Radyolarda Bezdiren Yol Durumları…

Herkese Merhabalar;

MüzikOnair’daki ikinci yazıma başlamadan önce biraz size kendimden bahsetmek istiyorum. Ben hemen hemen 24 saat boyunca internetten, frekanslı yayınlardan ve uydudan radyo dinleyen bir dinleyiciyim. Her ulusal radyoyu haftada 1-2 kez en az 1 saat dinlemeye çalışırım. Gün içerisinde 7 kez radyo değiştirir, her radyoya kulak veririm. Bir dinleyici olarak radyo yayınlarında hoşuma gitmeyen bir takım şeylere rastladım ve bunları size Müzik Onair aracılığıyla ulaştırmak istedim. Eğer sizde radyo dinler tarafınıza güveniyorsanız bana [email protected] mail adresiyle ulaşabilirsiniz. Kendimizi tanıttık sonra gelelim yazıya…

Türkiye’de sayısını şuanda kimsenin bilmediği kadar radyo istasyonu var. Kimi yerel, kimi ulusal, kimi yeni nesil web radyoları. Ama ulusallar her zaman tercihlerde ilk sırada. Ulusal radyoların büyük bir çoğunluğu İstanbul’dan yayın yapmakta. Yani yayın stüdyoları genellikle yaklaşık 15 milyon nüfuslu İstanbul’da. Aslında İstanbul’da yerel bir radyoda ulusal statüsünde denilebilir.Gelelim esas konuya…

İstanbul merkezli yayın yapan bu radyoların büyük bir çoğunlu sabah işe giderken ve akşam işten eve dönerken yol durumu adı altında bilgilendirme yayınları yapıyor. Ama bu yol durumlarının büyük bir çoğunluğu İstanbul hatta hepsi. Ben şimdi İstanbul dışından dinleyen bir dinleyiciyim diyelim ve işten çıktım radyomu açtım. Kafam dağılsın diye.  Ama radyomu açtığımda abartısız 5-7 dakika arasında yol durumu veriliyor ve hepsi İstanbul için. Benim işten eve dönmem 10 dakika mı almıyor. Ne oldu 1 şarkı bile dinleyemedim. Sinirleniyorum ve radyo hafızamdan o radyoyu siliyorum yada o radyoyu bir daha açmıyorum. Çünkü o radyo beni kaybetti. 15 milyon nüfuslu bir ili geri kalan yaklaşık 65 milyon nüfusa tercih etti. Yetmedi,bu yol durumu bilgilendirmelerini her fırsatta yeniledi. Saat başı haberde verdiği yetmedi. Kimsede navigasyon yokmuş yada akıllı telefon kullanmıyormuş gibi sürekli yeniledi. ”Cevizli Bağ, Beylikdüzü, Hastal Çıkışı, Ümraniye, Beykoz…” ve daha nicelerini saydı. Oraları ne bilirim nede gitmişliğim var. ” Beni güldür eğlendir be radyo. Şarkı çal dinleyici al konuş. Espiri yap be radyo… ” der, seviyesindeyim. Ama eve yaklaştım. Tam o sırada ” Tanıtıcı reklam ” diye birşey girdi. İşte şimdi tam oldu. Kafa kazan oldu. Stres büyüdü. Ne eğlenebildim. Nede şarkı dinleyebildim. Bende aldım USB belleğimi attım sevdiğim şarkıları ve bir dahakine USB den dinledim şarkılarımı. Ne oldu ? Radyo bir dinleyici daha kaybetti. İşte bu tür örnekleri bu aralar çokça yaşıyoruz. Çevremde radyoyu seven kişiler artık şarkılarını uygulamalardan dinliyor yada sürekli sadece şarkı çalan radyoları dinliyor. Yani radyoyu mp3 player olarak kullanıyor. Ne oldu 90’lardaki arkadaş konuşan, eğlendiren radyolara, radyoculuğa ? Ben size söyleyeyim gereksiz bilgilendirmeler, gereksiz uzun reklamlar yüzünden bitti. Radyocuların büyük bir bölümü bile gece yayını yapmak için can atıyor. Çünkü o saatlerde ne reklam var nede gereksiz bilgiler var.

Uzun lafın kısası özellikle ulusal radyoların artık bu konuda yenilenmesi gerek. Reklam sürelerinin 2-3 dakikayı geçmemesi gerek. Sürekli yol durumu vererek hem trafiktekileri hemde diğer şehirde dinleyenleri germemeleri gerek. Bilgiyi bu kadar çabuk ulaşıldığı bir dönemde bu tür bilgilerle radyoları doldurmamalıyız diye düşünüyorum.

Başka yazıda görüşmek dileğiyle. Radyonuz her daim açık, kaleminiz her daim yazar olsun.. ;)

Radyo Tilkisi | MüzikOnair