Seher Dilovan Yazdı; Aklımda Acayip Sorular

Ünlü sanatçı Seher Dilovan Müzikonair için yeni bir yazı kaleme aldı. Müzik dünyasına eleştirel ve kalıpların dışından bir bakış açısı ile bakarak kaleme aldığı yazıları ile sektör içi herkesin yoluna ışık tutuyor. Seher Dilovan’ın Aklımda Acayip Sorular başlıklı yazısı şöyle;

Neydi acaba bir sanatçı, yorumcu için var olmanın yolu anlamı?

Bir kalitesi var mıydı görünürlüğün?

Zaten söylememiş miydi Zeki Müren “reklamın iyisi kötüsü olmaz” diye.

Peki gerçek neydi? Her sene albüm yapmak mı?

Ülkenin yaşadıkları, halkın üzerine, bir balyoz gibi inerken, halka sanat yaptığının iddiasında olanlar üç maymunu oynayarak mı ölümsüzleşecek?

Acaba İstanbul’un en işlek caddelerinde, otobanlarında artık nefes bile almamızı engelleyen, gökyüzü cellatları gibi tepemizde bekleyen, gökdelenlere binalara kendi resimlerini astırarak mı ? Ya da korkak, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın“ diyen ve sadece özel ilişkilerin kullanıldığı, suya sabuna dokunulmayıp, geyik muhabbeti yapılan TV programlarına mı katılmak?

Peki ne yapmak lazımdı?

Sonuçta hem görsel hem de işitsel duyulara hitap ediyordu tüm bu çalışmalar. Ya halk ? Halk farkında mıydı kendisine sunulanın? Ne kadarı sanattı, ne kadarı onların duygu ve düşüncelerini yansıtıyordu ve ne kadarı yaşadıkları hayatın gerçekliğini anlatıyordu ?

Hadi bir soruda yazılı, görsel medya emekçilerine, gazetecilere? Onlar gerçekten neyin, kimin haberini yaptıklarının farkında mı? Aslında adeta bir Hipokrat Yemini gibi değil miydi basın etik “ahlak” kuralları. Hipokrat yeminli bir doktor, yanlış bir iğneyle bedeni ölüme sürülerken, toplumda sanattan, gerçekliğinden uzak haber ,yorumlarla zehirlenmiyor mu?

Peki siz, sosyal medyanın bir milyon takipçili magazin siteleri. Siz ne zaman duyacaksınız, yaptığınız haberlerin altındaki okurların, yorumcuların, “yeter bayıldık artık, aynı insanların beşikten-mezara ,banyodan-salona hayatlarını yazmanızdan” demelerini. Tüm bunları hangi ahlaki sandığa saklayacaksınız?

Büyük ozan Mahsun-i Şerif ne güzel ifade etmiş birkaç cümleyle, “bilmem söylesem mi söylemesem mi?”

Aklımda bir acayip sorular…
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?

Seher DİLOVAN