Edda: Aşk Şarkısı Benim İlk Göz Bebeğim

Çıkarttığı ‘Aşk’ şarkısı ile kısa sürede adından söz ettiren Edda'ya hem yeni şarkısı hem de müzik kariyeri hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

Edda ismini yeni duyduk ama hızlı bir giriş yaptı. Edda kimdir? Bize kendinizi anlatır mısınız?

-Zonguldak doğumluyum, fakat gözlerimi Antalya’da açtım diyebilirim. Çok ufak yaşta basketbol oyuncusu olarak Antalya’ya transfer olduğum için ortaokul ve liseyi orada okudum. Daha sonra İstanbul’da psikoloji bölümünden mezun oldum ve Londra’ya yerleştim. 4 seneyi aşkın da Londra’da yaşıyorum. Müzik 4 yaşımdan beri hayatımın büyük bölümünde yer almasına rağmen, şarkılarımı yapmaya Londra’da başladım. Londra bana birçok anlamda ilham oldu diyebilirim.

Aşk şarkınız ve klibiniz kısa sürede çok sevildi. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

-Üretmeye başladığım zamanlarda ‘Aşk’ şarkısı benim ilk göz bebeğimdi, yani yazdığım ilk bestemdi. Kendi yakın çevremden A’şk’ için çok güzel tepkiler aldım ve bu beni çok cesaretlendirdi. Zaten çok uzun soluklu bir hayaldi benim için şarkı söylemek. Onların desteği ve inançları sayesinde hep birlikte inanarak başardık sanırım. Pozitif enerjiler beni çok besliyor. Hala aldığım her güzel geri dönüş beni gülümsetiyor.

Yurt dışında eğitim aldınız. Bunun avantajlarını müzik anlamında yaşadınız mı?

-Yurt dışında aldığım eğitimler daha çok kısa dönemli oldu. Herhangi bir uzun süreli müzik okuluna gitmedim fakat beni kişisel anlamda geliştirebilecek work shop’lara elimden geldiğince dahil oldum. Daha çok edindiğim çevre sayesinde, varlığımı sürdürmek istediğim kariyer anlamında kesin bir karar almamı sağladı. Yani evet, öğrendiğim her şey benim için bir avantaj oldu.

Türk müzik piyasasını değerlendirmek isterseniz ne dersiniz? Yurt dışıyla arasındaki farklar nelerdir?

-Ben abartmıyorum, müzik dinlemeden yaşayamıyorum. Sabah gözümü açıp gece kapattığım ana kadar, evde, sokakta, sporda, aklınıza gelebilecek her yerde ritimle yaşıyorum. O yüzden müzik sektörünü takip etmek benim için zor olmuyor. Dünya’nın her yerinde o kadar çok yetenekli insan var
ki, herkesi dinlemek ve keşfetmek bana keyif veriyor. Her ülkenin kendine has bir zevki ve tarzı var tabii ki kültürel anlamda geçmişten de gelen. Türkçe müzik belirgin olarak biraz daha sözleri gereği yoğun anlamlara dayalı bir farklılık gösteriyor diyebilirim. Onun dışında sanat hep sanattır bence, ayrıştıramıyorum.

Aşk şarkınızın akustik versiyon halini de yayınladınız. Kısa sürede o da çok sevildi. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

-Aşk’ın akustik hali aslında orijinal versiyonu. Yani ilk olarak bu şekilde besteledim. Türkçe biraz daha duygusal ve detaylı ifadeye müsait bir dil olduğu için, akustik versiyonu daha çok kendini ifade edebiliyor gibi hissediyorum. Tepkiler de bu yönde açıkçası.

Şarkıların sözlerini de kendiniz yazıyorsunuz. Sözleri yazarken en çok neyden etkileniyorsunuz?

-Yani bunu uzun uzun anlatmayı çok isterim aslında ama kısaca şöyle ifade etmeye çalışayım. Ben her duyguya çok önem veren ve anlam yükleyen biriyim. Hissettiğim en ufak şeyler bana ilham olabiliyor. Duygu derken, sevdiğim bir yemekten aldığım hazdan, haksızlığa uğramış birini gördüğümde
hissettiğim öfkeden de bahsediyorum. Hepsine tutunabiliyorum. Her tecrübem benim ilham kaynağım diyebilirim.

Bundan sonraki projelerinizden bahseder misiniz? Ne gibi çalışmalarınız olacak?

-Ben şarkı yazmaya başladığım zamanlar hızımı alamayıp 25 tane şarkı yapmışım. Geriye dönüp baktığımda ben de şaşırmıştım. Bazıları İngilizce bunların. Hepsini yayınlar mıyım emin değilim ancak elimizden geldiği kadar hızlı ve sık bir şekilde sizlerle paylaşmak için çalışmaları son gaz sürdürüyoruz. Heyecanlıyım, umarım beğenirsiniz.

Röportaj: Berker Akça | Promo Medya

 

Exit mobile version