Dr.Fuchs: “Gençler Yılmasınlar, Beni Örnek Alsınlar…”

Hip hopa eskiden beri emek veren insanlardan birisin. Verdiğin emeğin karşılığını aldığını düşünüyor musun?

Tabii ki aldığımı düşünüyorum. Maddi olarak olmasa da manevi olarak aldım çünkü tek başıma değilim gerçekten koskoca bir hip hop piyasası oluştu. Başardık diyorum çünkü tek başıma yapmadım. Belki ilk başlayanlardan biriyim o yüzden bir katkım oldu.

İstanbul Attack gibi bir proje yaptınız ve zamanında Türkiye müzik piyasasını tabiri caizse estirdiniz. Böyle yeniliklere neden devam etmiyorsunuz?

Bu sene farklı bir proje yaptım. 3 MC yarışması ile buna benzer bir faaliyet yapacağım. Daha önce neden devam etmedim İstanbul atacak 2 3; aslında biz 2’yi bitirdik ama ekip arkadaşlarımızdan birisi stüdyodan bu albümü sildiği için 2’yi çıkaramadık. O günden sonra karar verdim tek bir isim üstüne yani ‘DR. FUCHS’ üzerine yoğunlaşacağım ve sadece onun için çalışacağım. Ama yandan da böyle fertler, projeler destekler albümler toplu parçalar gibi şeyler yapacağım dedim. Şimdi işte daha da hızlanacağız Allah’ın izni ile bu 3 MC yarışmasından çok büyük yetenekler çıkacak.

Ben zaten kendime büyük bir liste yaptım piyasayı bile değiştirebilecek çok yetenekli isimler olacağına inanıyorum içinden. Bunu da her sene yapmak istiyorum. Çok yorucu bir yandan işe gidiyorum çok yorucu eyvallah ama ben çok eğleniyorum, çok güzel bir iş. Ekstra zaman harcıyorum ama gerçekten çok eğleniyorum. Belki normal işte mutlu değilsin ama ama bunu yaparken resmen böyle keyifle yapıyorum. İşten gelip oturup 2, 3 saat onları dinliyorum günde nereden baksan 500 demo geliyor yani.

Kasırga ile öz kardeş olduğunuz yazıyor. Bu doğru mu ve beraber müzik yapma kararı nasıl aldınız?

Evet Kasırga benim öz kardeşim. Doğru bir haber. Müzik yapmaya aslında ilk ben başladım çünkü çok küçük yaşlarda hip hop müzik dinliyordum. Almanya bağlantım olduğu için yani Kasırga da ben de Almanya doğumluyuz. Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştı ailemiz ama tabii devamlı gidip gelme durumlarımız oluyordu. İşte gelen misafirler de bize istediğimiz şeyleri getiriyorlardı. Çünkü Türkiye’de o zaman bir kaset bulmak bile çok zordu. Özellikle yabancı kaset bulmak anlamında söyledim. Şu an mesela olduğumuz ortamda Spotify’dan istediğin gurubu üye olup anında ulaşıp dinliyorsun. Bu mükemmel bir hız mükemmel bir teknoloji zararı da var faydası da var ama şu an nerden nereye geldi gerçekten süper.

“ALMANYA VE TÜRKİYE PİYASASI ARASINDA FARK KALMADI GİBİ BİR ŞEY”

Şu an Almanya’da ikamet eden biri olarak Türk piyasası ile kıyasladığında müzik olarak ne gibi farklılıkları var?

Şu an Almanya ve Türkiye piyasasını kıyaslarsak aslında hiçbir farkımız kalmadı gibi bir şey. Biz daha önce ilk başladığımız dönemlerde Amerika, Fransa oraları izliyorduk. Adamlar acayip klipler çekiyorlardı, bütçeleri çok yüksekti; bizim öyle imkanlarımız yoktu ama şimdi ülkemizde de her türlü imkanımız var. Her stilden sanatçımız var, o yüzden hem gurur duyuyoruz hem de kafa kafaya diyebilirim. Çünkü mesela cuma günü bizde de 10 kişi, 20 kişi klip çıkarıyor onlarda da öyle. Kalitesi herkese göre değişir. Benim için dünya piyasasında artık biz de Amerika, Fransa, Almanya gibi gerçekten çok iyiyiz diye düşünüyorum.

“UMARIM BUNLAR TWEETLERDE KALMAZ”

Sagopa Kajmer’in attığı tweet hakkında düşüncelerin nedir?

Eğer samimi ise ki samimi olduğunu görebiliyoruz zaten tüm Türkiye görüyor. Bence çok güzel bir hareket yaptı. Ben her zaman barıştan yanaydım. Onlar kavga ettiği zaman birbirini yediği zaman da ben barıştan yanaydım. Ben başaramadım elimden geleni halen yapıyorum ölmeden çünkü yaşımız da ilerledi artık. Ümidim kırılmadı ama biraz da olsa karşı tarafında ılımlı davranmasıyla ümitler yeşeriyor tabii.

Umarım bunlar tweetlerde kalmaz ve kendi jenerasyonum adına konuşuyorum başarırız bir şeyleri. İnşallah birlikte olmayı başarabiliriz. Çok zor görülse de olmayacak bir şey değil. Ben çok adım attım, benim gibi karşı taraf da atarsa bence çok yakın olabilir.

“SÖZLERİMİ FREESTYLE YAPARAK YAZIYORUM”

Özellikle nakaratların Türkçe Rap piyasası için efsane nakaratlar bunun püf noktası nedir?



Ben melodik okumayı seviyorum, aynı zamanda parçanın hissiyatını kendimde hissediyorum. Sözlerimi yaparken freestyle yaparak yazıyorum. O şekilde çalışırken melodik okumaya çalışıyorum. Öyle olunca parçanın bana verdiği his ile beraber (ki her parçada bu his değişiyor) tam olarak anlatmak istediğime odaklanıp melodik bir şekilde nakaratı oturtmaya odaklanıyorum.

“ALBÜM YALANLARINI BIRAKSINLAR”

Yaptığın soundtrackler dahil tüm şarkılar iyi rakamlara iyi dinlenmelere ulaşıyor, gençlere başarı sağlamak için tavsiyen nedir ?

Gençler hiçbir zaman yılmasınlar, beni örnek alsınlar. Yaşım ilerledikçe daha da fazla elimden geldiğinde piyasada olmaya çalışıyorum. Üretip doğru şeyler anlatmaya çalışıyorum. İnsanlara, kardeşlerimize doğru yolu göstermeye çalışıyorum elimden geldiğince. Elimden geldiğince diyorum çünkü sayımız çok az o konuda bir de içerik olarak daha olgun olduğumu düşünüyorum diğer rap parçalarına göre. Çünkü ben de öyle ona buna giydirir ona buna dedikodu gibi şarkılar yapıp salabilirim tabii ki; ama ben daha çok bir şeyler anlatıp, insanların hayatına dokunmayı seviyorum. Onların yaşadığı sıkıntılardan bahsetmeyi seviyorum.

Benim derdim hep hayatla zaten parçalarımda, dikkat ederseniz. Hepimiz bu hayatın içindeyiz, burada yaşıyoruz ölene kadar buradayız yani ve bu hayatla sıkıntılarımız var. Kimisi mutlu, kimisi dertli, kimi sağlıklı, kimi sağlıksız yani herkesin bir çabası mücadelesi var. Ben de tam orada olmayı seviyorum yani kendimi undergroundda daha mutlu ve iyi olarak hissediyorum o yüzden burada devam ediyorum.

Gençler de hiçbir zaman pes etmesinler. Mesela parasını verip kendini dinleten arkadaşlar şu an piyasada yoklar, hiçbiri yok. Şu an pandemi dönemi hepsi kayıp. Neden? Çünkü onlar (örnek veriyorum) 5 konser veriyor, 1 konser parasını YouTube’a basıyor veya diğer platformlara basıyor; milyon dinlettiriyor kendini. Sonra diyorlar ki çok dinleniyor konser alıyor filan. Ya bu işler böyle oldu artık oralar artık para makinası gibi oldu.

Ama şimdi piyasaya baktığınızda bu adamların hepsi kayboldu gitti şu an onlar “albüm çıkaracağım”, “çıkarmak üzereyim” gibi yalanları bıraksınlar. Çıkartabiliyorsa çıkarsınlar milleti de oyalamasınlar. Bunları ben görüyorum ama insanlar da görmeli. Pandemide evde bütün gün oturuyorsun, üretmemen mümkün değil ama bugün koyarsan tabi dijitalde dinlemeni fırlatamayacağın için (paran yok çünkü konsere gidemiyorsun) ondan dolayı da üretim olmuyor çıkartmıyorlar.

Son olarak Müzikonair takipçilerine ne söylemek istersin?



Röportajı buraya kadar okudukları için teşekkür ediyorum. Kendilerine çok iyi baksınlar, umarım bu kötü günleri atlatacağız. Müzikle kalın, ruhunuzu dinlendirin, oksijeni bol bol çekin. Önünüze bakın, yola devam edin gerisi önemli değil. Herkese selamlar saygılar.