Mine Çakmakçı: Kendimi Ana Haberde Görmeyi Çok İsterim

BBNTURK kanalında haber programı yapan Mine Çakmakçı, kariyer ve gelecek planları hakkında açıklamalarda bulundu.

Merhaba Mine Hanım Müzikonair’a hoş geldiniz öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba Alper bey hoş bulduk. 16 mart 1995 İstanbul doğumluyum. Aslen Düzceliyim. 2 kardeşiz. Kocaeli Üniversitesi Çevre bölümü mezunuyum. Eğitimlerime devam ediyorum.

Televizyon sektörü ile tanışmanız nasıl başladı?

Bu sektörle tanışmam çok garip oldu. Hiç aklımda yoktu böyle bir bölüm, içeriği hakkında da hiç bir bilgim yoktu. Mezun olmadan aylar önce TGRT habere görüşmeye gelmiştim bi tanıdık vasıtasıyla onlar da mezun olunca hemen başlayabileceğimi söylediler. Kendi alanımda iş bulmaya fırsat bulamadan mezun olduğum günün ertesi orda işe başladım. Ben mutfağında yetiştim, rejideydim. Bir kanalın kalbi olan yer diyebiliriz. Orada birçok bölümde çalıştım yıllarca. Ama çalıştığım yerde hiç kimse rejide kalmamı istemiyordu. Herkes eğitimlerimi alıp, ekranda olmamı istiyordu. Kariyerime böyle devam etmem gerektiğini söylerlerdi. Ben de düşündüğümde kendimi buraya ait hissetmedim. Asıl yapmak istediğim işin de bu olmadığını fark ettim. Artık ekran önü için spikerlik ve sunuculuk anlamında kendimi geliştmeye karar vermiştim.

Daha önce sizleri çeşitli televizyon kanallarında program sunucusu olarak izledik. Şimdilerde ise BBN TÜRK ekranlarında habercilik yönünüzle sizleri izlemekteyiz. Peki habere geçiş nasıl oldu?

Aslında habere geçmem de çok garip oldu. Ben hep haber spikeri olmak istiyordum. Belki çalıştığım sektör ilk haber kanalı olduğu içindi. Bilmiyorum ama hiç programcı olacağım aklıma gelmemişti. BBNTÜRK kanalında ilk görüşmelerimiz aksine program için olmuştu.

Ben hafta sonları program yapıyordum sadece. Ama sonrasında güzel bir ilerleme kaydettiğimiz için haber programı için terfi aldım. Şimdi istediğim yerdeyim diyebilirim. Kanalın en güzel saatlerini teslim almış oldum. Sabah haberlerini artık ben sunuyorum. 3 saat boyunca enerjik, içeriği dolu dolu güzel bir haber programıyla izleyicilerimizle buluşuyoruz. Her şey çok güzel gidiyor, geri dönüşler çok güzel. Ekibim muhteşem!

Muhteşem bir ekiple çalışıyorum. Her gece saat 4’te çalışmaya başlasak da sabahları öyle güzel geçiriyoruz ki en büyük emek onların, ben onları ve kanalımızı temsilen ön plandayım ama asıl arkamda beni destekleyen ve hep yanımda olan muhteşem bir ekip var. En önemlisi bu, ekibin ile uyum içinde olabilmen.

Habercilik alanında örnek aldığınız isimler var mı? Ana haber sunmayı düşünüyor musunuz?

Haber alanında örnek aldığım, incelediğim takip ettiğim bir kaç isim var. Yolun çok başındayım. Yolum çok uzun kısa sürede yükselişler, terfiler alsam da bu alanda hiçbir zaman “ben oldum” demek mümkün değil. Her gün gelişmeye büyümeye, öğrenmeye açık bir sektör. Söylediğim gibi ben kanalın en güzel saatlerini teslim aldım açıkçası çok da mutluyum sabah yayınımdan, insanların benimle güne başlaması o saatlerde izleniyor olmak ilk haberi vermek benim için çok değerli. Ama tabi ki ilerleyen zamanlarda başarılarıma başarı eklemek ve bu alanda kendimi ana haberde görmeyi çok isterim. Çok uzak bir zaman olarak da görmüyorum açıkçası bunu.

TV program sunuculuğunun güzel ve zevkli tarafları var elbet. Peki bu mesleğin zorlukları nelerdir.Bu mesleğe ilgi duyanlar kendilerini nasıl hazırlamalıdır? Biraz bahsedebilir misiniz?

Bu işi severek ve keyif alarak yapmazsanız, başarılı olmayı geçtim, ertesi gün programa gelmek bile zulüm gelir. Saatleri, işin kendisi, gündemi takip etmek… Her şey çok yoğun ve zor. hepsine hakim olmak gerekiyor, soğukkanlı olmak, krizi yönetebilmek ve onu düzeltebilmek çok önemli.

Bu işi ilk yapmak istediğinizde bir destek göremeyebilirsiniz, çünkü sektör ne kadar büyük görünse de aslında çok küçük bir sektör. Sadece ekranda olmak yeterli değil, işin arka tarafını editörlük kısmına kanalın kalbi olan reji kısmına her şeye hakim olmak bunları bilmek de çok önemli, çünkü ekrandaki olayları yönetebilmek adına herkesle iletişim halinde olup olan biteni yönetebilmek gerekiyor.

Bu işi yapmak isteyenlere önerimde şu olacaktır;

Hedef çok önemli, kendinizi nerde gördüğünüz hangi alanda daha başarılı olabileceğinizi analiz etmek gerekir. Türkiye değil, dünya gündemini takip etmek gerekir. Sadece siyasi değil, sosyal açıdan da bunları araştırmak ve kendini geliştirmek çok önemli.

-Çok klişe bir cümle biliyorum ama- kendine güvenmek çok önemli. Bu işi yapmak istediğinde, seni eleştiren de başaramazsın diyen de manipüle eden de çok olacaktır. Birebir yaşadığım için söylüyorum. Ama şöyle bir durumda oluyor; başardığını gördüklerinde geri dönüp ‘kusura bakma söylediklerim için’ diyenler de olacaktır. O yüzden vazgeçme, kendine güven ve emin adımlarla yolundan yürü demek istiyorum. Bu işi yapmak isteyen herkese.

Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz, hayaliniz var mı?

Şükürler olsun ki hayal ettiğim istediğim her şeyi bu alanda başarmaya başladım. Başarmaya da devam ediyorum. En güzel şekilde kariyerimde emin adımlarla yürüyorum. Yolun çok başındayım. Yolum çok uzun farkındayım ama ben çok mutluyum. Severek, isteyerek ve her gece uykumdan feragat ederek yayın için yola çıkıyorum. Arkamda çok büyük bir destekçim var ailem, annem, ablam hepsi her an başarılarımın arkasında görünmez kahramanlarım benim. Hayallerim var ben çok hayalperest bir insanım ama hayal ettiğim her şeyi o kadar gerçekçi kabul ediyorum ki hepsini yaşarken buluyorum kendimi. Şimdi hayallerimden bahsetmek istemiyorum enerjiyi düşürmeyelim.

Çalışma hayatınızın dışında boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir ilgi alanınız merakınız var mı? Paylaşabilir misiniz?

Çalışma saatlerimiz sabah olduğu için gece kalkıyoruz malum. Uyku düzenimiz yok bu anlamda. Gündüz bana kalan vakitlerde çok uykuyla geçirmek istemiyorum gün içinde işlerim varsa, onları hallediyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, onlarla olmayı çok seviyorum. Muhakkak toplanır, birkaç günün analizini yaparız. Sevdiğim konserler ya da seminerler varsa onlara katılmaya çalışıyorum. Birkaç sanat kursuna gidiyorum. Spor yapıyorum diyemeyeceğim ama spora başlayacağım yakın zamanda. İş dışında kalan vaktimi hep değerlendirmeye uykuyu çok sevmesem de az uyumaya çalışıyorum.

Müzik ile aranız nasıl sevdiğiniz bir müzik türü takip ettiğiniz sanatçılar var mı? Şarkı söylemeyi sever misiniz?

Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Mutlu olduğumda, üzgün hissettiğimde, her anımda arka fonda hafif bir müzik çalar. Ben hep şunu söylerim: Çok mutlu olduğumda bir şarkı açık olmasa da arka fonda ben bir şarkının çaldığını ve o anı dans ederek geçirdiğimi hayal ediyorum. Böyle düşünmek bile bana çok iyi geliyor. O kadar çok sevdiğim sanatçı var ki bunun için ayrı bir röportaj yapmamız gerekebilir (Gülüyor) Şarkı söylemeyi seviyorum ama tek başıma olduğumda, şarkı söylerken sesim konuşma sesim kadar güzel değil bu konuda kendimi eleştirebilirim.

Son olarak Müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Öncelikle size ve Müzikonair ailesine çok teşekkür ederim. Benim içn çok keyifli bir röportaj oldu. Çok güzel mesajlar alıyorum işimle ve şahsımla alakalı. Birçok kitleye ve kişiye ulaşabiliyorum artık. Sevenlerime de buradan bir kez daha hedefiniz her ne olursa olsun vazgeçmeyin. Size başaramayacağınızı, yapamayacağınızı söyleyenlere hedefinizden vazgeçmeyerek başarılı nasıl olurmuş gösterin. Demek istiyorum.

Sevenlerime ve herkese burdan kucak dolusu öpücüklerimi ve sevgilerimi yolluyorum.
Çok teşekkürler.

Röportaj: Alper Ergez | Müzikonair