Avukat Feyza Altun, Müzikonair canlı yayına konuk olarak gündemdeki birçok önemli konuya dair sert açıklamalarda bulundu. Özcan Beylan ve Sevtap Gül’ün sunumuyla gerçekleşen programda, Altun özellikle askeri disiplinle ilgili yapılan son düzenlemeleri eleştirerek teğmenlerin ihraç edilmesi kararını şiddetle kınadı. Bu kararı, “Siyasal islam tarafından hedef gösterilmek” olarak nitelendiren Altun, kadın askerin mezuniyetindeki başarısının ve saygınlığının göz ardı edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu kararın yargı bağımsızlığını ve adalet sistemini zedelediğini dile getirdi.
Altun, geçmişte yaşadığı hukuki süreçleri de örnek vererek, ifade özgürlüğü ve sosyal medya üzerindeki baskılarla ilgili önemli bir eleştiride bulundu. “Ben 8 kez yargılandım, beraat ettim. Şimdi 9. kez yargılanıyorum” diyen Altun, kendi yaşadığı adaletsiz süreçlere dikkat çekti. Ayrıca, sosyal medyada kendisine hakaret edenlere karşı “İfade özgürlüğü” denilerek herhangi bir ceza verilmediğini belirtti. Ancak kendisinin, hukuki sınırlar içinde ifade özgürlüğünü kullandığını ve hiçbir zaman hakaret etmediğini söyledi.
İdam cezası hakkındaki görüşlerini de açıklayan Altun, bu tür cezaların geçmişte kalmış ve ilkel bir yöntem olduğunu, günümüzde adaletin sadece cezalandırma değil, aynı zamanda eğitici ve rehabilite edici bir süreç olması gerektiğini savundu. “İnfaz kanununun düzenlenmesi lazım” diyen Altun, ceza yasalarının caydırıcı olmasının yanı sıra, cezaların gerçekten infaz edilmesi gerektiğini de belirtti.
Altun, adalet sistemindeki eşitsizliklere de dikkat çekerek, “Sınavlardan yüksek alanlar mülakatta eleniyor, dayısı amcası olmadığı için” diyerek, hakim ve savcı adaylarının mülakatlarda genellikle liyakat yerine akraba ilişkilerine göre seçildiğini ifade etti. Bu durumu, “Hepimiz bu sistemin mağduruyuz” diyerek açıkladı. Hukukun üstünlüğüne olan inancını koruyan Altun, kendisinin de bu adaletsizliklere karşı mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
Son olarak, Altun, hukuki mücadelesinde ve toplumsal olaylarda hep doğruları savunarak, adaletin peşinden gittiğini ve hiçbir zaman başka bir yolu tercih etmediğini belirtti. “Ben hukuk dışında bir şey yapmıyorum. Bu yüzden hep buradayım” diyerek, kendi yaşadığı zorluklara rağmen adaletin savunucusu olmaya devam edeceğini ifade etti.