Habil Ceyhan: “Doluyum Çalışamayız Demek Çok Zor Geliyor”

Radyocu, söz yazarı ve PR danışmanı sektörün başarılı isimlerinden sevgili Habil Ceyhan ile karantina günlerini ve yeni projelerini konuştuk. Birçok ünlü isme danışmanlık yapan Habil Ceyhan, başarısının sırrını “inanmak, çalışmak ve sabır” olarak özetliyor. Karantina günlerinde evde yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu söyleyen Ceyhan, yeni şarkı sözleri yazdığını ve önümüzdeki dönemde şarkıların dinleyiciyle buluşacağı müjdesini verdi.

Koronavirüs dolayısıyla uzun zamandır hepimiz evdeyiz. Neler yapıyorsun, nasıl
geçiyor günlerin?

-Doğruyu söylemek gerekirse 13 Mart’tan bu yana bir kez sokağa çıktım. Evde bu 2.5 ay çok yoğun geçti.
Radyolar bu dönemde instagram yayınlarına geçince bu yayın trafiğini takip ettim. Radyolarla canlı bağlantılar olsun televizyon programları ile video çekerek hazırladığımız röportajlar derken dolu dolu geçti diyebilirim. Tabii ki dinlendim, yeni demolar şarkılar dinledim. Bundan sonraki süreçlerle ilgili çalışma planları çıkardım.

Eski bir radyocusun. Uzun yıllar radyoda haber spikerliği ve programlar yaptın. Nasıl başladı kariyer hikayen?
-Çocukluğumdan bu yana en büyük hayalim radyo spikerliğiydi. TRT ve Polis radyosu dinleyerek büyüdüm. Tüm radyo tiyatrolarını kaçırmadan takip ederdim. Radyoya sarılarak uyurdum. Lise sonrası İzmir Torbalı’da radyodan duyduğum bir anonsla serüven başladı.

‘Radyomuzda yetiştirilmek üzere eleman aranıyor.’ Sabahın köründe radyonun kapısında soğukta bekledim. Ve ilk ben gittiğim için kimse yokken bir anda kendimi stüdyoda istekleri okurken buldum. Yerel radyo maceram 2 yıl gibi sürdü. Sonra İzmir merkezde Sky Radyo ve FM İzmir 101’de çalıştım. Radyoya konuk gelen sanatçılar bana sürekli senin İstanbul’da olman lazım diyordu. Tüm cesaretimi toplayıp Radyo Tatlıses’e ulaşma planlarına başladım ve radyoyu aradım. Telefonu açan kişi Pınarating’di. Her sabah onu dinlediğim için onun hakkında her şeyi iyi biliyordum. Çok samimi ve içten karşıladı beni. Demo yollamamı istedi. Beklemeye başladım heyecanla. O sırada İstanbul Kent FM haber radyosundan iş teklifi geldi. Tatlıses derken bir anda Kent FM oldu. Ama benim aklım Tatlıses’deydi. Ve kısa bir süre sonra beklenen telefon geldi. O zaman radyo müdürü Hopdedik Ayhan’dı. Beni prodüksiyona aldılar ve hiç unutmam 16.00 haberlerini okudum ve  tüm radyo ekibi hep beraber bir odadaydı; Kanki Canbaz, Meltem Sezenler , Kırmızı Başlıklı kız beni dinledi. Hepsi başarılı bulunca 16 Ekim 1999’da Tatlıses haber spikeri olarak yayına başladım. “Ben spikeriniz Habil Ceyhan” diyerek haber sunmamı hala hatırlayan dinleyicilerle mesajlaşıyorum.

Bol ödüllü bir PR Danışmanısın. Uzun yıllardır başarıyla yürüttüğün bir iş. Nedir bu başarının sırrı?
– İnanır mısın bazen ben diyorum sakın bana ödül vermeyin çalıştığım sanatçıları hepsi çok başarılı olunca beni de ödüllendirmek için arayan oluyor. Başka bu işi başarılı yapan arkadaşlarım var diyorum onları arayın davet edin diyorum. 2005 yılından bu yana PR yapıyorum yaklaşık 15 sene oldu. Çok emek verdim çok çalıştım içime sinmeyen hiçbir işe girmedim. Gerçekten benim bir yere taşıdığım gibi onunda beni bir yere
taşıyabileceğine inandığım projelerde yer aldım. İş hayatının sırrı bu belki inanmak, çalışmak ve sabır.

Bu işin seni zorlayan tarafları oldu mu hiç?

-Bu işe giren, şarkı çıkaran herkes yaptığı işin en iyisi olduğunu düşünüyor. Ve çok büyük bir hayalle beni aradığında dolu olduğumu yeni iş alamayacağımı söylemek zorunda kalıyorum.
Müzik yapan buna gönül veren herkesin hassas olduğunu düşünüyorum. “Doluyum çalışamayız demek” bana çok zor geliyor bazen.

Salgın dolayısıyla birçok sektör zor günler geçiriyor. Müzik dünyası bundan nasıl etkilendi, süreç sence nereye doğru evrilir?
-Böyle dönemlerde her zaman ilk müzik sektörü etkilenir. Konserler iptal olur mekanlar kapanır. Oysa 1 sanatçının bile 40-50 kişilik bir ekibi var. Bunları sayılara çarptığımızda kaç aile ediyor bu. Sayı katlanarak artar. Maddi olarak tabi çok kişi olumsuz etkilendi. Bazı duyarlı sanatçılar iş olmayan bu dönemde ekibine para ödemeye devam etti. Yakın zamanda büyük konserler izlemek uzak bir hayal olsa da önümüzdeki aylarda kıpırdanma olur düşüncesindeyim.

Şarkı sözü yazıyorsun. Yıllardır ünlü isimlere şarkı sözü veriyorsun. Nasıl başladı yazarlık hikâyen ve ilk şarkı sözün hangisi?
-Şehrazat, Bülent Yetiş ve Murat Güneş bu konudaki en büyük destekçim olmuştur. Lise
yıllarında da şiirler amatör şarkılar yazardım. İlk yazdığım şarkılar Zerrin Özer ‘İhanetin Rengi’ ve Tuğba Özerk ‘İzmir’.  Levent Yüksel, Mustafa Sandal, Aynur Aydın ve Lara gibi özel isimler şarkılarımı okudu.

Önümüzdeki günlerde yeni şarkılar yeni projeler olacak mı?
-Önümüzdeki günlerde daha çok PR ile ilgili hareketli günlerim devam edecek. Yeni albümler projeler hayli yoğun. Tabi ben de bu dönemde yeni sözler yazdım. Murat Güneş besteledi. Yakın dönemlerde onları duymaya başlarsınız. Umarım daha sağlıklı günlerde buluşuruz. Herkese sevgiler.

Röportaj: Elif Sevil Orhanlı | Müzik Onair

 

Exit mobile version