Gökhan Türkmen: Evrensel Soundlara Her Zaman Yer Veriyorum

Geçtiğimiz haftalarda müzikseverlerle buluşturduğu disco ve funk soundlarını duyduğumuz kıpır kıpır albümü '7'den ve müzikal yolculuğundan konuştuk. Gökhan Türkmen, pandemi döneminde müzik sektörünün yaşadığı zor günlere ve merak edilenlere dair birçok soruyu içtenlikle yanıtladı.

Merhaba Gökhan bey Müzikonair’a hoş geldiniz. 4 Haziran’da tüm dijital platformlarda yer alan “7” adlı yedinci stüdyo albümünüzden biraz bahsedelim isterseniz. Yedi parçadan oluşan bu albümünüzde öncelikle pandemi sürecinde hazırlıkları nasıl tamamladınız? Albümde kimlerle çalıştınız. Biraz bahsedebilir misiniz?

 Tüm dünyada olduğu gibi bizler de evlere kapandık ve bu süreci üretimle geçirdik. Sağlıklı ve güvende olduğumuz takdirde hayata tutunmamız gerekiyor her koşulda. Evde sevgili Mert Carim ile birlikte parçaları durmaksızın ürettik ardından Genco Arı ile birlikte de stüdyoda tamamladık. Albüm şarkılarının sözlerinde Mert Carim imzası var, aranjeler ise Genco Arı’ya ait. Prodüksiyonda Genco ve Ben son derece heyecanlı ve keyifli bir çalışma yaptık. Kayıt ve prodüksiyon sürecinde masteringler Barış Büyük’e ait.

 Bugüne kadar sizi hep genellikle duygusal parçalarınızla tanıdık. Şimdi ise biraz daha faklı bir çizgiden devam ediyorsunuz. Bu değişimden bahsedebilir misiniz?

 İnsan duygularını aktarırken çeşitli yollar kullanıyor. Ben de müziği, sanatı kullanıyorum. Özellikle profesyonel hayatım boyunca her zaman gelişmeye ve yeniliğe açık bir insan oldum. Bu nedenle evrensel soundlara her zaman yer veriyorum. Zamanla kulağınız da zihniniz de gelişiyor ve siz kendi üretimlerinizde de bu soundlara yer veriyorsunuz. Dönüşüm kaçınılmaz oluyor. Klasik gitar ile üretirken çıkan o yumuşak üretim, bas gitarla başladığınızda başka başka ses ve enstrümanları beraberinde getiriyor. Uzun süredir farklı soundları benden duyuyor dinleyicilerimiz, dünya döndükçe de bu güzel dönüşümler devam edecek.

 İlk yayınlandığından itibaren listelere zirveden girdiniz ve dinlenme gün geçtikçe artıyor. ‘7’ye dönüşler, dinleyici yorumları nasıl memnun musunuz?

 Dönüşümlerden çok memnunum açıkçası. Pandemi ile birlikte hepimizin harekete, salınmaya ihtiyacı vardı. Sanıyorum bunun karşılılığını alıyoruz. Yorumlardan ve özellikle sosyal medyada dinleyicilerin şarkılara eşlik ettiklerine şahit oluyorum. Bu beni çok mutlu ediyor, hepimiz aynı duygu ve coşkuda buluşuyoruz.

 Çıkış parçası ‘Şerefine’ keyifli ve eğlenceli bir dans klibiyle ekranlara geldi. Siz şarkıların klip ile kurgu uyumuna her zaman dikkat eden bir sanatçısınız. Diğer parçalara da klip çekecek misiniz?

Sevgili Murat Joker’in yönetmenliğinde tam da Şerefine gibi bir disco şarkıya uygun bir klip oldu. Birbirinden yetenekli ve harika 13 profesyonel dansçı arkadaşımla birlikte Şerefine’nin klibini çektik. Her zaman olduğu gibi diğer şarkıların da zamanla klipleri yayınlanacak tabii ki.

‘Şarkının Görsellikle Bütünleşmesinden Yanayım’

 Bugüne kadar olan kliplerinize baktığımızda hepsi kısa film tadında genellikle bir hikâyeyi anlatıyor. Bu hikayelerinizde oyunculuğunuzla da dikkat çekiyorsunuz. Peki hiç oyuncu olmayı düşündünüz mü?

Ben şarkının görsellikle bütünleşmesinden yanayım. Anlam bütünlüğünü kurgu ve alt metinlerde vermekten mutluluk duyuyorum. Kulağıyla hisseden müzikseverlere gözleriyle de hissetmeyi hatta şarkıyı bütün olarak algılamalarını istiyorum. Her klipte yer alacağım diye bir durum yok aslında şarkının hikayesine bağlı olarak klipte oynayabilirim de ya da oynamayabilirim de. Ben işimi seviyorum, herkes kendi mesleğinde mutlu sanıyorum.

‘Bu Süreçte Bana İyi Gelen Yolu Seçtim’

Covid-19 salgını müzik sektörüne büyük darbe vurdu. Pek çok müzisyen, sahne emekçisi zorluklar yaşadı. Bu zorlu dönem sizi nasıl etkiledi?

 Ne yazık ki yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada müzik sektörü etkilendi. Yaşanılan zorluklara ve hatta sonuçlarına bizler müdahale edemiyoruz maalesef. Bu nedenle koşulların getirdiği ölçülerde zihin, beden ve ruh sağlığımızı korumak adına ne gerekiyorsa yapmalıyız inancındayım. Ben bu süreci bana iyi gelen yolu seçtim ve müzik yaptım. Ürettim. Paylaştım. Dijital konserlerle dinleyicilerle buluştuk. Ve birbirimize o içsel gücü karşılıklı yaydık bir olduk. Sanata tutunduk.

Bugüne kadar Ayşegül Aldinç, Harun Kolcak ile düet çalışmalarınızda olmuştu. Yine böyle bir çalışma düşünüyor musunuz?

Daha öncesinde çok güzel işler yaptık düetlerde. Bundan sonrasında da doğru şarkıda doğru insanlarla neden buluşmayalım.

‘Kendimi Tekrar Etmeyen Kompozisyonlar Yaratma Derdindeyim’

 Gökhan Türkmen şarkı yazmaya ne zaman başladı? Diğer şarkı yazarlarından farkı nedir?

2000 yılından beri şarkı yapıyorum. Farkımı bilmiyorum; ama ben elimden geldiği kadar gerçek duygularla gerçek ve samimi hikayeler yazmaya çalışıyorum. Ve olabildiği kadar kendimi tekrar etmeyen kompozisyonlar yaratma derdinde oluyorum…

Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedef var mı? İleride kendinizi müzik alanında nerede görmek istiyorsunuz?

 Tabii ki her üreticinin, yaratıcının hedefleri olduğuna inanıyorum. Bu itici bir güç hayatlarımızda. Global soundlarla müziğimden keyif alan insanların dinlemesini ve hayatlarında ihtiyaçları olan duyguları yaşayabilecekleri şarkılarımı yapmaya devam etmek istiyorum. Müziğin evrenselliğine hizmet etmeye devam etmek istiyorum.

 Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Bizi takip etmeye devam etsinler… Onlarla sahnede göz göze olmak için sabırsızlanıyoruz. Sevgiler.

Exit mobile version