“Azerbaycan’daki Şarkılar Türk Besteciler Tarafından Çalındı”

Onur Akay Aydınlık gazetesindeki bugünkü yazısında UNESCO Müzik Ödüllü Alim Kasımov ile röportaj yaptı. Kasımov’un “Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan’dan Türkiye’ye gitmek kolay değildi. Türkiye’ye plakları ile gidenler olurdu ancak, o plaklarda bestecilerin isimleri yazmazdı, şarkılar kayboluyordu ve kim isterse adını yazardı.” sözleri ise dikkat çekti.

İşte O Röportaj:

Konser için gittiğim Azerbaycan’da, Türkiye’nin ve Türk sanatçıların çok yakından takip edildiğine şahit oldum. Değerli sanatçı UNESCO Müzik Ödüllü Alim Kasımov ile sanata yönelik ilgiyi ve çalışmalarını konuştuk.

Geçen günlerde Azerbaycan’a konsere gittim. Bakü’de beni bir basın ordusu karşıladı ve Azerbaycan’ın en çok izlenen kanallarına özel röportajlar verdim. Basın toplantısında, Türkiye’de yazdığım köşe yazılarımı bile sordular. Gerçekten Türkiye’yi ve Türk sanatçılarını severek ve çok yakından takip ettiklerine şahit oldum. Gazeteciler ayrıca bana, “Azerbaycan sanatçılarından kimi tanıyorsunuz ve bir araya gelmek ister misiniz?” diye bir soru sordular. Bende, dünyanın önde gelen halk müziği yorumcuları arasında gösterilen ve 1999 yılında Uluslararası Müzik Konseyi tarafından UNESCO Müzik Ödülü’ne lâyık görülen Azerbaycan Devlet Sanatçısı Alim Kasımov’u tanıdığımı, çok beğendiğimi ve Türkiye için onunla röportaj yapmak istediğimi söyledim. Hemen Alim Kasımov’u aradılar ve randevu alıp bizi bir araya getirdiler. Azerbaycan’ın gazetecilerinden Fuad Medetov, sunucularından Nurane Andronova, film ve dizi yönetmenlerinden Alik Abbasov ve Türkiye’de oyunculara silah ve dövüş eğitimi veren eğitmen ve oyuncu Mustafa Öz’le birlikte Kasımov’la buluştuk.

Azerbaycan basını benle röportaj yaptı ama bende Türkiye için orada boş durmadım ve Aydınlık okuyucuları için onların çok önemli bir sanatçısı ile söyleşi yaptım. Ancak söyleşide, Türkiye’nin Azerbaycan sanatçıları ile yeteri kadar ilgilenmediğini fark ettim.

İşte o söyleşi:

-Türkiye’den konser veya düet teklifi geldi mi?

Maalesef hiçbir teklif gelmedi…

Teklif gelirse konser verir misiniz?

Tabii ki isterim… Türk sanatçılar burada yeterince çıktı ve kendilerine eziyet edip gelmesinler, zaten hepsini yeterince tanıyoruz ama Azerbaycanlı sanatçılar Türkiye’de neredeyse hiç çıkmadı ve çıkmaları gerekiyor bence.

‘İBRAHİM TATLISES KABUL ETMEDİ’

-İbrahim Tatlıses’le tanıştınız mı?

Azerbaycan’da bir düğün yapıldı ve İbrahim Tatlıses geldi. Beni de düğüne davet ettiler. Ben kendi şarkılarımı söyledim ve ardından İbrahim Tatlıses’i davet ettim beraber şarkılar söyleyelim dedim ama kabul etmedi.

‘ŞARKILAR KAYBOLURDU’

TRT’de bile anonim olarak yayınlanan ‘Ellerini Çekip Benden’ isimli eserin, aslında Azerbaycanlı birine ait olduğunu duydum. Bu doğru mu?

Azerbaycan’da birçok şarkı Türk besteciler tarafından çalındı. ‘Ellerini Çekip Benden’ isimli eserin bestesi Şefika Ahundova’ya aittir ancak adı geçmiyor. Bunun gibi çok örnekleri var.

-Neden şarkılar çalındı?

Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan’dan Türkiye’ye gitmek kolay değildi. Türkiye’ye plakları ile gidenler olurdu ancak, o plaklarda bestecilerin isimleri yazmazdı, şarkılar kayboluyordu ve kim isterse adını yazardı.

Yeni besteler yapılıyor mu?

Eskiden musikiye değer vardı. Şimdi maalesef yeni besteler yapılmıyor ve neredeyse musiki bitmiş durumda.

‘PAZARIN İÇİNDE AT KOŞTURUYORLAR’

-Musiki ile ilgilenen Azerbaycan ve Türk gençliğine önerileriniz nelerdir?

Ben gençlere diyorum ki, akıllı olun gidin güzel bir işle meşgul olun diyorum. Çünkü şimdilerde musiki ile alakalı olmayan kişiler şarkıcılık yapıyor ve musiki ile ilgilenenlere para veren yok.

Hem Türkiye’de hem de Azerbaycan’da sesleri olmayan şarkıcıların şarkıları listelerde 1 numaraya çıkıyor ve gençler tarafından ilgi görüyor. Bunun nedeni nedir?

Her önüne çıkan sanatçıyım, besteciyim diyor. Onlar kendilerince bir pazar açmışlar ve bu pazarın içinde istedikleri gibi at koşturuyorlar. Ürün iyi mi kötü mü diye bakmıyorlar. Müzik dili de kalmadı zaten. Herkes pazar ağzı ile konuşuyor ve piyasa berbat durumda.

Kaynak: Aydınlık, Onur Akay