2000’li yıllarda kendi düzenlemiş olduğu organizasyonlarla eğlence hayatına profesyonel şekilde giriş yapmış Aykut Güzel, her geçen gün başarısını arttırmaya devam ediyor. Biz de kendisine sektör hakkındaki düşüncelerini, sektöre dair tavsiyelerini sorduk. İşte Aykut Güzel’in Müzik Onair’dan Meryem Tanrıverdi’ye verdiği cevaplar.
Merhaba. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba. Ben Aykut Güzel. Çocukluk yıllarımda 2 teyp ve 2 kasetle başladım. Bence hala o yıllar çok güzeldi. O ilk heyecanı her sahnemde tekrar tekrar yaşarım. Türkiye’de 90’lı yıllardan bugüne kadar sektörde bir çok mekan ve club’te sahne aldım. Hayatımın en güzel dönemi 2000 senelerindeki düzenlemiş olduğumuz R&B Hip-Hop partileri oldu. Türkiye’nin her şehrinden insanlar partilerimize gelir, birlikte eğlenirdik. O yıllar gençliğin enerjisiyle çok başarılı organizasyonlar gerçekleştirdik. 2005 senesinde kendime bambaşka bir yol seçtim. Defile, düğün ve özel parti konseptlerine giriş yaptım. Türkiye’nin sektörde en başarılı firması olan İzzet & Yakar Müzik’le birlikte sektörde başarı çıtamı yukarı taşıma şansım oldu ve Türkiye’nin aranan djleri aralarına girmeyi başarabildim.
Pandemi süreciniz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz?
Pandemi süresince albüm ve single parçalarıma odaklanmamda faydalı oldu. Önümüzdeki haftalarda çıkacak olan bir single parçamı bitirdim. Ayrıca pandemi süresinde şunu da farkettim biz djler maalesef çalıştığımız kadar kazanıyoruz. Çalışmadığımızda işimiz gerçekten zor bu yüzden bu süreç bir aydınlanma oldu.
Kendinizi en özgür hissettiğiniz yer ve durum nedir?
Bunu söylemek beni çok mutlu ediyor. Çünkü sahnedeyken bambaşka bir ruh haline bürünüyorum. Maddi kazanç olarak bakmadığım sahnelerimin zevki mutluluğun farklı olmasının sebebi sanırım gerçekten bu sektörde para için değil de bu mesleği sevdiğim için aldığım hazzın müşterilere yansıması en büyük özgürlüğümdür.
‘MESLEĞİN İTİBARINI YERLE BİR EDEN ÇOK’
Bu sektörde sizi en çok zorlayan durum nedir?
Türkiye’de maalesef sektörde işi iyi yapan değil eşi dostu olan veya şöyle söyleyim işi bilmeyen ama sadece fenomen olduğu için mekanları doldurabildikleri için mesleğimizin itibarını yerle bir etmelerini izlemek sektördeki en zor dönemdi sanırım. Düşünsenize yıllarca yaptığınız onca emeği 2 – 3 zibidi çıkıp yerle bir ediyor. Okan Bayülgen djlere laf sokarken hiç üstüme alınmadım. Oğuzhan Uğur’la konuştum. Okan Bayülgen gibi sanat ve sanatçının içinde olan birinin söylemek istediğini bence herkes iyi anlamış olmalıydı.
Djler arasında birbirine benzerlik oluyor mu, herkes özgün mü?
2000’li senelerde müzik piyasasında olduğu gibi djler arasında bir ayrım söz konusuydu. Çünkü müzik arşivlerimiz o dönemlerde çok zor hazırlayabiliyorduk. Yurtdışından plak, cd gelmesi ve onu kimseyle paylaşmamak ve ilk senin çalmandan dolayı veya tarzın farklı olması o dönemlerde bizleri ayıran en büyük etkendi. Ama maalesef 2010 senesinden sonra çok net ve keskin bir şekilde internetin yoğun kullanımı ve sektörde bir anda değişik tarz müzikler hayatımıza girdi ve aradaki benzerliklerin tek sebebi de herkesin kaynak olan müziğe hızlıca ulaşması oldu diyebilirim.
‘DJLİK HENÜZ MESLEKİ TANIM DEĞİL’
Sizce djler ülkemizde yeterli değeri görüyor mu? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Buna çok açıkça şöyle söyleyebilirim fenomen denilen zibidiler sayesinde mesleğimizin itibarı çok ciddi zarar görmüştür. Ayrıca hala mesleki tanımlarda DiscJockeylik adında bir mesleki tanım yok. Buda bence sektörümüzün kanayan yarasıdır.
Djliğe yeni başlayacak kişiler için tavsiyeleriniz var mı?
Kesinle çok iyi bir vizyonları olsun. Bu iş öyle bir anlık heyecanla veya ışıltılı gece hayatı için bir an kararla girilecek bir meslek değil. Vizyonsuz olursanız başarısız olursunuz.
Neyi yaparsanız kendinize bu işin zirvesindeyim dersiniz?
Şuan tek hayalim Burning Man sahnesinde olmak ve benim zirvem o olacaktır diye düşünüyorum.
‘HÜLYA AVŞAR BENİ UYARDI’
Sektörde yaşadığınız bir anınızdan bahsetmek ister misiniz?
Bunu anlattığım için belki Hülya Avşar bana kızabilir ama hayatımda çok utandığım ve mahcup olduğum tek an olabilir. Bildiğiniz gibi Hülya hanımın düzenlediği tenis turnuvası öncesi verilen kahvaltıda müzik çalıyordum. Bütün basın orada, Hülya hanım tüm sevecenliğiyle mekana girdiği anda tamamen tesadüf oldu bu ve çok garip bir andı. Lounge müzik arşivim baya zengin. O onda İbrahim Tatlıses’in bir şarkısının lounge versiyonu çalıyordu. Hülya hanım çaktırmadan yanıma gelip o sevecen ve tatlı tatlı uyarması beni yerin dibine sokmuştu. Bu arada yanlış anlaşılmasın Hülya hanım sabah dinlenecek bir şarkı olmamasından dolayı uyardı.
Yakın gelecekte ne tür projeleriniz var?
Aralık ayı içinde ‘Ah Dirty Freaky’ adında bir single çıkarıyorum 2021 Şubat ayında da albüm geliyor.
Bu röportaja bir soru ekleyecek olsaydınız bu soru ne olurdu?
Öncelikle Müzik Onair’a çok teşekkür ederim. Mesleğimde bana çok destekleri olmuştur. Sadece bana değil bütün sektöre yeni bir soluk getirdiniz. Soruya gelirsek hangi ülkede mesleğinizi yapmak isterdiniz sorusunu sorardım çünkü gerçekten Türkiye’de djlik yapmak çok zorlaştı.
Röportaj: Meryem Tanrıverdi