Çekmeyin Ulan !

Medya, kamu hizmeti gören ve halka açık alanlarda ünlü isimler dahil olmak üzere toplumu bilgilendirmek adına haber toplamak, görüntü çekmek ve bunları basın yayın organlarında neşretmekle görevlidir.

Özellikle televizyon ekranlarında gerek haber programlarında, gerekse magazin programlarında görmüşsünüzdür. Evde ki hesabı çarşıya uymayanlar, hırlısı hırsızı, çapkını, katili, kaçakçısı, uyuşturucu taciri kim varsa yakayı ele verdiğinde toplum önünde afişe olmamak için ilk işi gazetecilere saldırmak oluyor.

Hele son zamanlarda bir güvenlikçi terörü esiyor ki sormayın gitsin. Bulunma nedenleri güvenliği ve sükûneti sağlamak olan güvenlikçiler kameraları, fotoğraf makinelerini gördüklerinde zincirini koparmış vahşi hayvanlar gibi saldırıya geçiyorlar.

Gazetecinin haber alma özgürlüğünü engellemek, kamuya açık alanda görevini yapmasına mani olmak anayasada suç olarak geçer.

Son zamanlarda bu “çekmeyin ulan” kabadayılığı yine hortladı. Özellikle magazin gazetecileri bu çekmeyin ulanıcılardan çok çekmeye başladı. Yakayı ele veren, saman altından su yürütürken birden o suda boğulan herkes “çekmeyin ulan” diye basıyor feryadı.

Şu sıralar en gözde çekmeyin ulancı Cem Yılmaz oldu çıktı. Komik adam bir süredir yıldızı barışmadığı gazetecilerle ne zaman karşılaşsa suratından düşen bin parça.

Son yıllarda Cemin özel hayatında yolunda gitmeyen şeyler var. Zora ki yaptığı evlilik, ardından şıp diye boşanması, bu arada çocuğunun doğması hepsi ve daha fazlası Cem’i asabi bir adam yaptı.

Özel hayatında ne yaşadığı Cem Yılmaz’ın problemi ama dillere pelesenk, konu komşuya görüntü olan aşk kaçamağı kendi beceriksizliği onu görüntüleyen magazin basının değil.

Adı Erdal Acar ile anılan ama başta Erdal Acar’ın babası İsmet Acar’ın veto ettiği Ayşe Hatun Önal ibreyi komik adama kırınca ortaya tam magazinlik bir manşet haber çıktı. Konu komşu eve girişlerini konuşmaya başlayınca Cem yakayı ele verdi tabi. Tabi sonrası malum “çekmeyin ulan, çekmeyin”

Şöhretin bedeli ağırdır, bu bedel o şöhreti taşımakla başlar, sonrası özel hayatla devam eder. Sıradan bir insanken bir anda milyonların tanığı, otobüsle ulaşım sağlarken pahalı otomobillere biniyor olmak, tost ayranla karın doyururken bir anda havyar şampanya ile kahvaltı yapmak çok ağır yükler getirir insana. Taşıyamayan bünyelerin sokak ortasına böğüre böğüre “çekmeyin ulan çekmeyin” diye feryat etmesi hiçbir işe yaramaz.

Şöhret hırkasının ilmeklerini sık atmayanlar gün gelir ayazda donup kalırlar ve artık onların çekmeyin ulan’larını ne duyan olur ne işiten.

Tayyar IŞIKSAÇAN |MüzikOnair

tayyar.isiksacan@gmail.com

Exit mobile version