Kobra Murat lakabı ile tanınan Murat Divandiler katıldığı bir programda, “18 kilo altın, 18 ev ve 4 tane yazlığım var” demişti. Kobra’nın yakın dostu ses sanatçısı Onur Akay ise “Bırak 18 kilo altını bir de durduk yere hırsız girecek evdeki bulgurdan olacak” dedi.
Kobra Murat lakabı ile tanınan şarkıcı Murat Divandiler, Caner Toygar’ın YouTube’da yayınlanan programında mal varlığını açıkladı. Kobra, “2 tane altın kasamız var. İçinde 18 kilo altın var. Karım diyor ki ‘artık altın yaptırma Murat, kasalar almıyor.’ Karımın üstüne, benim üstüme paralar var, çocuklarımın üstüne paralar var. 18 tane evim, 4 tane yazlığım var. Ama hepsi alın teri.” açıklamasını yaptı.
Bunun üzerine Kobra’nın yakın dostu ses sanatçısı ve magazin yazarı Onur Akay, Kobra Murat’ın gerçek servetini fotoğraflarla açıkladı. Akay, “Kobra gerçekten çok çalışkandır ve hemen hemen haftanın her günü program yapar ama hiç paraya önem vermez. Ancak katıldığı bu programda sanıyorum Caner’in oyununa geldi.” dedi.
Onur Akay, Kobra Murat’ın serveti ile ilgili şu sözleri söyledi:
“Murat’ın Balat’ta Çukur dizinin çekildiği yerde 3 katlı ama 30 metrekare olan küçük bir dükkânı var ve orayı kiraya verdi. Ben o dükkâna gitmiş ve Kobra’dan özel bir kostüm almıştım. İstanbul Balat’taki oturduğu evi de gerçekten altın bir kafes gibidir ancak 18 bilezik dışında evdeki hiçbir şey altın değildir. Tüm duvarların ve evdeki eşyaların swarovksi taşlarla bezeli olduğunu da söylemek isterim. Dükkânında kendi terzilik yaparken 18 kilo swarovksi taşları olduğuna şahidim. Ayrıca Şarköy’de de bir yazlığı var. Orada da yaz aylarında tatil yapan ve elektrikli bisikletle gezen Kobra’nın, hâlâ bir arabası bile yok. Canım Kobram sen Caner’e ne diye uyarsın. Bırak 18 kilo altını bir de durduk yere hızsız girecek evdeki bulgurdan olacaksın.”
Ayrıca Caner Toygar’la ilgili de dikkat çeken bir açıklama yapan Onur Akay, “Biliyorsunuz Caner yıllar önce Gülben Ergen’in programına katılmış ve kafasında bardak kırmıştı. O kırılan camlar “stunt glass”, “sugar glass” ya da “break away glass” diye geçer. Camdan çok daha kolaylıkla ama tıpatıp cam edasıyla kırılıp tuzla buz olur. Filmlerde kullanılan bu camlar, aslen bir tür plastiktir. Caner bunu bana kendisi açıklamıştır.” ifadelerini kullandı.