Esin İris: Müzik Üretimi ve Dağıtımı Konusunda Demokratikleşme Söz Konusu

Şarkıcı ve söz yazarı Esin İris, Müzik Onair’dan Alper Ergez’e konuştu. Yönünü dijital ortamlara çeviren sektöre ilişkin konuşan İris, ”Günümüzde, dijital platformlar birçok sektöre olduğu gibi müzik sektörüne de yön verir durumda. Çünkü müzik üretimi ve dağıtımı konusunda bir demokratikleşme söz konusu.” dedi.

Merhaba Esin Hanım hoş geldiniz nasılsınız Marmara Üniversitesi Almanca öğretmenliği bölümü mezunu olduğunuzu biliyoruz sonra müzik ile tanışmışsınız peki bu tanışma nasıl oldu ve bu mesleğe ilginiz ne zamandır var? Biraz bahseder misiniz?

Selam çok iyiyim, umarım sizler ve bu röportajı okuyanlar da iyilerdir. Marmara Üniversitesi Almanca Öğretmenliği bölümünü yarıda bırakmak zorunda kaldım, hala öğrenciliğim duruyor ama derslere devam edemiyorum. Çünkü bu süreçte müziğe ve reklam yazarlığına yoğunlaştım ve okulu aksattım. Çok küçük yaşlardan beri müziğe ilgim vardı. İlk stüdyoda kaydettiğim şarkıyı 13-14 yaşlarındayken hayata geçirdim ama onu saymıyorum. 16-17 yaşlarındayken underground bir EP yayınladım. 18 yaşında ilk kez bandrollü, yani resmi bir albüme konuk olarak profesyonel müzik hayatımı başlatmış oldum. Müzik kariyerimde 15. yılı doldurdum diyebilirim.

Pandemi süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi?

Pandemi döneminde herkes gibi biz de eve kapandık. Bu süreçte yeni albümü bitirme şansı yakaladık. Aynı zamanda evden IG canlı yayınları gerçekleştirdik. Pandemi sürecinin konser dışında müzik hayatımı çok etkilediğini düşünmüyorum aslında.

Bu arada söz yazarlığı yaptığınızı da biliyoruz. Şu sıralar yeni şarkı üretimi devam ediyor mu?

Söz yazarlığı, müzisyen kimliğimin önemli bir parçası. Kendi şarkılarımın sözlerini yazmaya ve bestelerini yapmaya devam ediyorum. Bunun yanı sıra farklı sanatçılar için şarkı sözleri yazıyor, reklam müzikleri üretiyorum. Yeni şarkı üretimi asla bitmez! Gizli gizli yeni şarkılar yazıp kaydetmeye devam ediyoruz.

Müzik dünyasının en renkli ve üretken isimlerinden birisiniz rap ve poptan sonra elektronik müzikte de sağlam adımlarla yolunuza devam ediyorsunuz.’’ Önce Aşk’’ isimli şarkınızla en büyük elektronik hiti yakalamayı başardınız. Öncelikle tebrik ederiz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Farklı tür ve tarzlarda müzik yapmayı seviyorum. Kendimi asla bir tür ile sınırlandırmak istemedim. Bunun yaratıcılığı kısıtladığını düşünüyorum. Müziğimde özgür hissetmek ve bir çok türden beslenmek, müzik deneyimimi daha zengin kılıyor. Dinleyiciye de bu zenginliği ulaştırmak istiyorum. “Önce Aşk” dinleyicilerden güzel tepkiler almaya devam ediyor ve bu bizi çok mutlu ediyor.

Şarkılarınızı yazarken hangi duygu ile yazıyorsunuz ve hangi duygu sizi daha fazla etkiliyor?

Çoğu zaman anlık ve dönemlik duygularım beni yönlendirse de kimi zaman kendime bir hikaye biçip kendimi o durumun içerisine oturtabiliyorum. O hikayenin başrolü gerçek hayatta ben olmasam da şöyle bir fikre kapılıyorum: Bazı melodiler kendi hikayelerini anlatmak istiyorlar. Ben de melodinin hikayesini duyup aktarmakla sorumlu hissediyorum kendimi. Bazı şarkılar benim yaşadıklarımla ilgili değil, bazıları ise tamamen içsel. Sanırım en fazla öne çıkan duygu aşk. Ancak bu sıralar kendine dönmek, öz değerini ve kendi iç dünyanı tanıyıp kucaklamak çatısı altında besteler de yapıyorum.

Örnek aldığınız veya düet yapmak istediğiniz sanatçılar var mı?

Kariyerim boyunca birçok sanatçı ile ortak proje ve düet yapma fırsatı yakaladım. Hepsiyle çalışmak ayrı ayrı çok zevkliydi. Rihanna’ya hayır demem (Gülüyor) Bir de Zero 7 “Gel, şu şarkımızı sen söyle Esincim.” derse koşa koşa giderim.

Bildiğiniz gibi müzik sektörü de dijitalleşmiş durumda peki bu durumun sizce avantaj ya da  dezavantajları var mıdır?

Günümüzde, dijital platformlar birçok sektöre olduğu gibi müzik sektörüne de yön verir durumda. Bunun avantaj ve dezavantajları da var tabii. Olabildiğince avantajlarından faydalanmaya çalışmak sanırım en iyisi. Özellikle, seri şarkı üretimi için bu dijitalleşme süreci, müzisyenin elini rahatlatıyor. Ayrıca dinlenme ve etkileşim verilerini birinci elden takip edebilme imkanına ulaşıyorsunuz. Sanırım avantajı daha fazla. Çünkü müzik üretimi ve dağıtımı konusunda bir demokratikleşme söz konusu.

Kendinize belirlediğiniz mesleki bir hedef var mı? Ne yaparsam bunu başardım diyebilirsiniz?

Hayatım boyunca keyif alarak, kendimi sürekli güncelleyerek ve besleyerek müzik üretebilirsem, nihayetinde istediğim hayatı yaşamış olacağım. Benim mesleki hedefim bu. Elim ayağım tuttuğu sürece, sesim yıpranana kadar şarkı yazıp söylemek. Tabii ki dinleyicilere ulaşmasını, birçok insanla birlikte bu duyguları ve kreatif çıktıları paylaşmayı istiyorum. Bunlar gerçekleştiği sürece ben mesleki hedeflerime ulaşmış olurum.

Son olarak Müzik Onair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Şunu söylemek isterim: Lütfen alıştığınız şeyleri değil, yeni tanıştığınız şeyleri dinlemeye özen gösterin. Müzik dinleme alışkanlıklarınıza yeni kapılar, yeni türler, yeni isimler ve yeni şarkılar ekleyin. Ve müziğin ne kadar zor şartlarda üretildiğini, sizinle 3 dakikada paylaşılan bir duygunun nasıl bir azim ve istekle hayata geçirildiğini hatırlamaya çalışın. Özellikle bu dönemde, müzik üretenler, müzik dinleyenlerin desteğine daha çok ihtiyaç duyuyor. Fiziksel olarak kalkıp bir konsere gidemeseniz bile, bir şarkıyı sevdiyseniz paylaşarak bu desteği sağlayabilirsiniz. Her birinize sosyal mesafeli sarılıyorum. Sevgiler.

Röportaj: Alper Ergez

 

 

Exit mobile version