Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan koronavirüs hastalığı ile ilgili süreç içerisinde birçok teorinin ortaya atıldığını belirten Demirdöğen Şirketler Grubu Başkanı Dr. Sabri Demirdöğen, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs Covid-19 salgınının 5G teknolojsinden ayrı değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
Dr. Demirdöğen: Koronavirüs Çin’deki bir yarasadan kaynaklanarak yayılmadı. Bu pandeminin arkasında iletişim teknolojilerinden yayılan radyasyon gerçeği var.
“KORONAVİRÜS 5G ‘DEN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ”
Yakın zamanda İngiltere’de halkın 5G baz istasyonlarına ciddi tahribat verdiğinin altını çizen Demirdöğen “Dünyayı pandemiye çeviren koronavirüs salgını 5 G’den ayrı düşünülemez. 5G teknolojisi teknolojik silah gibi çalışıyor, koronavirüs ise olayı perdelemek için kullanılıyor. Koronavirüsün aslında sanıldığı kadar öldürücü olmadığını ifade eden Dr. Demirdöğen “Koronavirüs sanıldığı kadar öldürücü değil. Virüsün herkesçe bilinen semptomları zatürre ve grip hastalıklarına benzer özellikte. İlerleyen aşamada ciğerleri etkiliyor. Radyasyona maruz kalma durumunda da aynı şekilde oksijen yetersizliğinden ani ölümler gerçekleşiyor. Koronavirüs salgınının özellikle 5G operatörlerinin olduğu Japonya, Güney Kore, İtalya, Fransa, Almanya, İngiltere, Amerika’da yüksek tahribat yaratması bu noktada oldukça düşündürücü.
14 YIL ÖNCE ÖNGÖRMÜŞTÜM
Türkiye’nin de kendi özelinde ilerleyen yıllarda ciddi radyasyon tehlikelerine maruz kalacağını belirten Dr. Sabri Demirdöğen 14 yıl öncesinden bugünü okuyabildiğini ifade ediyor.
İstanbul İl Genel Meclisi Üyeliği döneminde meclise önerge verdiğine değinen Dr. Demirdöğen şunları söyledi:
“Çamlıca Tepesi, Yuşa Tepsi ve Kınalı Ada’da dağınık halde bulunan verici istasyonlarının insan sağlığı için ciddi tehlikeler oluşturduğunu, aynı durumun çevre kirliliği bakımından da olumsuz bir faktör yarattığını belirtmiş ve çözümü için meclise önerge vermiştim. Komisyonda incelenen önerge, çevredeki insanların elektromanyetik alandan zarar görmemesi için vericilerin tek ve yüksek bir kulede toplanması yönünde karar vermişti. Ancak ne üzücüdür ki o günden bu güne konuyla ilgili bir tek çalışma bile yapılmadı.”
İstanbul başta olmak üzere İzmir’de de aynı durumun mevcut olduğunu beliren Dr. Demirdöğen: “İzmir’de mahalle aralarına kadar giren baz İstasyonları durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermekte. Yetkililer ise bu duruma sadece seyirci kalıyor. Bu halkın sağlığı ile alay etmektir.”
“YÜZYILIN TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Radyasyona maruz kalan kişilerde bağışıklık sisteminin ciddi zararlar yarattığına değinen Dr. Demirdöğen “Teknolojiden uzak yaşamak günümüz çağında elbette mümkün değil. Ancak canlı sistemini teknolojinin zararlarına karşı korumak gerekir. Son altı ayda dünya üzerinde milyonlarca insan bu öldürücü virüse yakalandı. Artarak yükselen ölümler yaşandı. Dünyanın dengeleri bir anda değişti. Hiçbir yaptırım bu kadar hızlı bir değişim oluşturamazdı. Virüsü bir yarasaya bağlamak teknoloji pazarında rant sahiplerinin elbette ki işine geliyor. Bugün koronavirüs, yarın bir başka öldürücü virüs… Dünya ülkeleri geleceğe yönelik bir yol haritası belirlemediği sürece teknoloji hem insan sağlığına hem de ekosisteme ciddi zararlar verecektir“ dedi.