Pal FM’in sevilen sunucularından Evren Başer ile gerçekleştirdiğimiz röportaja aşağıdan erişebilirsiniz…
İŞTE O RÖPORTAJ!..
Özcan BEYLAN : Bize kisaca kendinizden bahseder misiniz ?
Evren BAŞER : Kocaeli doğumlu, 25 yaşında ve atletik bir vücuda sahip değilim. :) Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümü mezunuyum. Tiyatro oyuncusu, seslendirmen, amatör yazar ve tabii radyo programcısıyım.
Özcan BEYLAN : Radyoculuk serüveniniz nasil basladi ?
Evren BAŞER : Eskişehir’de okurken üniversite radyosu Radyo A’nın “Bizimle Çalışmak İster Misiniz?” ilanı ile başladı bu serüven. Son senem olmasına rağmen beni seçtiler neyse ki ve programcı- haber spikeri olarak eğitim aldım, daha sonra da çalışmaya başladım.
O zaman ki düşünceme göre hem çok cool bir uğraştı hem de üstüne para veriyorlardı. Oldukça mutlu olduğum iki yıl geçirdim orada. Okul bitti ama ekstra bir sene bu yüzden radyo için kaldım.
Özcan BEYLAN : Radyoya baslamadan once ne vardi hayatinizda ?
Evren BAŞER : Tiyatro. Hayatımda hep tiyatro vardı hala da var. Eskişehir’de Alegori isimli bir doğaçlama tiyatro ekibi kurmuştuk arkadaşım Eray ile. O hala devam ediyor, geçen 6.yaşını kutladık. Fırsat buldukça oynamaya gidiyorum onlarla. Radyo olana kadar da aslında ne iş yapacağımı bilmiyordum. Turizm okuyordum ama okuyordum işte. Mesleğim olmayacağına emindim. Radyoya başlayınca “tamam ya benim işim bu olmalı” dedim.
Özcan BEYLAN : Gecmisten gunumuze baktigimizda genel olarak radyo programcilari hakettigi yerde mi?
Evren BAŞER : Genelleme yapmak istemiyorum. Kim nerede olmak istiyor, bunun için ne kadar çalışıyor? Gerçekten bir yerde olmak isteyenler oraya zaten bir türlü ulaşıyor. Evet, şartlar zor, evet birçok radyo programcısı istedikleri ücretleri alamıyorlar. Ama şunu zormak lazım “biz değişime ne kadar ayak uyduruyoruz?”
Özcan BEYLAN : Radyo programlari size muhakkak birseyler katmistir, bunlar nelerdir desek ?
Evren BAŞER : Birçok programdan aslında farkında olmadan “insalara nasıl davranılır” dersi aldım. Bazı yayıncıların dinleyicilere söylediklerine, onlara davranışlaraına anlam veremezdim. Zamanla anladım. Kendi yaptığım programlar ise benim için daha öğretici oldu aslında. İnsan düşerek daha hızlı öğreniyor. Bu ara Pal FM’de Acil Çıkış isimli bir kültür-sanat programı yapıyorum. Konuklu olduğu için hem konuklardan öğrendiklerim hem de devamlı bir araştırma halinde olduğum için gelişimim, hılı düşünme kabileyetim, davranışlarım da olumlu anlamda değişmeye başladı.
Özcan BEYLAN : Hayatinizda radyoculuk yapmasaydim su isi yapardim dediginiz oldu mu ?
Evren BAŞER : Bazısı var “ölürdüm, biterdim, yapamazdım” diyor ama anlayamıyorum ben. Şartlar ne gerektirirse onu yapardım. Bugün Allah korusun işsiz kalsam gider garsonluk da yaparım ki bence insanlarla iletişim halinde olduğun her iş güzel. Tabii tiyatro devam ettiği için önceliğim tiyatro-oyunculuk olurdu.
Özcan BEYLAN : Son olarak sizi begeni ile takip eden dinleyici kitlenize ne soylemek istersiniz ?
Evren BAŞER : Sadece kendim için değil bu herkes için şunu yapsınlar: Görüşlerini saklamasınlar. İyi-kötü her zaman bildirimde bulunsunlar ki herkes kendine dönüp bir bakabilsin.
Özcan BEYLAN : Son olarak MüzikOnair için de görüşlerinizi alabilir miyiz?
Evren BAŞER : Belli bir piyasaya odaklı iş yapmak zor ve yorucu olamalı. Kırılan çok oluyordur ama ne diyeyim kolaylıklar diliyorum.
