Cenk Eren, YouTube’da Armağan Çağlayan’ın Dur Bi Dinle programına katılarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Artık Albüm Değil Tek Tek Şarkılar Yayınlayacağım
Cenk Eren, yeni şarkılarının yolda olduğu müjdesini vererek sözlerin de kendisine ait olduğunu şu sözlerle anlattı: “Eskiden beri yazıyordum. Ama dalga geçerler diye korkuyorum. Önce Sezen’e şarkı sözlerimi gönderdim. Beğendi. Şimdi de iki şarkı yaptım söz ve bestesi bana ait. Biri Mart sonu biri de Temmuz sonu çıkacak. Artık albüm değil de böyle tek şarkılar yayınlayacağım. Tek tek yayınlamak daha iyi”
Cenk Eren, müzik sektöründe nasıl parladığını anlatarak şu cümlelere yer verdi: “93 senesinde İstanbul’a geldim. Tutunmaya çalışıyordum. İzzet Çapa bana telefon etti. Dedikodulu Meyhane diye bir konsept yaratıyorum dedi. Bana çok güzel olduğunu söyleyerek ikna etti. Orada çalışmaya başladım ama çok parlak gitmiyordu. Şarkı söylerken önümden Semra Özal ve basın ordusu geldi. Ertesi gün bütün gazetelerde manşettik. Biranda ben ayrı meyhane ayrı patladı”
Belki de Eğitimim Yeterli Değildi
Sanatçı, başlarda özellikle babasının sahneye çıkmasına karşı olduğunu söyleyerek, “Ailem sahneye çıkmamı istemiyordu. Yaparsan adam gibi yap diyordu. Yani sadece radyolara falan çıkmamı istiyordu. Ancak eğitimini alırsan yapabilirsin dediler” dedi.
Şarkıcı, sahneye çıkmak ile ilgili yaşadığı sıkıntıları anlatarak, “Ankarada kendime yer bulmam çok zordu. Pavyonlar erkek sanatçı çok istemezlerdi. Bir arkadaşım vardı onun ricasıyla çıkabiliyordum. Hatta bir gün bir pavyon sahibi bana ‘Ya ben onun parasını vereyim de çıkmasın artık sahneye’ dedi. Ama sahneye çıkmak istiyordum. Sebebini bilmediğim şekilde olmuyordu. Belki de eğitimim yeterli değildi” ifadelerini kurdu.
Gazetecilerin Gazına Geldim
Yeşim Salkım’a tanışınca ikinci albümü “Gözlerimi” çıkarttığını söyleyen Eren, onun hayatında çok önemli bir yeri olduğunu belirtti. Sanatçı, Nükhet Duru ile aralarında yaşadıkları problemi de şu ifadelerle anlattı: “Nükhet Duru babam vefat ettiği zaman ben cenaze evlerine dayanamıyorum diyip gelmedi. Ona da hak verdim. Ama hayat bu ya 10-20 gün sonra Fahrettin Aslan vefat etti. Baktım camiye gitmişti. Sonra röportajda biraz ona ağır konuştum. Şimdi doğru bulmuyorum. Basına değil de kendisine söylemeliydim. Gazetecilerin gazına geldim. Ama şu an onu çok severim. Üzerimde de çok emeği vardır”