Beyza Doğuç: Kendi Sanatımı Ve Ruhumu Besliyorum

19. yüzyılın önemli şairlerinden Paul Verlaine’in bir şiirini “Öptüğüm Piano” adıyla besteleyip yayınlayan Beyza Doğuç büyük bir beğeni kazandı.

Bu şarkı TikTok’ta 2 milyondan fazla beğeni aldı. Şarkının bu kadar beğenilmesinin ardından NetD müzik prodüksiyonuyla şarkı kliplendirildi.

Doğuç, 2019 yılından bu yana profesyonel olarak müzik yapıyor. Şimdiye kadar çok sayıda single ve EP yayınladı.

1.Merhaba Beyza Hanım hoş geldiniz. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilmemiz için bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba. Ben Beyza Doğuç, 25 yaşındayım. Ankara’da yaşayan, bol bol üretmeye odaklı bir müzisyenim. Çok uzun zamandır sanatla iç içe olsam da yaklaşık dört senedir müzik sektöründeyim. Sosyal medyada çok küçük yaşlardan beri beste ve cover’larımı paylaşıyordum fakat ilk single’ımı 2019 yılında çıkardım. Sonrasında 12 şarkılık bir albüm ve 14 single daha yayınladım. Şimdilerde de üretmeye devam ediyorum.

2. TikTok’ta yaptığınız paylaşımlarla birlikte yoğun bir kitleye sahip oldunuz. Bize biraz anlatır mısınız bu serüven nasıl başladı?

Sosyal medyaya olan ilgim, ürettiklerimi paylaşmak ve insanlarla etkileşim kurmak konusundaki aktifliğim aslında bundan 12 sene önce, ben 13 yaşındayken başladı. İlk başlarda kendi yazdığım bir romanı paylaşıyordum; büyük bir okuyucu kitlem oluşmuştu. Bir yandan da yaptığım beste ve cover videolarını onlarla paylaşıyordum. Bu üretme ve insanlarla paylaşma konusundaki tutkum hiç azalmadığı gibi, TikTok gibi etkileşim kurma konusunda çok başarılı olan bir uygulamayla daha da arttı. Sanatımı insanlarla paylaşmayı, onlara bir şeyler hissettirmeyi; aldığım geri dönüşlerle kendimi geliştirmeyi hep çok sevdim. Sosyal medya da bunun harika bir aracı bence.

3. Bu arada müziğe olan ilginiz nasıl başladı. Müzik ile ilgili özel bir eğitiminiz var mı?

Müziğe ilgim hep vardı. Konuşmayı öğrendiğim yaşlardan beri şarkı söylüyor; yazmayı öğrendiğim yaşlardan beri şarkı yazıyorum. Babam bana karne hediyesi olarak org, gitar alırdı. İlkokul, ortaokul ve lisede okul korolarında yer aldım. Dolayısıyla, müziğe ilgimin olmadığı bir dönem olmadı hiç. Lise döneminde çok sesli korodayken birtakım teknik bilgiler öğrenmiştim. Yaklaşık bir sene önce de şan dersi almaya başladım.

4. Yüzyılın önemli şairlerinden Paul Verlaine’in bir şiirini “Öptüğü Piyano” adıyla besteleyip yayınladınız ve şarkı TikTok’ta 2 milyondan fazla izlenme aldı. Ardından kliplendirildi. Paylaşımlarınızın bu kadar ilgi göreceğini, takip edileceğini düşünüyor muydunuz? Neler söylemek istersiniz?

İlham bulmak, üretmek, bestelemek bazen insanın gözünde büyüdükçe büyüyen bir mesele haline gelebiliyor. Bir sanat eseri oluşturmadan önce nereden başlayacağımızı bilemediğimiz oluyor. Ben içeriklerimde kitaplardan, şiirlerden, emojelerden esinlenerek beste yaparken; rastgele kelimelerle doğaçlama bir şeyler üretirken hem kendime hem de insanlara üretmenin birçok yönteminin olduğunu gösterdiğimi düşünüyorum. Her şey bize ilham olabilir; yeter ki biz görmeyi, duymayı isteyelim. “Öptüğü Piyano” da, aynı şekilde bir şiir kitabından rastgele seçilmiş bir şiirdi. Şarkıyı paylaşırken bu kadar sevileceğini ve en son halini alacağını hiç tahmin etmiyordum. Sanatın en etkileyici yanlarından birisi; yıllar öncesinde yazılmış bir şiirin gelip bana dokunması, bana dokunduğu yerden ortaya bir melodi dökülmesi ve bu bir araya gelişin yüz binlerce insanın kalbine dokunması… Bu kadar insana dokunan bir eserin bir parçası olduğum için çok mutluyum. Sahiden öyle güzel bir şiir ki; kaydından klibine kadar her yerde etkisini gösterdi.

5. Bildiğiniz gibi dijital medyanın yaygınlaşmasıyla beraber sosyal medyaya olan ilgi daha da çok arttı. Hayranlarınızla daha yakın iletişimde olabilmeniz için Youtube kanalınızda program yapmayı düşünüyor musunuz? Sizlerin de böyle projeleri olacak mı?  Neler söylemek istersiniz?

Benim iki adet Youtube kanalım var. Birisinde beste ve coverlarımı; bir diğerinde vlog, backstage, ses egzersizi tarzı farklı farklı gündelik içerikler paylaşıyorum. Youtube konusunda biraz keyfi takılıyorum; aklımda şu anda proje şeklinde düzenli devam etmeyi düşündüğüm bir içerik yok. Ama yakın zamanda Youtube’da uzun uzun sohbetli videolarımın altına gelen istekler sonucu podcast yayınları yapmaya başladım. Spotify’da “Bakkala çıkıp aya gidiyoruz” adıyla yayınlıyorum.

6. Üzerinde çalıştığınız yeni şarkılarınız var mı? Ayrıca cover ve düet yapmayı düşünüyor musunuz? Örnek aldığınız sanatçılar var mı?

Üzerinde çalıştığım yeni şarkılar hep var. Bir yandan coverlara da devam ediyorum. Düet konusunda şu an üzerinde çalıştığımız bir proje yok ancak ilerleyen zamanlarda düşünüyoruz. Daima başka sanatçıları, müzisyenleri, yazarları, şairleri, heykeltraşları takip ediyorum. Kendilerinden ilham alıyor, kendi sanatımı ve ruhumu besliyorum.

7. Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz, hayaliniz var mı?

Hedef noktası yerine odağım, yolculuktan keyif almak aslında. Hayallerim var; koskocaman bir kalabalıkla şarkımı hep bir ağızdan söylemek istiyorum. Çok sevdiğim sanatçılarla tanışmak, beraber üretebilmek istiyorum. Farklı ülkelere gitmek; oralarda da müziğimle insanlara dokunabilmek istiyorum. Çok hayalim var. Hedefim değil de niyetim diyeyim; bütün bu yolculuğu en keyifli şekilde sürdürebilmek. Manzaranın tadını çıkarmak, bir yandan da sanat yapmak istiyorum; hepsi bu.

8. Son olarak MüzikOnair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Sanatı bir yandan kendi ruhumu beslemek; bir yandan başka insanlara dokunabilmek için yapıyorum. Bence ben kendi ruhumu besledikçe ve yaptığım işten keyif aldıkça; insanlara daha kolay dokunabiliyorum. Ancak biliyorum ki bu etkileşimler sayesinde bu işten daha çok keyif alıyor ve daha çok besleniyorum. Yani üretimimin en önemli parçalarından birisi, müzikseverler; dinlemeyi sevenler. O yüzden dinlediğiniz için teşekkür ederim. İyi ki varsınız.