Aysun Öztekin: Cover Yapmayı Yeni Şarkılar Yapmak Kadar Önemsiyorum

Ünlü sanatçı Aysun Öztekin, hakkında merak edilen sorulara yanıt verdi.

1- Biz sizi Atatürk 1881-1919 filminde seslendirdiğiniz “Hey Onbeşli” ve “Asker Yolu Beklerim” gibi türkülerle biliyoruz ama okurlarımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Çocukluk yıllarımdan bu yana müzikle eşsiz bir bağım var. Şarkı söyleme tutkum 6 yaşında rahmetli dedemin çaldığı saza eşlik etmemle başladı. Okul yıllarında katıldığım korolar, yarışmalar hepinizin tahminidir, o yüzden bahsetmiyorum :) Sonrasında 2002-2009 yılları arasında Türkçe ve yabancı müzik yapan iki farklı orkestrada solistlik yaptım. Sahne deneyimi ve canlı performansıma katkılarının büyük olduğunu düşünüyorum. Sonrasında müziğe bir ara verdim. Bu aranın ardından ilk yaptığım profesyonel üretim, Beni Çok Sev filmindeki Neşet Ertaş’ın Mühür Gözlüm yorumum oldu. Ardından Atatürk filmindeki türküler ve ilk teklim, ilk göz ağrım “Hazan”…

2- Sezen Aksu’nun “Hazan”ını yeniden yorumlamaya nasıl karar verdiniz? Bu eser sizin için ne ifade ediyor?

Aranjörüm Semih Erdoğan, Sezen Hanım’dan bir şarkı alabileceğimizi söylediğinde, aklıma ilk olarak yeri bende ayrı olan “Adı Bende Saklı” albümü geldi. Bu albümü çıktığı hafta, rahmetli babamdan büyük ısrarlarla istemiştim. O zamanlar müziğe erişim bu kadar kolay değildi. Her yerde ilk çıktığı anda bulunmuyor, konu Sezen Aksu olunca da hemen tükeniyordu. Albüm elime ulaştığında, eve kapanıp haftalarca dinlediğimi, eşlik ederek her şarkıyı bağıra bağıra söylediğimi hatırlıyorum. Hazan bu albümün A3 şarkısıdır. Nakaratının coşkusu, serzenişi hep beni etkilemiştir. Geçmişteki bu duygumun, bugün hala bu kadar sıcak olması bu şarkıyı yorumlamak için bana rehber oldu diyebilirim. Kaseti hala saklıyorum. Hazan’ın stüdyo aşamalarında, klip çekiminde vs her yerde benimleydi. Şimdilerde baş ucumda duruyor :) Hazan’ın yeri hep ayrı olacak. Sezen Aksu’ya büyük sevgi ve saygılarımla…

3- Müziğe olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? Bu süreçte sizi en çok etkileyen an neydi?  

Biraz önce bahsettiğim gibi ilk 6 yaşında rahmetli dedemin saz çalıp şarkı söylemesi ilk farkındalığım oldu. Dedem bir süre sonra ilgimi anlamış olacak ki, beni eşlik etmem için daha çok teşvik etmeye başlamıştı. En çok Neşet Ertaş çalar söylerdik. Dedemin sesi, nağmeleri hala kulağımdadır.

4- Daha önce “Beni Çok Sev” filminde “Mühür Gözlüm” yorumu yapmıştınız. Bu tür unutulmaz eserleri yeniden seslendirmek sizin için nasıl bir deneyim? 

Dedem ile söylemeyi en sevdiğim şarkıların başında gelirdi. Söylerken duygusuna kendimi kaptırdığım, anlatılan aşkın gerçekliğini her hücremde hissettiğim şarkılardan biri Mühür Gözlüm. Bir de benim sesimden hayata geçmiş olması benim için büyük mutluluk… Büyük usta Neşet Ertaş’ın ruhu şad olsun.

5- Peki bu tür tarihi ve kültürel eserlerle bağ kurmak sizin için ne anlam taşıyor?

Hiç şüphesiz anlamı çok büyük… Bu tarz eserlerin daha uzun yıllar yeniden yorumlanacağına eminim. Ölümsüz eserler çünkü. Her seste, her yorumda eserin başka bir yönünü keşfederiz diye düşünürüm hep. Yorumlandığı günün tatlarını da barındırır, ölümsüzlüğüne hizmet eder. Bu anlamda cover yapmayı en az yeni şarkılar yapmak kadar önemsiyorum.

6- Sizi en çok zorlayan ya da geliştiren kişisel bir deneyiminiz var mı? Bu deneyim size ne öğretti?  

Sorunuzdaki zorlayan kelimesini ilk okuduğumda, aklıma yakınlarımla ilgili sağlık ile sınandığım zor zamanlar geldi. Bahsedip canınızı sıkmak istemem ama sağlıklı olduğumuz sürece her durumun üstesinden gelmek gibi bir donanımla yaratıldığımızı düşünüyorum. Öğretisi ise yaşadığımız zorluklardan sağlıklı olarak çıkabiliyorsak gerisinin çok da önemli olmadığı.

7-  Gelecekte yapmak istediğiniz projeler neler? Özellikle üzerinde çalıştığınız yeni projeler hakkında ipuçları verebilir misiniz?

Kısa vadedeki ilk çalışmamız yine bir cover olacak. Onun hemen ardından sözü ve müziği bana ait bir beste yayınlayacağım. Bunun yanı sıra sahne çalışmaları için de çalışmalarımız, görüşmelerimiz var. Canlı performansıma, repertuarımıza ve ekibimize bu anlamda çok güveniyorum. Hepsini sırayla duyuracağız.

8-  Müzik kariyerinizin başlarında karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?    

Ben sanırım bu konuda şanslıydım. Kendi başıma şarkı söyleme aşamasından, iyi bir orkestra ile sahneye çıkma aşamasına sorunsuz geçtim. Çok değerli müzisyenlerle, çok güzel organizasyonlarda, mekanlarda sahne aldım. Yaşadığım en büyük sorun o zamanlar hem sahneye çıkıp hem de kurumsal bir görev yapıyor olmamdı. Devam ettirmekte çok zorlanmıştım.

9- Kültürümüze ait türkülerden veya anonim eserlerden size ilham veren başka bir parça var mı?

Çok var hem de… Ama birini söylemem gerekirse, Atamızın da sevdiği türkülerden olan “Havada Bulut Yok” türküsü ilk aklıma gelen…

10- Genç yeteneklere bir tavsiyeniz var mı?

Son yıllarda üretim yapan çoğu müzisyeni çok beğenerek takip ediyorum. Tanışma fırsatı bulup müzikle ilgili sohbet edebildiklerimden ben tavsiye alıyorum, onların fikirlerini çok önemsiyorum diyebilirim :) Müzik dünyasında var olmak tahmin edilenden daha zor ve uzun zaman alabiliyor. Bu yola baş koymuş her müzisyenin üretimlerini desteklemek, şans vermek müziğimizin gelişimi için önemli diye düşünüyorum.

Exit mobile version