Dedublüman: Biz Şarkıları Değil, Şarkılar Bizi Seçiyor

Dedublüman, MüzikOnair'dan Alper Ergez'e verdiği röportajda müzik yolculuklarına nasıl başladıkları, şarkılarının oluşma süreci ve müzik tarzları hakkında konuştu.

Dedublüman, MüzikOnair’dan Alper Ergez’e verdiği röportajda müzik yolculuklarına nasıl başladıkları, şarkılarının oluşma süreci ve müzik tarzları hakkında konuştu.

1. Merhabalar, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Dedublüman ismi nereden geliyor ve anlamı nedir?

Merhabalar, öncelikle nazik davetiniz için teşekkür ederiz. Grubumuz sahne üstünde 6 olmak üzere toplam 10 kişiden oluşuyor. Davulda Kurthan Sarpkaya, klarnette ve perküsyonda Çağrı Çelik, yaylı sazlar, ud ve perküsyonda Besim Talı, klavye ve bariton gitarda Hazar Altın, bas gitarda Kıvanç Şafak Kumlu, 12 telli, elektro gitar ve lead vokalde de ben Mustafa Yavuz, ekibimizin sahne kısmını oluşturuyoruz. Dedublüman, ruhçulukla alakalı bir terim olup, özetle ruhun başka yer ve biçimlerde tekrar vücut bulabilmesi anlamını karşılamaktadır. Çok eski bir arkadaş grubumuza yıllar önce verdiğimiz bir isimdi. Şimdi ise sevenlerimizle paylaştığımız bir isim oldu.

2. Daha önce Göksel’e ait “Depresyondayım” isimli şarkı ile iddialı bir çıkış yaptınız. Müzikseverlerden tam not aldınız. Peki bu proje nasıl doğdu biraz bahsedebilirmisiniz?

Göksel çocukluğumuzdan beri çok sevdiğimiz ve takip ettiğimiz bir sanatçı. Müziğe yaklaşımı ve bestelerini hep sevmişizdir. Depresyondayım da zamanını kasıp kavuran bir şarkıydı ve hepimizi etkilemişti. Şarkının melankolisi Dedublüman sounduyla birleşince ortaya böyle bir iş çıktı. Göksel de bizleri kırmayarak bu harika besteyi yorumlamamıza müsaade etti. Buradan tekrar kendisine teşekkür ediyoruz.

3. Müzik yolculuğunuz nasıl başladı? Nasıl bir araya geldiniz?

Grup ben (Mustafa Yavuz) ve Kurthan Sarpkaya ile birlikte 10 yıl kadar önce Trabzon’da kuruldu. Önceleri “ska” gibi şu anki soundumuzdan uzak bir tarzımız vardı. Yıllar geçtikçe ve biz büyüdükçe tarzımız oturmaya başladı. Üniversiteyi kazanıp İstanbul’a geldiğimizde grup da giderek kalabalıklaştı. Öncelikle bas gitarda Kıvanç aramıza katıldı. Sonra bir arkadaşımız aracılığıyla Besim’le tanıştık, çok sevdik. Daha sonra Hazar aramıza katıldı. Son olarak da çalışmalarımızı ayrı yürüttüğümüz ancak sonrasında güçlerimizi birleştirmeye karar verdiğimiz klarnetçimiz Çağrı Çelik gruba dahil oldu ve sahnemiz şu anki şeklini almış oldu.

4. Şimdilerde “Belki” isimli şarkınızla dijital müzik platformlarında ve sosyal medyada büyük beğeni aldınız. Neler söylemek istersiniz?

Öncelikle size ve dinleyicilerimize teşekkür etmek isteriz. Şarkılarımıza güzel dönüşler almak bizim için en mutluluk verici olaydır. Umuyoruz “Belki” de, önümüzdeki süreçte yayınlayacağımız yeni işlerimiz de dinleyicilerimizin kulağında güzel bir yer edinir.

5. Belki” isimli şarkınızda kimlerle çalıştınız? Hazırlık sürecinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Besteyi Hazar Altın ve Mustafa Yavuz isimleriyle çıkardık. Ancak bir farklılık yaparak aynı anda şarkının iki farklı yorumunu birlikte paylaştık. Bunlardan biri “Belki”, diğeri “Belki-Akustik” olarak yayınlandı. İlki, grubumuzun elektronik sounduyla ilgilenen fraksiyonu olan “Mavzer Tabancas” eşliğiyle yer buldu. “Belki-Akustik” ise, sevenlerimizin daha aşina olduğu klarnetli versiyonla dinleyici karşısına çıktı. Şarkının vurucu melodisi Hazar Altın tarafından bestelendi ve Dedublüman sounduyla yoğurularak ortaya çıkarıldı.

6. Şarkılarınızı nasıl seçiyorsunuz? Nelere dikkat ediyorsunuz?

Sanıyorum yorumladığımız şarkılarımızı soruyorsunuz. Dikkat ederek mi seçiyoruz bilemiyorum, çünkü bu biraz duygu işi. Estetik kaygılarımız dışında kaygılar taşımamaya gayret gösteriyoruz. Ancak dinlediğimiz, sevdiğimiz ve tekrar ruh katabileceğimizi düşündüğümüz şarkılar seçilmiş oluyor. Aslında biz şarkıları değil, şarkılar bizi seçmiş oluyor diyebiliriz.

7. Müzik tarzınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Şarkılarınızda daha çok melankolik bir duygu durumunun olduğu söyleniyor. Neler söylemek istersiniz?

Günümüzdeki ana akım müzik piyasasına bakılacak olursa, şu anda daha çok Hip-Hop’un birçok kültürde baskın olduğunu görüyoruz. Dedublüman soundu ise rock müzik temelleri üzerine inşa edilmiş etnik ögeler barındıran bir müzik. Bu taraftan bakınca tarzımızı özgün olarak değerlendiriyoruz. Melankoli meselesine gelirsek; şimdiye kadar yaşadıklarımız, böyle bir duygu ortaya koymamıza sebep oldu. Umuyoruz ilerde daha mutlu şeyler yapabiliriz.

8. Konser ve sahne çalışmalarınız nasıl gidiyor? Müzikseverler sizi nerelerde görebilecek?

Eylül ayından itibaren sıkı bir konser tempomuz olacak. Türkiye’de gidebileceğimiz her yere gitmeye gayret gösteriyoruz. Çok yakın zamanda instagram sayfamızdan konser listemizi yayınlayacağız. Sevenlerimiz takipte kalsınlar.

9. İçinde bulunduğunuz dijital müzik piyasasını şekillendiren birtakım durumlar var. Dinlenme sayıları, reklamlar, izlenme, tıklanma sosyal medya gücü gibi. Siz bu durumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet gerçekten de müzik piyasası oldukça dijital bir mecra haline geldi. Aslında bizim çok da aşina olduğumuz kavramlar değil bunlar. Kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Sosyal medyanın gücünün farkındayız. Ancak bizler müzisyeniz ve bu konular bizim alanımızın biraz dışında kalıyor. Umuyorum sizler aracılığıyla da Dedublüman müziğini daha geniş kitlelerle buluşturabiliriz.

10. Son olarak MüzikOnair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Müzik camiasındaki gelişmelerden haberdar olmak için MüzikOnair’i takipte kalmalarını tavsiye ederiz. Sevenlerimize de, yeni sezon itibariyle konserlerimizde bir araya geleceğimiz için çok mutlu ve heyecanlı olduğumuzu söylemek isteriz. Mutlu günler dileriz.

Exit mobile version