Son dönemin güçlü erkek vokallerinden Bahadır Sağlam, yeni single’ı ‘Çaresiz Şehir’le iddialı bir çalışmaya imza attı. ‘Çaresiz Şehir’ 3 günde 600 bin kişi tarafından dinlendi. Bahadır Sağlam verdiği bir röportajda hakkında merak edilenleri yanıtlandırdı.
Müzik yeteneğinin sonradan kazanılmadığını biliyoruz. Siz, müzikle olan ilişkinizi keşfettiğiniz ilk anı hatırlıyor musunuz?
Müzikle henüz küçük yaşta tanıştım. Yetiştiğim coğrafya dolayısıyla kulağımdan müzik eksik olmadı. Bir noktadan sonra kendimi müzikle daha iyi ifade ettiğimi anladım. Bu andan sonra müzik hayatım bambaşka bir boyuta geçti. 12 yaşında kendi bestelerimi yapıp kendi şarkılarımı söylüyordum. Müzik benim için büyük bir okyanus, ben de bu okyanusta duygularıyla kulaç atan bir müzisyenim.
Üç üniversite bitirdiğinizi duyduk. Müzik adına akademik eğitim olarak yararlandığınız hangisi oldu? Hepsi mi yoksa…
Okuduğum her üniversite müzik adına beni bir adım ileriye götürdü. Ama genel olarak baktığımda aslında üçü de birbirini tamamlayan parçalardı. Birinci üniversitem Galatasaray İletişim Teknoloji Müzik Akademisi’nde işin mutfağını (kayıt, aranje, mix, master vs.), ikinci üniversitem Haliç Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı’nda işin duygu kısmını (ses, söz, beste). üçüncü üniversitem olan Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde ise işin dinleyiciye aktarılma kısmını öğrendim.
Şu anda müzikte arzuladığınız yere ulaşmak için ikinci bir iş olarak taksi şoförlüğü yaptığınız duyduk. Bu ne kadar sürecek size göre?
Ne yazık ki, sanat camiasında hak edenin hakkını alması şu dönemde çok zor. Kaliteli ve iyi bir iş yapıyorsanız, bu daha da zorlaşıyor. Dolayısıyla ürettiklerimi dinleyiciye ulaştırmam için bir gelir kaynağımın olması gerekli. Ben de bu mesleği yaparken bir yandan da dinleyiciye ürettiklerimi sunmaya çalışıyorum. Aslına bakarsanız, ne kadar daha süreceğini bundan sonraki süreçte üreteceğim işler ve dinleyici belirleyecek.
Müzisyen Bahadır Sağlam ismimin daha geniş kitlelerce duyulması nasıl gerçekleşti?
Sosyal medya hepimizin hayatında giderek daha önemli bir hal almaya başladı. Bu platformu iyi değerlendirmek insanlara ulaşmanın en kolay yolu haline geldi. Başta da söylediğim gibi işinizi iyi yapıyorsanız ve üretebiliyorsanız, bir yerde mutlaka kitlelere ulaşabiliyorsunuz. Bugüne dek şarkılarımın hiçbir tanıtım çalışması olmadan bu kadar çok kişiye ulaşmasının sebebi bu.
Yaşadığınız zorluklar oldu mu, halen de karşılaşıyor musunuz?
Hepimiz insanız ve hayat hepimiz için. İyisiyle kötüsüyle her şeyi biz yaşıyoruz. İlla ki iyi zamanlar ve kötü zamanlar dönem dönem yer değiştiriyor. Ama önemli olan iyi zamanda da kötü zamanda da kendi potansiyelinizi bilip hayatınızı ona göre yönetebilmek.
Sizin müzik tarzınızda kimleri örnek gösterebiliriz? Müzik tarzınıza yakın bulduğunuz isimler var mı?
Aslında kendi tarzıma herhangi bir kalıp koyamıyorum. Sanat duygu işidir, sonucunda ne çıkacağını bilemezsiniz. Beni yönlendiren, duygularım. Dolayısıyla yeri geldiğinde bir rock şarkısı da çıkabiliyor, pop şarkısı da… Ama illa ki yaptığım işleri bir kalıba sokmam gerekiyorsa, kendimi Ahmet Kaya’ ya daha yakın görüyorum.
Bugüne kadar yaptığınız albümler ve single’lar neler?
2014 yılında müzik piyasasına ilk giriş yaptığım 9 şarkılık ‘Mavi’ isimli albümüm var. Sonrasında ‘Sınırımız Gökyüzü’ ve ‘Yaz Aşkları’ isimli teklilerle müzik kariyerime devam ettim. Aralık ayında da ‘Çaresiz Şehir’ isimli yeni teklimi dinleyicilere sundum.
Şarkı sözlerinizi kendiniz yazıyorsunuz? Nelerden besleniyorsunuz?
Evet, tüm şarkılarımın sözleri ve müzikleri bana ait. Şarkılarımı yazarken kendi yaşadıklarımın yanı sıra dışarıda gözlemlediğim hayatların da etkisinde kaldığım oluyor. Belki de şarkılarımın bu kadar dinleniyor olmasının sebebi gerçek yaşanmışlıkları içeriyor olmasıdır. Aslında dinleyiciye kendi duygularını ve dile getirmekten çekindiği ruh hallerini sunuyorum.
Her müzisyen kendi tarzını yaratmak ister. Sizi diğer müzisyenlerden ayıran en önemli özelliğiniz nedir?
Az öncede bahsettiğim gibi yaşanmışlıklar üzerine kurduğum bir dünya var. Ve bu dünyayı kısa müzikli hikayeler halinde insanlara fısıldıyorum. Belki de diğerlerinden ayrıldığım nokta budur. Dinleyicinin kendinden bir şeyler bulmasının yanı sıra duygularımla dinleyiciye bir şeyler katmayı hedefliyorum.
Yeni single ‘Çaresiz Hayat’tan biraz bahseder misiniz?
Yeni şarkımız 14 Aralık’ta tüm dijital mecralarda yerini aldı. Bizzat yaşadığım gerçek bir hayat hikayesi… Benim için çok derin sözlere sahip olan bir şarkı. Eminim ki, dinleyicide aynı duyguları yaşayacaktır. Yaptığım işte en sevdiğim kısım bu. Şarkıyı söylerken ne yaşıyorsam, müzikseverler de dinlerken aynı şeyleri yaşıyor. Şarkının aranjesini Febyo Taşel, klip yönetmenliğini ise İlker Savaşkurt gerçekleştirdi. ALFA7 ve DMC ortak çalışmasıyla dinleyiciyle buluştu.
Şu anda en yakın tarihli konser planları neler?
Yeni konser takvimimizi single çalışması piyasaya çıktıktan sonra Ocak ayı itibariyle planlayacağız.
Türkiye’nin pek çok kentinde konser veriyorsunuz, önemli bir hayran kitleniz olduğunu biliyoruz. Sizi en çok şaşırtan konserinizi hatırlıyor musunuz?
Konsere gittiğimiz her şehirde güzel karşılanıyoruz. Ancak Anadolu konserlerimiz çok daha büyüleyici ve çok daha etkili oluyor. Bunun sebebi de kültür-sanat bakımından Anadolu’ da planlanan etkinliklerin yeterli olmaması. Elimizden geldiği kadar bu bölgelere gitmeye çalışıyoruz.
Sahne size ne ifade ediyor? Stüdyoya girip şarkı söylemek mi, sahne de canlı performans mı?
Sahne benim için her şeyden daha önemli. Dinleyiciyle birebir iletişimde olmak, anında geri dönüş almak, şarkıları onlarla beraber söylemek tarif edilemez bir duygu. Sahnede gerçek kişiliğimi tam anlamıyla yansıtabiliyorum.Müzikle ilgili kariyerinizde gelecek için hayaliniz nedir?
Sektörde kendimi konumlandırdığım bir yer var. Maddi ve manevi açıdan bu doyumu sağladığımda en büyük hayallerimden biri müzik okulu kurmak. Ve bu okulda Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde saklı kalmış, imkansızlıklardan dolayı sesini duyuramayan birçok yeteneğe önayak olmak istiyorum.
