Oyuncu ve müzisyen Hakan Çeliker Müzikonair’dan Alper Ergez’e konuştu. ‘Hayat Bilgisi’ , ‘Doktorlar’ ve ‘Siyah İnci’ gibi başarılı televizyon projelerinde rol almış Hakan Çeliker, kariyeri ve yeni projeleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Çeliker, uzun süredir üzerinde çalıştığı ‘Ayrık Otu’ isimli EP’sine dair de heyecanını Müzikonair okuyucularıyla paylaştı.
İşte o röportaj;
- Merhaba Hakan Bey hoş geldiniz nasılsınız öncelikle sizleri tanımayanların daha yakından tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahseder misiniz?
Henüz ortaokuldayken liseli abilerimiz okul orkestrası kurmuşlardı. Öğle teneffüslerinde çalışma odalarından öyle bir elektrik gitar, bas, davul sesleri geliyordu ki okul inliyordu resmen. (Gülüyor) Anında soluğu onların yanında aldım ve izlemeye başladım. Gitarist abimiz acayip havali seklide öttürüyordu. Ben de bu aleti çalmak istiyorum dedim ve gitara başladım. 3 sene geçti ve baya ilerlemiştim ki yeni bir okul orkestrası kurulacağı söylendi ve müzik hocamız beni hemen gruba aldı. Biz de okul orkestrasıyla Milliyet’in müzik yarışmalarına katılmaya başladık ve 2 sene üst üste dereceler aldık.
Lise bittikten sonra üniversite sınavını kazanamamıştım. Fakat o zamanlar sevdiğim bir kız vardı ve o kazanmıştı. Adana’dan İstanbul’a gitti. Bende tabii ki gençlik ateşiyle gitarımı aldım iki de bavul yaptım, atladım İstanbul’a geldim.
İstanbul’da geçen biraz müzikli biraz gezmeli tozmalı iki yılın sonunda Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nün sınavına girmeye karar verdim. Girdim ve kazandım. Sanat dışında bir şey ilgimi hiç çekmiyordu. Mimar Sinan’da okurken ‘’Hayat Bilgisi’’ dizisinden teklif geldi ve dizide oynamaya başladım sonra diğer işlerle televizyona belli aralıklarla devam ettim.
Bu sırada hayatımda hep müzik vardı ve kendi şarkılarımı yazmaya başlamıştım. Bu tarafım iyice olgunlaşıp, hazır olduğumu hissedince şarkıları yayınlamaya karar verdim. Şimdi yayın tarihi belirleme aşamasındayız.
- Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi?
Büyük sıkıntılara yol açtı. Bütün dünyayı kasıp kavuran şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmak ve hiç hayatımızda görmediğimiz bir olağanüstü hale adapte olmaya çalışmak, plan projelerin suya düşmesi, maddi sıkıntılar, psikolojik sıkıntılar ve binlerce insanın ölüyor olması. Herkes gibi beni de 12’den vurdu.
- Oyunculuk ile tanışmanız nasıl başladı?
Ben hâlihazırda müzikle uğraşırken lise 2’de sanırım edebiyat hocamız kendi yazdığı bir oyunu gönüllü öğrencilerle sahnelemek istediğini söyledi ben hemen atladım içimden geliyordu işte. Oyunu çalışmaya başladık ve kabiliyetli olduğum ortaya çıktı. Hatta benim aklımda tiyatro okumak hiç yokken hocamız aileme ‘Bu çocuğu konservatuara sokalım şansı çok yüksek’ demişti. Kulakları çınlasın ‘’İsmail Arslan’’. İstanbul’da boş gecen iki yılın ardından bir arkadaşımın Mimar Sinan’da okuyan kız arkadaşı bana ‘’Sen tiyatroya girsene kazanırsın’’ deyip gaz verdi. Ben de neden olmasın diyerek sınava girdim ve kazandım. Aklımda yokmuş ama içimde varmış.
- Bugüne kadar ‘’Doktorlar, Hayat Bilgisi, Siyah İnci gibi daha pek çok dizide rol aldığınızı biliyoruz. Başarılı, yakışıklı, yetenekli bir oyuncusunuz. Yeni sezonda yeni bir film ya da dizi bizi bekliyor mu?
Çok teşekkür ederim o sizin güzel görünüz. Şu an kesinleşmiş bir proje yok birkaç görüşme var kesinleşince sizinle de paylaşırım mutlaka.
- Bugüne kadar çeşitli tiyatro oyunlarında rol aldınız ve ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunusunuz. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden en çok etkilenen alanlardan biri tiyatro sektörü oldu. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Yani aslında her tür negatif sosyal olayda ilk başta sanatsal faaliyetler sekteye uğruyor bunun ülkemizdeki toplumsal nedenlerini anlamakla birlikte bu nedenlerin altının çok da dolu olmadığını düşünüyorum. Bir toplumu sanatla iyileştirebileceğimiz artık bir sır değil bunu tüm dünya biliyor. Yani ya biz iyileşmek istemiyoruz. Çünkü sanat talep etmiyoruz ya da bu bize dayatılıyor ve itiraz hakkimizi kullanmıyoruz bir de galiba ekonomik getirisi çarpıcı olmadığı için bir köşede ilgisiz bırakılıyor yetkililerce.
- Bu arada oyunculuğunuzun yanı sıra müzisyenlik özelliğiniz de olduğunu biliyoruz. Sosyal medya üzerinden şarkı ve kliplerinizi izleyebilmekteyiz. Ancak söylemeden duramayacağım gerçekten çok iyi bir sesiniz var. Yolunuz açık olsun. Müzisyenlik nasıl başladı? çalışmalarınız nasıl gidiyor? Biraz bahsedebilir misiniz?
Çok teşekkür ederim. Müzisyenliğe başlama hikayem birinci sorunun cevabında.
3 şarkılık ‘Ayrık Otu’ EP’miz 10 gün içinde tüm dijital platformlarda yayımlanacak. Onun dışında önümüzdeki hazirana kadar toplam 9 şarkı kaydetmiş olacağız. Belli periyodlarla yayımlayacağız. Youtube canlı performans videolarımız olacak ve bir iki şarkıyı killendireceğiz.
- Müzik mi oyunculuk mu desem cevabınız hangisi olur ve neden?
İkisi birbirini çok besleyen olgular seçmek ayırmak gerçekten zor ama şu detayı söylemeliyim. Müzik yaparken yani şarki yazarken yaşadığım ruhsal durum daha kıymetli diyebilirim.
-
Kendinize belirlediğiniz mesleki bir hedefiniz var mı?
Öyle belirgin bir hedefim yok. Fakat tabii ki yaptığım müziğin, müziğin dinleyicisiyle kavuşmasını ve şu pandemi belasını atlatıp konserler yapmayı çok isterim
- Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
Öncelikle size ve ekibinize beni konuk ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Severek sevilerek, affederek, gayret ederek, başımızı dik tutarak, şifa bulup şifa vererek yaşayacağımız güzel günlerimiz olsun.
Röportaj: Alper Ergez