“Biri Bizi Dışarıdan Fotoğraflasa Sibel Can Gibi Karelerimiz Olur mu?”

Sabah Gazetesi köşe yazarı Ayşe Özyılmazel gündemine uzun yıllar sonra bikini ile kameralara yakalanan şarkıcı Sibel Can’ı aldı.

Çekilen pozlar hakkında eleştiri yapan Özyılmazel “biri bizi dışarıdan, ağaçların arasından fotoğraflasa; acaba Sibel Can’ınki gibi karelerimiz olur mu?” diye sordu ve cevapladı “Valla hiç sanmıyorum.”

İşte o dikkat çeken yazı;

Hani biz yaz tatiline gitsek, oteldeki odamıza yerleşsek, elimizde cep telefonumuzla balkona çıkıversek, hattın diğer ucundakiyle konuşurken biri bizi dışarıdan, ağaçların arasından fotoğraflasa; acaba Sibel Can’ınki gibi karelerimiz olur mu?

Bir klip sahnesi misali yani. Valla hiç sanmıyorum. Yıllar sonra balkonda bikinili yakalanan Sibel Can’ın fotoğraflarına bakınca bir kadın olarak bu soruyu sormadan edemedim doğrusu.

Çünkü;
Bizim o sıcakta ne fönümüz, ne havalı havalı yana atılmış ve cuk yerine düşmüş saçlarımız olur.
Biz, son derece iddialı bir yaz kombini olarak örgü ve ip tabir edilen beyaz bikinimizin üzerine aldığımız beyaz kimonomuzla öyle havalı havalı telefonla konuşmayı beceremeyiz.

Biz, telefonla konuşurken tepki veririz. Güleriz, kızarız, yüzümüzü buruştururuz, kaşlarımızı çatarız, sağımızı solumuzu kaşırız falan.

Biz, 36 beden bile olsak; habersiz çekilen bir fotoğrafta üstelik o bikiniyle asla ve de asla en iyi halimizde çıkamayız. Ya ışık ters düşer selülitli görünürüz, ya eğri dururuz göbekli çıkarız. (Bak aklıma Kate Moss geldi, iyi mi.)

Bize öyle açılar, ışıklar, sanki fotoşoplanmış gibi çıkmalar nasip olmaz yani. Kader yani. Neyse, şimdi kimsenin yakalanmasına ‘haberim yokmuş gibi çek kanka’ damgası vurmayalım. Bir Sibel Can eseriyle yazımızı bağlayalım: Bence talih, bence şansın, bir de aşkın çaresi yok.

Kaynak: Ayşe Özyılmazel / Sabah

Exit mobile version