Son zamanlarda müzik listelerimizin başında yer alan, coşkulu sahneleriyle bizleri mest eden alternatif rock grubu Dedublüman. Grup hem sound olarak hem de özgünlükleri ile bizleri kendilerini bağlamayı başarıyor. Genel olarak müzik konusunda farklılıklara açık olmaları bence grubu dinç tutan özelliklerinin başında geliyor. Meryem Tanrıverdi’ye konuşan Dedublüman grubu müziklerini ve gelecek planlarını paylaştı.
Merhabalar. Öncelikle yeni yıl dilekleriniz nelerdir?
-Kıvanç Şafak Kumlu: Herkese sağlık ve esenlikler diliyoruz.
6 kişilik bir grup olarak ortak duyguda buluşmayı nasıl başarıyorsunuz? Şarkılarınız grubunuzun imzasını taşıyor. Sözleri ayrı ayrı yazıp öyle mi tasarlıyorsunuz? Yoksa bir aradayken mi çıkıyor? Farklı hisleri aynı çatı altında toplamak birbirinize neler katıyor?
-Kıvanç Şafak Kumlu: Bu durum peşinden koşulduğunda çok rahat yakalanabilecek bir şey olarak gelmiyor. Bizim için bir şans olduğunu düşünüyorum. Şuan için gayet güzel bir sinerjimiz var, güzel bir kimya tutturduk. O yüzden memnunuz. Ama bunun peşine koşmadık, bunu nasıl sağlayabiliriz diye bir uğraş içinde olmadık. O yüzden nasıl sağlanır bizde bilmiyoruz ama buna sahip olduğumuz için şanslı hissediyoruz.
“İSTİKRAR BİZİM ETKİLEŞİMİMİZ İÇİN ÖNEMLİ”
2010 yılından beri var olan bir grupsunuz. Fakat son yıllarda isminizi çok daha fazla duymaya başladık. Sizce bundaki etmen nedir. Sosyal medyanın gücü mü yoksa başka bir sebep var mı?
-Çağrı Çelik: Son senelerde sosyal medyaya daha fazla ağırlık vermeye başladık. Sosyal medyadaki çeşitliliğimizi arttırdık.
-Besim Tali: Burada istikrar da çok önemli. Belli periyotlarda çalışmalarımızı kendi youtube hesabımız üzerinden paylaştık. Her birinin etkileşimi diğerinin etkileşimine katkı sağladı. Bu istikrara da doğal olarak bir cevap aldık.
-Çağrı Çelik: Öncesinde işlerimizi daha butik şekilde yapıyorduk. Bunu insanlara göstererek tanınırlığı arttırdık.
7den 70e büyük ve aktif bir kitleniz var. Bu size ne hissettiriyor?
-Kıvanç Şafak Kumlu: İnsanlara hitap etmek güzel bir olay. Bunun yaş skalasının geniş olması da bizim için gurur verici bir olay. Hepimiz bu konudan gurur duyuyoruz.
Hem şarkı yorumlayan hem de kendi şarkılarını yapan bir grup olarak, son zamanlarda çıkan şarkılar ve sanatçılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Kıvanç Şafak Kumlu: Herkes kendini müzik alanında ifade ediyor. İyi ve kötü diye bir şey yok. Hepsinin bir alıcısı var. Hangisi kime hitap ediyorsa ya da bir kişi o an ruhunu ne ile doyurmak istiyorsa onu dinliyor. O yüzden hiç birine kötü demek doğru olmaz diye düşünüyorum.
Kendinize yakın hissettiğiniz başka bir müzik tarzı var mı?
-Kıvanç Şafak Kumlu: Şahsen benim için müzikte tarz yok, hepsini dinliyorum. O an ruhum neyi istiyorsa dinliyorum. Ekip olarak hepimiz farklı bir müzik tarzı dinliyor.
“BELLİ BİR TARZA BAĞLI KALARAK İLERLEMİYORUZ”
Yaptığınız ve yapmak istediğiniz müziği nasıl tanımlarsınız? Müzik hayatınızda nasıl bir rota belirliyorsunuz? Gelecekte sizi farklı tarzlarda da dinleyebilecek miyiz?
– Kurthan Sarpkaya: Gelecekte farklı tarzlar duyabilirsiniz. Biz zaten belli bir tarza bağlı kalarak ilerlemiyoruz genelde. O an bir fikir geliyor, aramızda ona bir altyapı yapıyor ve kaydediyoruz. Neyin yakışacağını ya da hangi tarzın yakışacağını düşünüp ona göre hareket ediyoruz. Amacımız belli bir tarza bağlı kalmak değil, en iyi soundu nasıl alırız düşüncesindeyiz.
– Kıvanç Şafak Kumlu: Bireyselde de hepimiz farklı tarzlarda müzik yapmayı deneyen ve farklı tarzlarda müzik dinleyen insanlarız. Bu çeşitliliği arttırıyor, bu da güzel bir durum. Dedublüman olarak yayınlayacağımız şarkılarda da ilerde çeşitlilik olabilir.
Tamamen kendinize uzak hissettiğiniz bir tarz var mı, mesela rap?
– Kıvanç Şafak Kumlu: Elbette Dedublüman’ın rap yapması çok hayal edilebilecek bir şey değil, bu herkes için geçerli.
– Çağrı Çelik: Ama neden bir rapçi ile düet yapmasın? Olmaz diye bir şey yok.
Sizin için söylediğiniz müziklerde söz mü yoksa sound mu daha ön planda? İkisini ayarlamayı nasıl başarıyorsunuz?
– Kurthan Sarpkaya: Genel olarak sound ön planda oluyor. Önce müzik çıkıyor, üstüne söz yazılıyor. Bu şekilde ilerliyoruz.
“MÜZİK RÜZGARDAN ETKİLENECEK BİR YAPRAK GİBİ”
Müzik dünyasında sizleri rahatsız eden şeyler neler? Bir şeyleri değiştirecek olsaydınız neleri değiştirmek isterdiniz?
– Kıvanç Şafak Kumlu: Uygar için (sesçimiz için) mekanların akustiğine daha özen gösterilmesini isterdik. Bu çokta önemli bir şey. Teknik açıdan da daha özenli olmasını isterdik. Ayrıca her müzisyenin kendini daha özgür ifade etmesin isterdim.
– Besim Tali: Ek olarak müzik sektörünün kendini her zaman ipin ucunda hissetmesi diye bir durum var. Her rüzgardan etkilenecek bir yaprak gibi, ilk dökülen yaprak o oluyor. Bu, müziğe ülkece bakış açımızla alakalı bir durum. Sektörden ziyade insanların müziğe algılama şekli ile alakalı bir durum. Müzik herkes için olsa da olur olmasa da olur gibi düşünülüyor. Bu da müzisyenleri güvensiz hissettiriyor.
Müzik için nelerden vazgeçtiniz? Riske attığınız şey neydi?
– Kıvanç Şafak Kumlu: Hepimiz hayatındaki belli başlı şeyleri riske attı. Kimisi zamanını verdi, kimisi çok radikal kararlar aldı ve yolunu değiştirdi. Bu soruya oturup dakikalarca konuşmak gerekir ama hayatta illaki vermeden hiçbir şey alamıyorsunuz. Bu durum müzik içinde geçerli.
Müzik hayatına yeni adım atacak kişilere ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
– Mustafa Yavuz: Sosyal medyayı önemsesinler.
– Kurthan Sarpkaya: İstikrarlı olsunlar ve pes etmesinler.
