Geçtiğimiz haftalarda bir magazin programında Ajda Pekkan için ‘konser biletleri satmıyor’ iddiasında bulunan Bülent Ersoy magazinde gündem yaratmıştı. Nükhet Duru’nun iddiasına göre bir uçak seyahatinde Ajda Pekkan’ı tokatlamış. Duru, bir röportajında, “Onların yıldızı barışmadı bir türlü. Hatırlıyorum, 25 yıl önce uçakta kavga etmişlerdi. Hatta Bülent tokat atmıştı Ajda’ya” diyor.
Bülent Ersoy, 2013 yılında kendisine selam vermediği gerekçesiyle Ajda Pekkan’a ‘hödük, ucube, küstah’ diye hakaret etmiş ve mahkemeden para cezası almıştı. 2018’de barışan ikiliden Diva, bu kez bağlandığı canlı yayında, Süperstar’ın konser kıyafetleri hakkında sert konuşmuş, bu sözler karşısında büyük şok yaşayan Ajda Pekkan, meslektaşına Mevlana’nın sözüyle karşılık vermişti.
Peki geçmişte de birçok polemik yaşadığı bilinen Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy çekişmesinin perde arkasında neler oldu? Bu çekişmenin asıl sebebi ne? Hürriyet’ten Fulya Soybaş, ’48 yıldır bitmeyen çekişme’ başlıklı yazısında Sacit Aslan, Tayyar Işıksaçan ve Erol Köse’nin konuya ilişkin görüşlerine yer verdi.
Husumetin İlk Tohumu Dalyan Gazino’sunda Atıldı
Sacit Aslan şöyle konuştu;
“Maksim’in Maksim olduğu devirde, 1974’te, İstanbul’un en elit isimlerinin önünde, ilk gün öyle bir sahne yaptı ki… ‘Tuti-i Mucizeyi Guyem’i okuduktan 15 dakika sonra o artık Bülent Ersoy’du. Bu başarıdan 3-4 ay kadar sonra, İzmir Dalyan Gazinosu’nda da sahne almaya başladı Bülent Hanım. Orada, alt kadrosunda Ajda Pekkan da vardı. Bülent Ersoy geldiği noktaya alt kadrosunda çalışan diğer isimlerden daha çabuk geldi. İnanın nedenini hatırlamıyorum ama belki bir şekilde bu durum bir rahatsızlık yarattı, tabii bilemeyeceğim, Ajda Pekkan kulisin tam da ortasında, herkesin içinde Bülent Ersoy hakkında ileri geri konuşmuş. Örselemiş onu lafları ile. Ağır laflar. Bülent Ersoy sabrediyor başta ama bir noktada dayanamıyor ve bu hakarete varan konuşmalara o da ağır laflar ile karşılık veriyor. Büyük bir kavga çıkıyor. Biz, o zaman İstanbul’dayız. Dalyan Gazinosu’nun başında rahmetli Burhan Atakan var, hemen babamı arıyor. O da apar topar İzmir’e gidiyor. Ne derece doğru bu anlatılan tabii bilemem ama olayı bize de anlatan gazinonun müdürü Burhan Bey’di. Yani ikili arasında bugünlere varan bu husumetin ilk tohumu o zaman, Dalyan Gazinosu’nda atıldı. Bir kere böyle büyük münakaşa yaşandı mı solistler arasında o iş bir daha toplanmıyor. O gün bugündür de sürüyor.”
‘Aralarında Kıskançlık Olduğunu Sanmıyorum’
Magazin dünyasının ünlü yapımcılarından Erol Köse. İki starın yeniden alevlenen tartışması için şöyle konuşuyor:
“Maksim zamanından beri birbirini tanıyan, iki arkadaş onlar. Her arkadaş gibi bazen küsüyor bazen de barışıyorlar. Araya bence kimse girmesin. Olan araya girene olur çünkü onlar her hâlükârda; sonuçta yıllar var, yaşanmışlıklar var, onun hatırına bir şekilde yine barışırlar.” Peki aralarında kıskançlık, ego gibi bir durum olabilir mi? “Sanmıyorum” diyor Köse ve devam ediyor: “Olayı ego ya da kıskançlığa bağlamak basite indirgemek olur. İnsan bazen sevdiğine gönül koyar. Ben öyle görüyorum. Yoksa Ajda Pekkan’ın da Bülent Ersoy’un da bugün olduğu nokta egosantrik noktayı çoktan aşmıştır. Rahmetli Nur Yerlitaş ile de olmuştu benzer bir olay. Sevgiden doğan, adını bizim koyamadığımız, farklı bir iletişim onlarınki diyelim.”
‘Bu Ağır Sıklet Bir Dövüş’
Tayyar Işıksaçan ise konuyla ilgili şunları söyledi;
“Herkes dişine göre bir rakip ile dövüşür. Bu da ağır sıklet bir dövüştür. Bülent Hanım’ın dişine göre kaç kişi var peki? Kendisinden küçük birine dalaşmak Bülent Hanım’a yakışmaz. Üstünde ise zaten rakibi yok. Peki, yaşına rağmen bir genç kadın edası ile ortalığı kasıp kavuran kim var? Ajda Pekkan. Biraz bunun da kıskançlığı var belki de. ‘İki tane ibici (varis) çorabı babam da giyse taş gibi olur’ dedi Bülent Hanım Ajda’ya. Ama bu saatten sonra Bülent Ersoy’un böyle bir kavgaya ihtiyacı yok! Olmamalı da. O da Ajda da bu kulvarın dışında artık, bırakın bu kavga işlerini gençler yapsın.”
