Site icon Müzikonair

Manga

manga-roportaji-muzikonair

Ömür Gedik’in bu haftaki konuğu Manga’nın solisti Ferman Akgül. Akgül solo single’ı “İstemem Söz Sevmeni”yi çıkarınca akla gelen ilk deli soru tabii ki, “Manga dağılıyor mu?” oldu. “Tabii ki hayır” diyor Ferman, “Bu çok daha kişisel bir şarkıydı, grup müziği içinde eritemezdim ama Manga’yla devam, hatta yeni single hazırlığındayız…”

◊ Ferman, yeni single’ın hayırlı olsun. Facebook sayfanda senin için “Manga’nın lideri, şarkıcı, söz yazarı, prodüktör, yönetmen, aktör, TV sunucusu” yazıyor. Sen hangisisin en çok?

– Ben de bulmaya çalışıyorum. İçimden hepsini yapmak geliyor, durduramıyorum ki. Bir enerji var, her yere yayılıyor.

◊ Eskiden beri öyle miydin?

– Sanat konusunda hep öyleydim. Her dalına bir şekilde elim uzanıyordu, çekemiyordum kendimi.

Ama iyi değilsem, hissetmezsem, orada çok fazla diretmem. Başka yöne giderim. Öykü yazmak, oynamak, sinema, hep yapmayı istediğim şeylerdi. Sinema yüksek lisansı yapmıştım. Oradan çok merakım vardı zaten. Şimdi somut olarak oyunculuk, yazarlık yapmaya çalışıyorum.

◊ Nasıl bir şey var kafanda oyunculukla ilgili?

– Müzisyen bir karakter dışında her şeyi oynarım. (Gülüyor)

◊ Bir dizide oynar mısın mesela? Nedir kriterlerin?

– Oynarım ama tabii beni heyecanlandıracak güzel bir projede… Rol beni heyecanlandırsın, karaktere eklemeler yapabileyim, bir şeyler katabileyim kendimden. Buna izin verilirse her işin içine girebilirim, kendimi mutlu ve rahat hissedebilirim.

◊ Ne tarz filmler izliyorsun?

– Korku filmi çok izliyorum. En büyük zevkim korku filmi izlemek. Çok da korkuyorum ama. (Gülüyor)

◊ O adrenalin gerçekten bir bağımlılık aslında. En korktuğun film neydi?

– Şeytan (The Exorcist)

KORKU FİLMİ İZLEDİKTEN SONRA BİR HAFTA IŞIK AÇIK UYUYORUM

◊ Yenileri nasıl buluyorsun?

– Teknolojinin gelişmesiyle birlikte 3D falan biraz tuhaflaştı, onun suyunu çıkarmamak lazım. O zaman korku olmuyor başka bir şeye dönüşüyor. M. Night Shyamalan hayranıyımdır. Onun filmlerini çok severim. Hem korkutur, hem de güldürür. Çok doğru bir dengesi vardır. “Ring” filminde de çok korktum. Bir hafta ışık açık durmuştu evde. Çok zevkliydi!

VAMPİR HİKAYESİ YAZIYORUM

◊ Sen nasıl senaryolar yazıyorsun?

– Ben vampir hikayesi yazıyorum. Orada kendim oynamak çok isterim. Adı “Osmanlı Vampirleri”. İki, üç senedir falan yazıyorum aslında ama çok konsantre olmadığım için bitmiyor.

◊ İçine romantik sos konulmuş vampir ve kurt adam filmlerini nasıl buluyorsun? Alacakaranlık serisi mesela?

– Yok, onları izlemiyorum.

BU ŞARKIYI MANGA’NIN STÜDYOSUNDA YAPTIM

◊ Şimdi herkesin merak ettiği soru geliyor: Neden Manga varken solo çalışma yaptın?

– Yaptığım bu şarkı ve devamında gelecek şarkılar çok daha kişisel. Onları grup içerisinde eritmem, bir grup müziğine dönüştürmem çok zor. Bir grup müziğine dönüşsünler de istemiyorum.

◊ Grup müziğinden kastın ne?

– Bir rock grubu olduğu için altyapılar ona göre. Bu şarkılar daha sade kalsın istedim. “İstemem Söz Sevmeni” sade değil aslında ama bundan sonrakilerde sadece elektronik olsun, hiç gitar olmasın, vokallerle daha çok oynasın istiyorum. Bunları çok zor grup içinde Manga ile birlikte yapmak. Biriktirdiğim çok kişisel sözler, parçalar var. Onları çıkarmanın zamanını arıyordum. Grupla çıkardığımız son albümden iki sene geçtikten sonra bunun için doğru zamandı.

◊ Bir de kendi şirketini kurdun?

– Evet. Bir plak şirketi kurmak istiyordum. Bunun için kendimden daha iyi bir lokomotif olmazdı. Üst üste geldi ama tabii Manga devam ediyor.

◊ Arkadaşlığınız bozuldu mu?

– Hayır, hatta bu şarkıda çaldılar zaten. Aynı stüdyoyu kullanıyoruz. Kendi stüdyomuz. Ben bu şarkıyı Manga’nın stüdyosunda yaptım. Bir kırgınlık olmadı.

YENİ SİNGLE GELİYOR

◊ Diğer gruplarda da aynı şeyler söz konusu. Duman grubunun solisti Kaan Tangöze mesela tek başına bir şeyler yaptı. Yeni trend bu mu yoksa zaten dünyada yapılıyordu da biz mi yeni adapte olduk?

– Dünyada hep deniyordu zaten bunu solistler. Kimisi iyi oluyor, kimisi kötü oluyor. Bizde seyirci buna yeni alışıyor sanki.

◊ Grubun koyu fanları var, onlardan tepki gördün mü?

– Görmedim, sevdiler şarkıyı. Belki sevmeseler o zaman o bir tepkiye dönüşebilirdi. Sadece kemik fanlar grup dağılır mı diye korkuyor. Ben de her seferinde “hayır” diyorum. Zaten konserler devam ediyor. Yeni single geliyor.

◊ Sen solo konserler de yapacaksın herhalde. O dengeyi nasıl kuracaksın?

– Yapacağım ama benim konserlerim çok farklı olacak. Daha akustik, daha oda müziği.

AŞK DÖNÜŞÜYOR, İLK GÜNKÜ HEYECANI ARAMAK YERSİZ

◊ “İlelebet aşk bu bendeki, kör olası yaktı içimi” diyorsun şarkında. Sen inanıyor musun ilelebet aşka?

– Aşk bence dönüşüyor. Zaman zaman yok oluyor, sonra tekrar geliyor. Bittiğine inanmıyorum ama sürekli devam ettiğine de inanmıyorum. Ama bitmiyor da. Sürekli ilk günkü heyecanı aramak yersiz geliyor.

◊ Uzun ilişkiler yaşıyorsun hep. Ne kadar en uzunu?

– Hepsi çok uzun. İlk evliliğim dört sene sürdü. Şimdi yine dördüncü seneye giriyorum. Uzun ilişki seviyorum.

◊ Eşin Bettina nereli?

– Danimarkalı.

İLİŞKİLERİ AYAKTA TUTMAK İÇİN YAPTIĞIMIZ OYUNLAR VAR

◊ “Oyunun içinde tut beni” diye bir cümle de var şarkıda. Bu söz nasıl çıktı?

– Bilmiyorum. İlişkileri ayakta tutmak için yaptığımız oyunlar var.

◊ Aşk bir oyun mu?

– Oyunun bir parçası aslında. Satranca dönüşebiliyor. Ya da çok basit bir çocuk oyunu gibi olabiliyor.

ÖZEL HAYATIMIZDA YALNIZ OLMAMIZI İSTEYEN HAYRANLARI ANLAYAMIYORUM

◊ Hayranlarının ilişkine olan tavrını nasıl buluyorsun? Bazıları yalnız görmek istiyor sanatçıları…

– Eskiden bizim ilk çıktığımız zamanlar böyle bir yaptırım vardı, ilişkimizi gizli tutma modundaydık belki biz de biraz. Özel hayatımızı göstermedik, bizi yalnız sandılar. Evet, hep yalnız olmanızı isteyen bir kitle var. Onu anlayamıyorum.

◊ Milli takım şarkısı mı yapıyorsun?

– Yapmak istiyorum. Eski Beşiktaşlı bir arkadaşımla bir çalışma yapıyoruz. İsmini veremiyorum çünkü bitmedi henüz. Milli takıma uyan bir şarkım var. Eğer çıkarabilirsek çok sevinirim.

◊ Sen hangi takımlısın?

– Galatasaraylıyım.

◊ Gider misin maçlara?

– Galatasaray’ın maçını izliyorum, gitmiyorum ama. Etrafımda çok küfür edildiği zaman zevk almıyorum. Küfürden başka bir şey duymuyorsun statlarda, o yüzden sevmiyorum.

BABA OLMAK GÜZEL BİR DUYGU

◊ Baba olmak nasıl bir duygu?

– Güzel. Aaron 10 aylık oldu. Daha yeni yeni farkına varıyorum baba olma duygusunun. Mesela bir de benim uçak korkum vardır. İniş kalkış hep duayla. Yalnız uçtuğum zaman mesela bembeyaz kesiliyormuşum. Şimdi o daha bambaşka bir korkuya dönüştü. “Aaron bensiz kalmasın” diye geçiriyorum içimden.

◊ Aaron ne demek?

– Dağ gibi güçlü.

ROCK MÜZİK ÇOK DEĞİŞTİ

◊ Bu son şarkı için alternatif pop demişsin…

– Bence öyle. Pop-rock dedi çoğu kişi ama bana alternatif pop gibi geliyor, bilmiyorum.

◊ Rock’ın içinde arabesk ne kadar var sence?

– Son zamanlarda çok fazla girdi. Aslında Türk klasik müziği daha çok olmalıydı. Onun dışında Arap tabii, biz de kullandık ama bence biz onu tadında kullanabilen nadir gruplardan biriydik. Çünkü Türk sanat müziği de, arabesk de dinliyorduk. Ama hep iyi tınılardan bir şekilde ilham alıyorduk. Şimdi sanki tutsun diye özel bir çabayla bazı arabesk tınılar çok girmeye başladı. O birazcık zarar veriyor Türkçe rock’a.

◊ Dünyadaki rock müziğine nasıl bakıyorsun?

– O da çok değişti. Eski rock kalmadı. Elektronik, R&B içine çok girdi. Biz iki sene önce Amerika’ya albüm anlaşması için gittiğimizde “rock burada bitti artık” dediler.

◊ Rock müziği öldürdüler belki de Amerika’da.

– Evet, belki de başka bir forma dönüştü. Dönemin şartlarından bir süre sessiz kalır, sonra yine yükselişe başlar. Ben hep böyle bakarım olaya. Türkiye’de de böyle. Çünkü bu yaşananlardan, olup biten her şeyden sonra bunalım hali, sürekli savaş hali kendini bir süre sonra rock gibi alternatif müziklerde dışa vuracak.

◊ Bir Türk grubu yurtdışına açılabilir mi sence?

– Açılır ama buradan destek şart. Biz çok güzel bir dönem geçirdik. İngiltere ve Hırvatistan’da ciddi konser verdik. Yabancı fan kitlemiz vardı. Ama buradan ekonomik destek hiç gelmezse çok zorlaşıyor. Çünkü orada, buradaki gibi para kazanamıyorsunuz. Feragat etmek zorundasınız. Daha az tanınıyorsunuz. Bunu da herkes istemiyor. Çünkü sıfırdan başlamış oluyorsunuz.

ALTERNATİF MÜZİK ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR

◊ Müziğin gidişatına nasıl bakıyorsun?

– Özellikle alternatif müzik zor bir dönem geçiriyor. Popüler müzik yine ayakta durabiliyor. Gece kulüpleri ve otellerde bir şekilde performans yapıyorlar. Ama alternatif müzik öyle değil. Çünkü çalacağı mekanlar, festivaller azalıyor. Barların formatı çok değişti. En azından turne yapılıyordu, o da kalmadı. Zaten ülkenin doğusuna gidilemiyor. O kötü oldu çünkü orada çok güzel turneler yapılıyordu.

◊ Nasıl mesela?

– Ankara’dan başlayıp Sivas, Elazığ, oradan Antep, Diyarbakır, Mardin diye gidiyordu. Çok güzeldi.

Röportaj : Ömür Gedik | Hürriyet

Exit mobile version