andrea Bocelli.. İkisine de bayılıyorum.

Bazı şarkıların yapılırken çok özel hikâyeleri vardır. Bu acı, tatlı, komik ya da ilginç bir hatıra olabilir. Albüm deki şarkılar sana ait bu şarkıları özel kılan böyle bir hikâyen var mı? Varsa bizimle paylaşır mısın?

Şimal’cim inanır mısın yüze yakın şarkılarım var ve her birinin ayrı ve gerçek hikâyeleri var. Ben gerçekten hissetmeden yazamıyorum. Sipariş iş yapamıyorum çünkü değerini kaybediyor. Çok da duygusal bir insanım. Başkasının yaşadığını da empati kurarak çok kolay yaşıyor ve algılıyorum. Şimdi o anılar bana özel ve şarkılarla dile vurulmuş hikâyeler ama albüme adını veren ‘Nihayet’ şarkısının ilham kaynağı sonunda sevdiğine bin bir güçlükle kavuşmuş bir kız arkadaşımın hikâyesi olduğunu söyleyebilirim. Yıllarca bekledi, sabretti ve sonunda kavuştu.

Biraz da ters köşe yapmak istiyorum! Farklı bir soru geliyor. Bana öyle bir üç kelime söyle ki seni anlatan, kendini öv, ya da bilinmeyen yönünü ortaya çıkart :)

Övmek mi? ben kendimi nasıl öveyim? Harbiden ters köşe :)

Malum iletişim çağındayız. Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. İsteyen herkes, tanımak istediği, yakından takip ettiği kişilere çok kolay ulaşabiliyor. Sizin hayranlarınız size nasıl ulaşabilir. Bir web sitesi ya da sosyal medya da aktif olarak bulunuyor musunuz?

Web: www.edaresurreccion.com
Facebook : https://www.facebook.com/EdaResurreccionOfficial
Twitter: @edaresurreccion
İnstagram : Edaresurreccion

Şarkıların hangi aşamalardan geçerek dinleyiciye ulaştığını albüm çıkarmış biri olarak çok iyi bilirsin. Ancak dijital ortam yüzünden el emeği göz nuru pek çok eser tek bir tıkla bir kaç dakika içerisinde binlerce kullanıcıya ulaşabiliyor. Bu konuda ülkemizdeki korsan yasalarını da göz önünde bulundurarak, sen bir yasa koyucu olsaydın ne yapardın?

Bir anda aklıma birkaç şey geldi yapmak istediğim çok iyi biliyoruz ki korsan yayım satım olaylarının kökünü tamamen kazımak mümkün değil. Kullanıcı olarak ben asla korsan bir şey almıyorum çünkü bende bir üreticiyim. Benim sevenlerim gidip orijinalini, benim emeğim karşılığını satın alsın isterim. Bu konuda duyarlı bir nesil yetiştirmek bizim elimizde benim çocuğum korsana karşı olacak mesela ben yetiştireceğim. Tabi uzun bir süreç ama uzun vade de etkili.Daha kestirmesi, cezai yaptırımın çok ağırlaştırılıp caydırıcı nitelikte olması. Ayrıca cdlerin üretim yerlerini belirleyen sid kodu denilen bir uygulama var. Bütün dünya da uygulanıyor. Bizde yok maalesef

Son Yıllarda Popüler Kültürle Harmanlanmasıyla Birlikte Arabesk Müziğin Prestij Kazandığını Söyleyebilir Miyiz? Son Dönemde Daha Geniş Bir Kitleye Ulaşmış Olması Bakımından Değerlendirdiğinde Neler Söylersiniz?

Arabeskin prestij kazandığını düşünmüyorum. Tam tersine eski arabesk ve fantezi müzik sanatçılarının bile pop müzik altyapılı çalışmalara kaydığına bile şahit oluyoruz. Âmâ dünya da müzikte arayışta olanlar, araştırıp Arap ezgileri, oryantal motiflerini kendi müzikleriyle birleştirip dikkat çekiyorlar bence hepsi bu.

Güzel Ve Gösterişli Ve Aynı Zamanda Güzel Bir Sese Sahip Olmak, Müzik Dünyasında Sence Lider Olmaya Yetiyor Mu?

Eskiden belki ama şu anda hayır Dünya öyle bir yere gidiyor ki, sadece büyüleyici bir sesle öylece dikilip şarkı söylemek, kimseyi doyurmuyor artık. Görsel olarak ta sahneyi doldurmaya ihtiyaç var.

Ve Biz müzikonair.com ve Şimal’le Yıldızlar Geçidi ailesi olarak Bu keyifli ve güzel röportaj için Çok Teşekkür ederiz :) Kırmadın Bizi İnşallah Yine Farklı Bir Röportajda Görüşmek Üzere Çok İyisin Kal Sağlıcakla.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu