Bizim Radyo’nun yayın müdürü ve radyo programcısı Mehmet Yaşar ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik!..
İŞTE O RÖPORTAJ!..
Özcan BEYLAN : Mehmet Bey radyoculuk hayatınıza nasıl başladınız? Nerelerde hangi görevleri yürüttünüz? Biraz bahseder misiniz?
Mehmet YAŞAR : Benim hayatıma radyo yayıncılığının girişi hem ilginç hem de uzun bir hikâye aslında. Üniversite sonrası Kimya eğitimimi tamamlayıp sektörde çalışmaya başlamış ve 25 yaşında evlenmiştim. Çocuğumuz doğduktan sonra, onun büyüme serüvenine bizzat eşlik etmeye niyetlenmiştik eşimle birlikte. Bu nedenle hayatımızı çocuğumuzun gelişimine zarar vermeyeceğini düşündüğümüz şekilde düzenlemiştik. Mesela evimize tercih ettiğimiz eşyaları hareket alanını kısıtlamayacak şekilde az tutmuş, özellikle televizyon tercih etmemiştik. Görsel uyaranlar için seçtiğimiz çizgi filmleri bilgisayar üzerinden, işitsel uyaranları radyo üzerinden ulaştırmaya çalışmıştık. Ve tabii ki kitaplar olmazsa olmazımızdı
İşte bu esnada radyo hayatımıza daha anlamlı bir şekilde girmiş oldu. Bu süreçte özellikle tematik radyoların çocuk programlarını çocuğumuza dinletmeye çalıştık. Fakat gördük ki bu programların çoğu formasyon ve pedagojik temeller noktasında çok sıkıntılıydı.
Bazı arkadaşlarımız ile bu konuda doğru işler nasıl yapılmalı diye bir dert edindik kendimize. Ve 16 yıl önce psikolog eşim, eğitimci arkadaşlarım ve çocuk dünyasına yakın arkadaşlarımla ilk başta çocuk hikâyeciliğine yönelik hobi çalışmalarına başladık.
Bu çalışmalar bir süre sonra bizi radyo çocuk yayıncılığına yönlendirdi. Birlikte olduğumuz bir ağabeymiz bize Gebze’de tanıdığı bir radyo olduğunu ve onlarla görüşebileceğini söyledi. Radyodan olumlu bir cevap gelince biz formatımızı düzenleyip İstanbul’dan kalkıp Gebze’ye gittik. Ve her Pazar sabahı ‘Tahterevalli’ isimli bir çocuk programı yapmaya başladık.
Böylece her hafta yaklaşık 250 km yol gidip mikrofon başına oturmaya başladık. Şimdi düşünüyorum da gerçekten çok çılgınca bir şeymiş bu. Fakat çocuklar için bir şey yapıyor olmak bizim en büyük motivasyonumuzdu.
Kısa bir süre sonra ise İstanbul’da bir radyoya geçip Tahterevalli Çocuk Programı’na devam ettik. Bir çok radyodaki yayınlarımızdan sonra Marmara Fm’de 6 yılı yayınlarımız daha sonra İstanbul Bizim Radyo’daki genel yayın yönetmenliğimiz başlamasıyla görev aldığımız radyoya kaymış oldu ve 15 yılını aşan bu programımıza şu an Bizim Radyo’da devam ediyoruz.
Bu radyo yayıncılığı esnasında Kimya mesleğimize çeşitli alanlarda devam ederken, eğitim sektöründe de yine çocuklarla çalışmalarımız devam ediyordu tabii.
Dediğim gibi hikâye biraz uzun oldu
Özcan BEYLAN : Bizim Radyo’da yayın müdürüsünüz. Radyonun yayın konsepti, politikası ve radyo programları hakkında bizi kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Mehmet YAŞAR : İstanbul Bizim Radyo’daki görevimizin 8.yılını da doldurduk. Radyomuz kurulduğu günden beri tematik ve kültürel yayıncılık yapan, söze değer ve kıymet veren bir yayın anlayışı içinde yayınlar yapıyor.
Radyomuzda popüler kültürün istediği ve dayattığı bir algının ötesinde;
Temel ilkeler çerçevesinde toplumun tüm kesimlerine yönelik bir yayın çizgisini benimsiyoruz.
Başta demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, barışı, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunuyor, dinler, milletler, topluluklar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayınlardan kaçınıyoruz.
Bilgilendirici, eğitici, meşru çerçeve içinde eğlendirici yayınlar yapmayı; her konuda doğruyu, güzeli, iyiyi, olumluyu, iyi örnekleri sunmayı amaçlıyoruz.
Kişileri olumsuz yönde etkileyici, bedbinlik ve bezginlik içeren yayın yapmaktan kaçınıyoruz.
Müspet hareket prensibi gereğince, her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapmaktan sakınıyoruz.
Lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak duruyoruz.
Kişilerin özel hayatının gizliliğine saygı gösteriyor ve yayınlarımızda temel değerlere ve genel ahlâka uygun içeriğe dikkat ediyoruz.
Özcan BEYLAN : Kendi radyo programlarınızda neler var?
Mehmet YAŞAR : Radyomuzda ilk başta da radyoculuğa başla sebebimiz olan Tahterevalli programı dışında, bugün 15 yıldır Tahterevalli dinleyerek büyüyen çocuklar daha doğrusu gençler için Genç Tahterevalli programı ile birlikte yine uzun zamandan beri devam ettiğimiz Dr. Hakan Yalman’la Mana-i Harfi programı ve dönemsel olarak psikoloji, eğitim ve fikir programlarımızda var.
Özcan BEYLAN : Yeni bir kitap çıkardınız. Kitabın konsepti ve içeriği nedir? İlgi ne durumda? Biraz anlatır mısınız kitabınızı da?..
Mehmet YAŞAR : Sizin de dediğiniz gibi uzun yıllardır çocuklarla radyodaki birlikteliğimizi bu sene bir kitapla devam ediyoruz. Çocuklar için hazırlanmış ‘Bir Sorum Var-Neden?’ adını verdiğimiz bir bilim serisinin ilk kitabı Uğurböceği Yayınları’ndan çıktı.
Bu kitapta çocukların meraklı ve heyecan dolu dünyasına eşlik etmeye çalıştık. Meraklı bir Can karakteri ve onun çılgın emekli radyocu dedesiyle yaşadıklarını kaleme aldık. Çocukların çevrelerinde gördükleri ve alâkalarını çeken şeylere dair sordukları ‘neden’ ve ‘nasıl’ gibi sorulara onların anlayabileceği düzeyde cevaplar vermeye gayret gösterdik.
Hem okuma zevklerini hem de okul bilgilerini destekleyici bir içerikle macera ve eğlenceyi bir araya getirmeye çalıştık.
Şu an itibariyle ilkokul 2.sınıf düzeyindeki çocuklar ve daha üzeri yaş grubundaki çocuklardan güzel dönüşümler aldık.
Yaklaşık 160 sayfalık kitabı 2 gün içinde okuduklarını, çok heyecanlandıklarını ve eğlendiklerini söylemeleri bizi fazlasıyla mutlu etti.
Bu arada, serinin ‘Nasıl’ sorularının yer aldığı kitabının da çalışmalarına devam ediyoruz. O da çok geçmeden inşallah tamamlanacak diye ümit ediyorum.
Bu şekilde yaklaşık 2 sene önce projelendirdiğimiz çalışmamızı çocuklarla buluşturmaya devam edeceğiz.
Ayrıca Tüyap Kitap Fuarı’nda da Zafer Yayınları-Uğurböceği Yayınları Standı’nda 9 Kasım Pazar ve 11 Kasım Salı günü çocuklarla imzada buluşacağız.
Özcan BEYLAN : Rakip olarak gördüğünüz radyolar var mı? Sizin rakiplerinizden ne gibi farklııklarınız var? Neden Bizim Radyo tercih edilmeli?
Mehmet YAŞAR : Ben radyo yayıncılığında kimseyi kimseye rakip görmüyorum. Herkes kendi kulvarında bir şeyler yapıyor ve doğru olanı yapanlar bu işe devam ediyor. Yanlış yolda olanlar zaten çekiliyor veya tercih edilmiyor.
Bununla birlikte elbette radyoların birbirinden farkı oluyor ki bizim de birçok radyodan farklı yönlerimiz var.
Bunların çoğunu az önce yayın politikamızı izah ederken ifade etmeye çalışmıştım. Fakat özetle söyleyecek olursak biz, radyoyu bir müzik kutusu olmanın ötesinde ele alıyoruz. 25’i aşkın program ve programcılarımızla, söze mana katmaya çalıştığımız yayınlarımızla her daim hayatı anlamlı kılmak adına ‘Bir dost, bir yol arkadaşı, bir sırdaş, bir umut istersen eğer bize kulak ver’ diyerek dinleyicilerimizi ‘Hayat Frekansı’nı yakalamak için 104.4 İstanbul Bizim Radyo’ya davet ediyoruz.
Özcan BEYLAN : Radyo dışında uğraşılarınız var mı? Neler yaparsınız?
Mehmet YAŞAR : Radyo dışında en çok ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Hemen hemen her fırsatı birlikte değerlendirmeye çalışıyoruz. Birlikte kitap okumak, birlikte bir şeyler seyretmek ve seyahatler yapmak bizim en büyük keyfimiz.
Bununla birlikte radyo dışında yaklaşık 3 yıldır çocuk ruh sağlığı konusunda çalışmalar yürüten Pedagoji Derneği Kurucu üyesi olarak uzman psikolog, pedagog ve alan uzmanı arkadaşlarımızla çocuk ruh sağlığı gelişimine katkı sağlamak adına çocuk ve aile merkezli çalışmalar yürütüyoruz.
Ayrıca Genç Yorum ve Can Kardeş Çocuk Dergisi yayın kurullarında dergicilik anlamında faaliyetlerde bulunuyoruz.
Özcan BEYLAN : Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir gününüz nasıl geçiyor?
Mehmet YAŞAR : 7/24 çalışan bir medya organında yönetici olmak aslında sürekli çalışmak anlamına geliyor. Çünkü kulağınız sürekli radyonuzda ve yayınınızı takiptesiniz. Bu da ister istemez sizi sürekli meşgul ediyor.
Bununla birlikte kendime özel vakitlerde ayırmaya çalışıyorum ki, bu dönem başlamış olduğumuz kitap çalışması bu vakitleri değerlendirmem adına bana gerekiyor.
Bu nedenle mesaim dışında akşamlarımı toplantı ve davetler dışında mutlaka okumak ve yazmak anlamında değerlendirmeye çalışıyorum.
Özcan BEYLAN : Son olarak MüzikOnair hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Mehmet YAŞAR : MüzikOnair bence kendi alanında önemli bir yeri başarılı bir şekilde dolduruyor. Sektöre dair bir çok haberi ve bilgiyi takip etmek sektörel büyümeye ve gelişmeye de önemli bir katkı sağlıyor. Bu anlamda profesyonel ve ciddi yaklaşımından dolayı MüzikOnAir’i kutluyorum.
MüzikOnAir’in daha iyi işlere imza atacağından da eminim. Bir de meslektaş dayanışması yayıp diyelim ki ‘Ne de olsa genel yayın yönetmeni bir Kimyacı’ ayrıca başarılı editör ve radyocu arkadaşlarımız var, daha ne olsun.
Ayrıca bu fırsatı verdiğiniz içinde kurumum ve kendi adıma çok teşekkür ediyorum…
Özcancım başta demiştim ‘benim hikâye uzun diye’ :)