Müzikonair Gökhan Akar: “Müzik Sektörünün Adalete Kavuşacağı Günü Bekliyorum” | Müzikonair
MüzikMüzik HaberRöportajlarSanatçı Röportajı

Gökhan Akar: “Müzik Sektörünün Adalete Kavuşacağı Günü Bekliyorum”

Müzik Onair’dan Alper Ergez’in sevilen sanatçı Gökhan Akar ile gerçekleştirdiği keyifli röportaj yayımlandı. İşte o röportaj…

– Merhaba Gökhan bey hoş geldiniz öncelikle nasılsınız? Tüm magazine ve basına yansıyan üzücü bir kaza geçirdiniz ve ölümden döndünüz, şimdi nasılsınız ve karantina günleri nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz yeni şarkılar,besteler var mı?

– Artık daha iyiyim geçirdiğim o kazadan sonra bir travma ve alnımda bir yarayla hayata devam etsem de birçok şeye daha farklı bakıyorum ve her şerde bir hayır vardır düsturuyla gelecek güzel günlerin hayalini kuruyorum ve çalışmalarıma devam ediyorum.

Karantina günleri genellikle sosyal medya hesabımdan yaptığım canlı yayınlarla geçiyor sevenlerimle saatlerce piyanomla birlikte şarkı söylüyoruz ve tabii ki sadece spor ve yemek yapmıyorum, kendimi sorguluyor geçmişimi gözden geçiriyor ve Allah’ın bizlere ve insanlığa yaşattığı bu pandemi virüs sınavıyla nasıl bir mesaj vermek istediğini anlamaya ve sırrını çözmeye çalışıyorum… ve kesinlikle bunun yeryüzünde adaletsizlikte ve zulmü de zirve yapmış insanlık açısından ilahi bir terbiye ve ilahi bir cezalandırma olduğunu düşünüyorum…

Şu an halihazırda yeni yayınlanan “Ruh Eşi” isimli şarkımız çok sevildi ve bu beni çok mutlu ediyor sırada yeni bir şarkı tabii ki hazırda bekliyor o da “İlahi Tokat”…

– Müzik hayatına nasıl başladınız biraz bahseder misiniz?

6 yaşında babamın aldığı  o piyanoyla başladı her şey. Çok sevdim, ruhumun eşi gibiydi müzik. Onunla kendimi yeniden keşfettim ve bir daha hiç bırakamadım.

İlkokul yıllarında çocukça yazdığım şarkılar konservatuvar yıllarında başkalaştı, şarkılarım da benimle birlikte büyüdü. Yıllarca piyano çaldım babamın orkestrasında ve sonrasında sahnede şarkı söylerken buldum kendimi…
Sahne, müzik dersleri, yazmayı denediğim şarkılar derken öylece devam etti ve bir gün sözünü ve müziğini yazdığım o “Felsefe” isimli şarkıyla kavuştum sevenlerime… Rüyalarda buluşuruz o şarkıyla kavuşuruz der gibi…

Yeni yayınlanan son single projeniz ve yeni video klibinizi çektiğiniz şarkınız “Ruh Eşi” ni geçirdiğiniz kazadan sonra hastanede yazdığınız doğru mu?

Bazen diyorum Sezen Aksu gibi acının insana kattığı değeri bilirim küsemem…

Ve bazı güzel şarkılarda yaşanan acı olayların arkasından dökülür insanın dilinden,

“Ruh Eşi” isimli bu güzel şarkı da kazadan sonra hastanede yattığım günlerde üzücü şeylerin ardından gelen güzel şeyler gibi döküldü kalpten…

 

Bildiğiniz gibi müzik sektörü de dijitalleşmiş durumda peki bu durumun sizce avantaj ve dezavantajları var mıdır?

Modern dünyanın gerçekleriyle yüzleşmek ve ona ayak uydurmak gerekiyor, dijital dünya her sektörde olduğu gibi müzikte de şartları ve kuralları değiştirmiş durumda artıları olduğu kadar eksileri de olacaktır ve zamanla hayatımızda yerleşecektir…

Tamamen dijital  dünyayla yüzleştiğimiz, günümüzün büyük kısmını telefonumuzda geçirdiğimiz, sosyal medyada ve müzik platformlarında gezindiğimiz bu yeni nesil müzik dünyasının en önemli sorunu bence gerçek verilerden uzak manipüle edilen izlenmeler, sistemlerden gönderilen sahte beğeniler, yorumlar ve panellerden gönderilen aslında olmayan canlı yayın izleyicileri ve sahte takipçiler ile yaratılan sahte starlıklar ve kocaman bir balondan oluşan gerçekten uzak bir müzik dünyasını hayretler içerisinde izliyorum. Herkesin kendini kandırdığı “mış” gibi yaptığı ve dinleyicinin de bunu gerçek sandığı bir müzik sektörünün gerçekliğe ve adalete kavuşacağı günü özlemle, sabırla ve dört gözle bekliyorum…

Neden insanların dönüp dönüp hala eski sanatçıları dinlediği, ve neden hala 90’lar diyerek 20 yıl önce yapılan müziği özlediği gerçeğiyle müziğe yön veren insanların artık yüzleşmeleri gerektiğini düşünüyorum…

İnsanlara dayatılan bu müzik kültüründen vazgeçildiğinde, güzel olan fark edildiğinde ve müzik yayınları arasında adalet sağlandığında dijital dünya daha keyifli olacaktır…

– Şu an içerisinde bulunduğunuz  müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

– 6 yaşında müzisyenliğe adım atmış ve konservatuvar bitirmiş bir sanatçı olarak müzikten ve sanattan başka her şeyin değer gördüğü ve tamamen para üzerine kurulmuş ve para için yeteneğin, müziğin ve sanatın kurban edildiği harcandığı bir dünya görüyorum…

Yetenekli insanların ilişkiler ve para hırsları arasında nasıl harcandığına şahit oluyorum, üzücü… Ancak ümit var, zamanla her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum…

“Felsefe”, “Aşktan Ötesi” gibi çok sevilen dinlenilen şarkılara imza attınız. Peki şarkılarınızın bu kadar ilgi görmesinin sebebi sizce nedir?

– Felsefe, Sus, Sahibinden Çok Temiz Aşk, Aşktan Ötesi, Aşk Adam Seçer, Koyver, Lütfen, İstanbul Yetmiyor, Şükürler Olsun, Selametle, Ex ve son olarak Ruh Eşi gibi sözü müziği bana ait olan şarkılara bakacak olursak kısaca şunu söyleyebilirim; yaşanmışlıklarım, yüreğimde biriktirdiğim aşk kırıntıları, kırgınlıklar ve kalan izlerden şarkı yaptım sonra yorumladım, dinleyen herkes o şarkılarda kendilerinden bir şeyler buldular, belki samimiyet belkide duygumu ve ruhumdaki tınıyı sevdiler… İyi ki varlar çünkü ben de onları sevdim …

– Müzik dünyasında sizin daha çok tanınmanızı sağlayan ve geniş kitlelere taşıyan  “Aşktan Ötesi” şarkınız nasıl doğdu? 

Aslında her şarkım beni başka bir yere taşıdı bazen radyolarda çok az çalınmış şarkılarım sosyal medyada çok daha fazla paylaşıldı sevildi ve yer aldı mesela “Koyver” bunlardan biridir… Ama tabii ki “Aşktan Ötesi” en çok sevilen, büyük kitlelere ulaşan ve gönüllerde iz bırakan şarkımdır bu bir gerçek, o hafta radyolarda en çok çalan şarkı olmuştu, hiç unutamam o günü…

Bir sanatçı arkadaşımın albümü için yazdığım bir şarkıydı sonradan o almayınca ben sevdim ve albümüme aldım, her şey nasip…

– Hiç oyunculuk  ve modellik yapmayı düşündünüz mü?

Müziğe ne şöhret ne de paraya ulaşmak için bir basamak olarak bakmadım asla… Ben sadece müziği sevdim, söylemeyi, çalmayı ve yazmayı sevdim; dünyanın hiçbir değeri beni bu aşktan vazgeçiremez. Canlı yayınlarda piyanomun başında şarkı söylerken kendimden geçtiğimi söylerler zaman zaman gerçekten boyut değiştiriyorum o an anlatılmaz yaşanır….

Zaman zaman şarkıcı arkadaşlarımızın şu kadar milyon param olsa müziği bırakırım dediğine şahit oluyorum ancak ben böyle biri olamam.

Müziği paraya ya da şöhrete kavuşmak için bir araç ya da manivela olarak görmedim hiç… Müziksiz düşünemem, koca bir dünyayı verseniz müziksiz bir hayat hayat değildir benim için… Bu başka bir şey… İlahi bir hal…

O nedenle başka bir alan düşünmedim oyuncu olsam daha kolay ünlü olurum ya da modellik yapayım da şuradan şuraya geçerim gibi planlarım olmadı ve para odaklı şöhret odaklı düşünmedim, teklifler geldi aslında ancak nasip olmadı tabii ki hayır yapmam demiyorum ancak öyle planlarım olmadı. Ben müzik üretmeye ve şarkı söylemeye devam edeceğim, o neye varırsa ve bana ne getirirse başımın üstündedir…

– Son olarak Müzik Onair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Şarkılarımı sesimi ve beni sevenlere en başından beri benimle yürüdükleri ve her düştüğümde tutup kaldırarak yola devam etmek adına sevgileriyle bana güç verdikleri için sonsuz teşekkür ediyorum onlar olmasaydı olmazdık bu tartışmasız bir gerçek..

Onları çok seviyorum …

Müzik Onair ilk günden beri bildiğim ve gidişatını takdirle izlediğim bir platformdur, sabırla ve istikrarla geldiği bu yerde övgüyü ve ilgiyi hak ediyor.

Müziğin iyi, doğru ve dürüst platformlara ihtiyacı olduğu bu dönemde güzel işler yapan ve başarılı olan Müzik Onair ailesine, dinleyici, takipçi ve izleyenlerine sevgilerimi sunuyor; bu yolda başarılar diliyorum.

Alper ERGEZ | Müzik Onair

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu