Cem Başaran Aksan: Türkiye’de Hiçbir Şirketin İzlemediği Bir Strateji İzliyoruz

Too Production kurucusu müzik sektörünün güçlü prodüktörlerinden Cem Başaran Aksan ile bir araya geldik. Başarılı prodüktör Cem Başaran Aksan kariyer yolculuğunu, değişen müzik endüstrisini ve merak edilenleri konuştuk.

Merhaba Cem Bey Müzikonair’a hoş geldiniz öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sırasıyla radyoculuk, sunuculuk, TV program sunuculuğu ve yöneticilik, milletvekili danışmanlığı sinema filmi yapımcılığı ve son olarak 2018’den bu yana müzik yapımcılığı yapıyorum.  Prodüktörlüğünü yaptığım işlerde 3 yılda yaklaşık 2 milyar görüntülenmem var.

 Günümüzde dijital müzik sektörünün yaygınlaşmasıyla beraber müzik sektörünün dijital sektöre yönelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durumun sizce avantaj ve dezavantajları var mıdır?

Müziğin dijital sektöre yönelmesi aslında olumsuz bir durum yaratmadı aksine içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde birçok sanatçının ve yapımcının hayatını devam ettirebilmesini sağladı.

 Yeni müzik şirketiniz Too Production’u kurma fikri nasıl doğdu. Ve bugüne kadar müzik alanında yaptığınız çalışmalarınızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Bize hep yılın projelerini yapmak nasip oldu. 3 yıl üst üste halkın en alt kesiminden en üst kesimine ulaşan herkes tarafından benimsenen işler yaptık. Tuğçe Kandemir, Fatih Bulut,  Zehra Gülüç, Günay Aksoy gibi gibi isimleri dijital müzik sektörünün zirvesine taşıdık ve dünya listelerinde yaptığımız projelerle ülkemizi en üst sıralarda temsil ettik. Bu işleri piyasada farklı farklı şirketler adına yaptık ve 3. yılın sonunda Enes Yıldırım kardeşim ile beraber kendi şirketimizi kurduk.

Too Production şirketinizdeki çalışmalarınızdan ve hedeflerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Too Production Şirketini 2021 Mart ayında kurduk. Herkes bu dönemde yatırımdan kaçınırken biz tam tersi, müzik sektörüne ciddi bir yatırım yaptık. Şirketimizi kurduğumuz günden bu yana yaklaşık 40 soliste 200 cover eser yaptık.

Bu rakamı yıl sonuna kadar 2 katına çıkarmayı düşünüyoruz. Aynı zaman da Edisyon (Publishing) bölümümüz de Türkiye’deki hiçbir şirketin izlemediği bir strateji izliyoruz. Kurduğumuz sistemde ve çalışma modelimizde bizimle çalışan söz bestekarların maddi ve manevi olarak herhangi bir şirket veya şahıs tarafından mağdur edilebilmesi söz konusu değil. Publishing alanında da ciddi bir büyüme kaydettik. Şirketimizi kuralı çok kısa bir süre olmasına rağmen eser sayımız 3.000 esere yaklaştı.

 Bildiğiniz gibi içinde bulunduğunuz dönemle birlikte artık eskisi gibi albüm yapılmıyor, tek şarkı üzerinde ilerleniyor ve yapılan şarkılar da çok çabuk tüketiliyor bunun sebebini neye bağlıyorsunuz?

Aslında bu durumu şöyle anlatmak lazım. Siz ayak uydurmak isteseniz de istemeseniz de artık iş dijitalde. Dijital gelirler maalesef Ülkemizde çok düşük. YouTube üzerinden bakarsak konuya, reklam geliri olarak dünya ülkeleri arasında neredeyse sonlardayız. Durum böyle iken albüm vs. gibi çalışmalar ciddi maliyetli oluyor. Kazanç düşük olduğu için zarar etme ihtimali çok yüksek oluyor. Bunun yerine daha düşük maliyetli, tekli işler yapılıyor. Sektörde var olmak için üretmek, üretmek için de yatırım yapmak lazım. Maliyetleri düşük tutup çok üretme yoluna gidiliyor.

İnsanlar hayatının her anında zaten hızlı tüketmeye alışmış durumda. Yemek, iş, aşk, gibi müzik konusunda hızlı bir tüketim söz konusu. Bir şeye

ne kadar kolay ulaşırsanız o sizin için değerini daha hızlı bir şekilde kaybediyor. Yani hızlı tüketim artık insanların bir problemi olarak kalacak gibi görünüyor.

 Röportajımıza katılarak bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak Müzikonair okuyucularına neler söylemek istersiniz? 

Size ve Müzikonair ailesine bu güzel röportaj için hem şahsım hem şirketim adına teşekkür ediyorum.

Exit mobile version