Ceren Gündoğdu: ‘Tırnaklarımla Kazıyarak Yolumu Oluşturdum…’

Son zamanların en çok konuşulan ismi Ceren Gündoğdu, kariyerine ve özel yaşamına dair merak edilenleri Müzik Onair’dan Büşranur Çelik’e anlattı.

Müzisyen bir aileden geldiği bilinen Ceren Gündoğdu, şu ifadeleri kullanıyor;

”Elbette olduğu zamanlar oldu. Ben her şeyi tırnaklarımla kazıyarak, yolumu oluşturduğumu düşünüyorum. Bu dijital çağda müzik kirliliğinin de olduğu bir zamanda üretmeye çalışıyorum. Müzisyen bir ailede olduğum için tüm kapılar bana açıldı mı? Hayır.”

Merhaba Ceren Hanım. Bol sorulu röportajımıza geçmeden nasılsınız?

Karantina süreci tabi ki ilk başlarda hepimiz için ilk başlarda daha kaygılıydı. İnsan yaşadığı coğrafyanın da gerçekliğini görüyor biliyor haberleri takip ettikçe. Geleceğe dair belirsizliklerle boğuşan toplumun bir parçası olunca, ‘’Ya işte çok keyifli geçiyor benim için harika oldu ‘’ demek çok düşüncesizce ve duyarsızca geliyor bana. O sebepten imtina ediyorum öyle bir tavırla konuşmamaya.

Ama tüm kaygıları bir kenara bırakacak olursak, çok keyifli ve güzel geçti. Çünkü ben evde vakit geçirmeyi çok seven, piyanosuyla, müziğiyle baş başa kalmaktan çok büyük keyif alan biriyim. Normal hayatta da her zaman benim sığınağım olarak gördüğüm yuvaya koşarak gelen biriyim. O yüzden benim için gayet keyifli geçti karantina.

Kısaca bize kendinizden bahseder misiniz? Hayat yolculuğunuza ışınlama olasılığınız nedir ?

Dünyaya gözümü açtığımda, bir köşede piyano bir köşede bağlama duruyordu. Benim müzik kariyerimi belirleyen en ana temel etken de bu oldu. Türk Halk Müziği şefi bir babanın ve Türk Müziği ses sanatçısı bir annenin kızıyım. Benim ilk oyun arkadaşım piyano oldu diyebilirim.

9 yaşında yarı zamanlı olarak piyano eğitimine başladım. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne eğitimime devam ederken bir taraftan da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal Tiyatro Bölümü ‘nde okuyordum.

Hem konservatuardan hem Boğaziçi Üniversitesi ‘nden mezun olduktan sonra Sosyoloji ‘yi birincilikle bitirdim. Sonra da kendimi sahnelerde buldum. ‘Sidikli Kasabası’ müzikalinde başrol olarak görev aldım. Fakat çocukluktan beri en büyük hayalim kendi şarkılarımı paylaşmaktı. Hayatın akışına kendimi bırakmayı sevdiğim için önceliğimi sahneye verdim. Bu esnada ‘’Şöhret Kültürü’’ üzerine de tezimi verdim. Sonrasında; TRT -Türk ekranlarında yer alan bir müzik programı hazırlayıp sunmaya başladım. ‘Sokakta Hayat Var’

Daha sonra bir televizyon programı daha hazırladım. ‘Şehrin Işıkları’ diye.

Ve dedim ki ‘Ceren sen sahnede olmayı seviyorsun. Bu projeler devam edecek. Gönlünde yatan şey neyse büyük bir kararlılıkla o yolda gitmelisin.’

Ardından iki sene önce de ‘Tamam! Kendi şarkılarını paylaşmanın zamanı geldi artık.’ dedim. Öyle de oldu.

Şimdilerde kendi müziğimi paylaşarak çoğalıyorum aslında. Çoğalmaktan kastım, insan her bir şarkıyla bağ kurmuş oluyor sizinle olduğu gibi. Bundan sonra da kendi şarkılarımı yazmaya sevdiğim şarkıları söylemeye devam ederek bir ömür nefesim yettiğince ilerleyecek hayat.

Ceren Gündoğdu ‘nun bazı şarkıları benim için inanılmaz özel. Sizin sesinize ‘’uçan halı sesli ‘’ olarak tanımlıyorum. Sesiniz beni bulutların arasında yolculuk yaptırıyor. Bu harika bir his!

Alice Harikalar Diyar’ında gibi düşünebiliriz. Lafı çok uzattım. Hemen ‘’Bekleyelim ‘’ şarkısına gelelim. İmkânım olsa bu şarkıyı hoparlöre verip tüm mahalleye dinletirim. Nasıl çıktı bu şarkı ?

Çok teşekkür ederim. Çok tatlısınız. Ben genellikle aşk hikayelerini anlatmayı seviyorum şarkılarımda. ‘Beklerim’ aslında o şarkılardan biri değil. Hepimizin bir şeyleri beklediği zamanlar bazen hayal kırıklıklarımızla karanlık anlarımız oluyor.

Öncelikle kendim için umut olabilecek bir şarkıya ihtiyaç duyması adına çıktı bu şarkı. Başkalarına da tesir ettiğini duydukça mutlu oluyorum. Zaten bir şarkı yazarının ana gayesi de bu sanırım. Anlattığı hikâye ile kendisinden çıkıp başkalarının hayatında daha bir sığınak olmasını sağlamak galiba.

Ceren Gündoğdu müzisyen bir ailede olmasaydı, yine müzik için mücadele verir miydi? Bunu neden soruyorum; bazen sırf müzisyen ailede olmakla eş değer görülüyor başarılar. Ve tam aksi yönde olan gençler hemen vazgeçiyorlar hayallerinden.

Anne- baba müzisyen olmasa da kalbi bu tutku ile atan varsa üretmeye devam etsinler. Benim kendi ailem hiçbir zaman şu tarz müzikte ilerlememi söylemediler. Kendi alanımda ilerlememi sağladılar. Su akıp yolunu buluyor bir şekilde.

Zafer Gündoğdu gibi bir babaya sahip olmanın faydası oldu mu?

Elbette olduğu zamanlar oldu. Ben her şeyi tırnaklarımı kazıyarak, yolumu oluşturduğumu düşünüyorum. Bu dijital çağda müzik kirliliğinin de olduğu bir zamanda üretmeye çalışıyorum. Dolayısıyla müzisyen bir ailede olduğum için tüm kapılar bana açıldı mı? Hayır.

Kendi içimde ise her şeyi onlara borçluyum. Bence benim farklı müzik türlerine olan ilgimin deyiş dinlerken aldığım hazzın, Bekir Sıtkı Sezgin dinlerken aldığım zevkin kaynağı tabiki ailem.

Ama bu bir olmazsa olmaz mı? Hayır. Önemli olan sizin içinde neyi istediğiniz. Gerisi hallolur gider diye düşünüyorum.

Biraz uzun uzun konuşuyoruz; sonrasında sizin için sıkıntı olmasın bu arada?

(Burada epeyce gülüşüyoruz) Hiç merak etmeyin, şimdi kısa hatta en kısa cevaplara geçiyoruz. Son iki bölümüz kaldı.

ÖYLEYSE SORUYORUM / Bir Cümle ile

Ceren Gündoğdu çocuk şarkıları yazsaydı adını ne koyardı? Neden?

‘Kendin gibi ol. ‘Çocukluktan itibaren kalbe girmeli bu düşünce.

Ceren Gündoğdu için müzikte kalite nedir?

-Özgünlüktür.

Ceren Gündoğdu ‘nun ses konusunda örnek aldığı bir isim var mı?

-Bu çok zor bir soru. Tek isim vermem mümkün değil.

SEÇ TARAFINI BÖLÜMÜ

Çay mı Kahve mi?

-Çay

Pembe mi siyah mı?

-Pembe

Rüya mı gerçek mi?

-Rüya

Telefon mu mektup mu?

-Telefon

Ve bitti. Telefon demişken son olarak bizimle buluşturduğunuz ‘’Telefon’’ şarkısı hayırlı uğurlu olsun. Dilerim ki yankısı ve uğuru bol olur. Ben öyle olacağına inanıyorum. Ben şarkıları dinlemeye ve söylemeye devam edeceğim. Son olarak neler eklemek istersiniz?

İlk albümün pandemi sürecine denk gelmesi beni üzmüş olsa da telafi edeceğimize inanıyorum. Umarım en kısa zamanda da yüz yüze görüşme sağlarız. Ya da konserlerimiz başlıyor. Ben davet ederim sizi.  Yeni şarkılarımı paylaşmak için sabırsızlanıyorum ve hep birlikte şarkılar söyleyeceğimiz konserler için de gün sayıyorum. Herkes kendine çok iyi baksın. Müzik Onair ailesine de çok teşekkürler böyle bir buluşma sağladığı için.

Sevgiler.

Röportaj: Büşra Nur Çelik | Müzik Onair

 

 

 

 

Exit mobile version