Enes Yolcu: “İbrahim Erkal’ın Mezarı Başında Söz Verdim”

Demet Akalın ile birlikte seslendirdiği “Bi Daha Bi Daha” şarkısıyla adından söz ettiren Enes Yolcu, Müzikonair'dan İbrahim Aydemir'in sorularını yanıtladı.

Demet Akalın ile birlikte seslendirdiği “Bi Daha Bi Daha” şarkısıyla adından söz ettiren ve müzik camiasından birçok başarılı isimle çalışan Enes Yolcu, müzikal çalışmalarını Müzikonair’a anlattı. Yakın zamanda Sinan Akçıl imzalı bir şarkı ile hayranlarının karşısına çıkacağı müjdesini veren Enes Yolcu, Sinan Akçıl’ın Piyanist 2 albümünde de yer alacağını belirtti.

Türkiye’deki müzik piyasası hakkında da açıklamalarda bulunan genç şarkıcı, “Türkiye’de müzikte liyakat olduğunu düşünmüyorum. Müzisyenlerin geneli müzik eğitimi almadan bu işi icra ediyor. Kendilerini geliştirme çabası yok. Çok sistemsiziz bu konuda. Çok yetersiziz, yetenekli olan kişileri halk beğenmiyor, yeteneksiz olan kişiler de halkı kendinden aşağıda görüyor. Ne diyelim inşallah her şey ve herkes layığını bulur” dedi.

Son çalışmanızdan sonra herkes sizi tanıdı ama yine de sizi tanımayanlara kendinizi tanıtabilir misiniz?

1995 yılında Pendik’de doğdum. İlkokul ve lise eğitimimi burada tamamladıktan sonra polis olacakken müzik hocalarımın ısrarı üzerine, sınava 2 ayda hazırlanıp konservatuvara girdim. Sonrasında müzik öğretmeni oldum. Çocukluğumdan beri ünlü sanatçıların gerek sahne gerek albüm çalışmalarında hep bir parmağım olmuştur.

Herkes sizi Sinan Akçıl ile birlikte seslendirdiğiniz “Bye Bye” isimli düetinizle tanıdı. Ama siz hep zaten müzikle iç içeydiniz. Müzikal yolculuğunuzu bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Dediğim gibi yıllarca stüdyolarda ünlü sanatçı arkadaşlarımla birlikte çalıştık. Albümlerine yönetmenlik, arenjörlük ve enstrünman çalarak katkı verdim ama Sinan Akçıl başka bir adamdır. Yeteneği görmesi, desteklemesi herkesten farklıdır. O gerçekten bir ordinaryüs. “Bye Bye” özelikle televizyon ve radyolarda inanılmaz yerini buldu. Ayrıca Spotify başarısı da beni çok mutlu ediyor.

Sinan Akçıl ile tanışmanız nasıl oldu?

Sinan Akçıl’a ‘abim’ diyorum. Stüdyoda bir albüm çalışmasında tanıştık. Bende ki müzikal yeteneği her zaman çok beğenirdi ama sesimi öne çıkarmamı ve bu sesin arka planda kalmaması gerektiğini söyledi. Bana da sürpriz yapıp Bye Bye‘ı söyletti. O benim için tam bir abidir. Aramızda ki bağ kan bağından daha güçlüdür.

Sinan Akçıl ile düetinizden sonra sizi daha fazla görmeye başladık. Gerek Irmak Arıcı gerekse Demet Akalın ile düetler yaparak iyice isminizi duyurdunuz. Neler söylemek istersiniz?

Bye Bye çıktıktan sonra insanlar şarkıcılık yönümü de görmüş oldular. Ben küçük yaşlardan beri şarkı söylüyordum aslında ama müzisyenlik tarafım çok beğenilince bu özelliğim biraz gizli kaldı gibi. Bu aralar her şekilde müziğin içinde olmaktan daha mutluyum.

Türk Pop müziğinin en önemli isimlerini başında yer alan Demet Akalın ile düet yapma imkanınız oldu. Demet Akalın ile düet yapma fikri nasıl oluştu?

Şarkının pop versiyonunun doğduğu ilk andan itibaren ben oradaydım, yani Sinan Akçıl’ın yanındaydım. Şarkının demosunu ve demo okumasını da birlikte yaptık. Sonra akustik yapma fikri tabi ki Sinan Akçıl ve Demet Akalın’dan çıktı. İyi ki de çıkmış diyorum. Çok beğenildi hala çok güzel mesajlar dönüşler alıyorum.

“İYİLER HER ZAMAN İYİ İSİMLERLE ÇALIŞIR”

Irmak Arıcı, Merve Özbey, Bilal Sonses gibi isimlerin projelerinde sizin isminizi çok gördük. Bu kadar popüler isimlerle aynı projede yer almak nasıl bir duygu?

Hepsi birbirinden değerli benim için… Irmak Arıcı çok yakın dostum ve en yakın arkadaşım biz biraz başkayızdır onunla. Merve Özbey zaten abladan öte annem gibidir. O benden ben ondan ayrılamayız bunu müzik piyasasında herkes çok iyi bilir. Bilal Sonses çok sevdiğim bir arkadaşım ve çok yetenekli, kalbi çok güzel bir adamdır. Hepsinin şarkılarında, albümlerinde bir parmağımın olması bir katkım olması beni çok mutlu ediyor. Bence iyiler her zaman iyilerle çalışır. Benim içinde onlar içinde bu geçerlidir.

“İBRAHİM ERKAL’IN MEZARI BAŞINDA ONA SÖZ VERDİM”

Sizi uzun süredir takip ediyorum ve yanlış hissetmediysem İbrahim Erkal hayranlığınız var. Hatta bir dönem birlikte de çalıştınız. İbrahim Erkal hakkında neler söylemek istersiniz?

İbrahim Erkal… Manevi babam. Ne desem ne yazsam azdır. Ben daha 18 yaşında bir çocukken beni keşfetti. Yanımda, arkamda durdu. Son albümü “Ömrüm” albümünü ben yaptım o yaşta düşün. Benim manevi babamdı. Onun oğlu, orkestrasının şefi, müzik yönetmeniydim. Ona çok şey borçluyum. Müzik bir yana, karakter kişilik sahibi olmak gibi çok şey öğretti bana. Adının geçtiği her yerde gözüm dolar. Beni izlediğini biliyorum. Onun yüzünü asla kara çıkartmayacağıma ve onu yeni nesile daha iyi tanıtacağıma onun mezarı başında söz verdim.

“YAKIN ZAMANDA SİNAN AKÇIL İMZALI YENİ ŞARKI GELECEK”

Sesiniz gerçekten çok güzel. Artık sizden de bir çalışma bekliyoruz. İlerleyen süreçlerde sizin de solo çalışmalarınızı görecek miyiz?

Çok teşekkür ederim. İnsanlar böyle söyleyince utanmıyor değilim ama çok da mutlu oluyorum tabi ki. Yakında yine Sinan Akçıl imzalı yeni solo şarkım gelecek. Çok istek var kayıtsız kalamadık.

Sinan Akçıl’ın yeni albümünde yer alacaksınız. Hangi şarkıyı seslendireceksiniz?

Sinan Akçıl Piyanist 2 projesinde hem aranjör hem şarkıcı olarak yer alacağım. İbrahim Erkal’ı nasıl baba olarak görüyorsam Sinan Akçıl’ı DA en az o kadar abim olarak görüyorum. Onsuz gerçekten şarkı söyleyesim gelmiyor. Şarkıyı o seçecektir ve her zaman ki gibi en doğrusunu seçecektir.

“TÜRKİYE’DE MÜZİKTE LİYAKAT YOK”

Türkiye’de ki müzik piyasasını nasıl değerlendirirsiniz? Sizce ne gibi değişimler oldu?

Türkiye de müzikte liyakat olduğunu düşünmüyorum. Müzisyenlerin geneli müzik eğitimi almadan bu işi icra ediyor. Kendilerini geliştirme çabası yok. Çok sistemsiziz bu konuda. Çok yetersiziz, yetenekli olan kişileri halk beğenmiyor, yeteneksiz olan kişiler de halkı kendinden aşağıda görüyor. Ne diyelim inşallah her şey ve herkes layığını bulur.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Müzikonair aracılığıyla müzikseverlere neler söylemek istersiniz?

Müzikonair’a çok teşekkür ederim. Gerçek anlamda müzikten anlayan insanları yönettiği bu güzel oluşumunun müzik adına daha çok hizmet edeceğini düşünüyorum.

Röportaj: İbrahim Aydemir // Müzikonair

Exit mobile version