Mine Gonca | Kral FM

mine-gonca-muzikonair

Kral FM, Kral Pop Radyo ve Kral World Radio haber sunucusu Mine Gonca, MüzikOnair’ın konuğu oldu ve Özcan Beylan’ın sorularını yanıtladı.

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Mine Gonca kimdir? Nasıl biridir bahseder misiniz?

Eskişehir’de doğdum. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünde okudum. Burada bir parantez açalım (Neden Tiyatro yapmadın? diye soranlara cevap: Radyo aşkım, tiyatro aşkımı yendi :)

Mesleğe özel radyoların açıldığı 90’lı yıllarda Eskişehir’de başladım. O yılların amatör ruhuyla, programcılıktan, haberciliğe her alanda kendimi geliştirme şansım oldu. Zaten Eskişehir bu konuda radyolara gönül veren pek çok meslektaşımın çıkış noktası olmuştur.

Sonrasında İstanbul maceram başladı. Doğru yerlerde, doğru insanlarla karşılaştım ve Türkiye’nin en büyük ulusal radyolarında görev yaptım ve yapıyorum. 4 yıl Show Radyo, 10 yıl da Power Grup radyolarında editor-spiker olarak çalıştım. 2010 yılından bu yana yine Türkiye’nin en büyük yayın grubu olan Doğuş Yayın Grubu Radyoları’nda, Kral FM – Kral POP – Kral World’de editör-spiker olarak dinleyicilere ulaşıyorum. Sesimin her gün milyonlarca kişinin hayatına dokunuyor olduğunu bilmek, bu mesleği hakkıyla icra etmeye çalışan biri olarak beni çok mutlu ediyor.

Tüm bu koşuşturmacanın arasında çok mutlu bir ailem olduğunu da eklemek isterim. Aynı sektörde görev yapan bir eşim ve artık benim boyumu aşmış olan üniversiteye hazırlanan bir kızım var.

Yaptığımız iş dolayısıyla gün içinde çoğunlukla negatif haberlerle uğraşsak da ben kendi içimde pozitifliğimi ve yaşama sevincimi muhafaza etmeye çalışıyorum. Bu konuda, yaklaşık 15 yıldır birlikte çalıştığım meslektaşım ama her şeyden önce dostum Seçil Gören’le büyük ilerleme kaydettik. En olumsuz anlarda dahi, birbirimize destek olarak, her zaman gülecek bir şeyler buluyoruz. Yani bizim haber merkezimiz, asık suratlı bir haber merkezi değil :)

Doğuş yayın grubu radyolarında editör-spiker olarak görev almaktasınız. Bir mesai gününüz nasıl geçiyor?

Radyoda gün erken başlar. Özellikle haber merkezindeyseniz.

Ben de sabah çok erken saatlerde radyoda oluyorum. Gece yatmadan önce mutlaka günün toparlamasının yapıldığı bültenleri izlerim. Sabah radyoya gelince de, gece ne gibi gelişmeler olduğuna bakar, ardından bültenleri hazırlamaya başlarım.

Sabah saatleri haber yönünden en yoğun saatlerdir. Herkesin mesai saatinin başladığı sıralarda bizim sabah maratonu tamamlanır. İnsanlar işlerine yeni başlarken biz günün ilk bölümünü tamamlamış oluruz. Ama haber sürekli değişen, sürekli dikkat isteyen bir birim olduğu için her daim takipteyiz. Çünkü bizim işimiz 24 saat…

Çoğu zaman –ki özellikle son bir yıldır haber yönünden çok yoğun, hareketli ve değişken günler yaşıyoruz- yemek bile yemeye zaman bulamıyoruz. Ama şikayetçi değilim. “Sevdiğin işi yaparsan ömrün boyunca çalışmazsın” demiş Konfüçyüs. Bizim ki de o hesap işte… Yaptığım işi o kadar çok seviyorum ki yorulduğumu dahi hissetmiyorum.

Radyo haberciliği size neler kattı, televizyon haberciliğinden farkları neler?

Habercilik insana her daim enerji veriyor. Ayrıca gündemi bu derece takip etmek geliştiriyor da insanı. Öğrenmenin sonu yok. Her gün her dakika yeni bir şeyler katıyor hayatıma. Tabii gündemi takip ederken bazı donanımlara da sahip olmak gerekiyor. Bu nedenle günlük gazeteleri, yeni çıkan popüler kitapları; özellikle Türkiye’nin yakın geçmişine ilişkin siyasi araştırmaları takip ediyorum. Bir habercinin, kendini her zaman yenilemesi gerektiğini düşünüyorum. Sanılanın aksine, radyo habercilerinin işi sadece önlerine konulan kağıdı okumak değil. Haberi tüm detaylarıyla hazırlamak ve takibini yapmak bizim asıl işimiz. Kısacası detayını bilmediğiniz bir konuyu doğru ifade edemezsiniz.

Radyo haberciliği ile televizyon haberciliği arasındaki farka gelince. Benzer, hatta aynı diye düşünülür ama değil. Aralarında çok büyük fark var. Radyo haberciliğinde minicik zaman diliminde dinleyiciyi her haberden haberdar etmeye çalışırsınız. Bunu kısa öz cümlelerle yapmalısınız. Sadece kulağa hitap ettiğiniz için sıkmadan ilgiyi dağıtmadan haberi iletmeniz gerekir. Radyoda spikerin dinleyiciye ulaştırdığı tek şey, sesidir. Dinleyiciler başka işlerle uğraşırken sizi dinler. Görsellik olmadığı için de dikkati toparlamak adına hatasız, sıkmadan ve anlaşılır şekilde okumalısınız bültenleri.

Televizyonda bunların yanı sıra görsellik de ön plana çıktığı için iş biraz daha karışıyor tabii… Daha geniş bir ekibe ihtiyaç var. Biz editörlüğü, spikerliği ve teknik tüm işleri tek başımıza yaparız. Televizyonda ise sunum, editörlük, muhabirlik, iç ve dış kamera, reji ve daha bir çok şey bir aradadır. Dediğim gibi büyük bir ekip gerekiyor televizyonda.

Mesleğe Nasıl basladınız?

Tamamen tesadüf. Arkadaşımla Eskişehir Genç Radyo’ya öylesine uğradık. Yaz tatili için eğlence olur düşüncesiyle işe başladık. Ben teknik konulara da biraz fazla meraklıyımdır. Stüdyo bana o zamanlar çok ilginç geldi. Mikrofonda konuşmak, insanların beni dinlemesi de cabası… Sonrasında bu işin beni ne kadar mutlu ettiğini farkettim. Eğlence diye başladığım iş benim mesleğim oldu. İyi ki de oldu.

Beğendiğiniz haber spikerleri var mıdır, kendinize idol olarak gördüğünüz kişiler kimlerdir?

Her şeyden önce işini severek yapan, gerçekten emek veren, kendini geliştirmeye çalışan tüm meslektaşlarıma saygım var. Elbette, radyolarda da televizyonlarda da çok beğendiğim spikerler mevcut. Mesleğe başladığımda tanıştığım ve yıllar sonra da haber müdürüm olan Utku Görkem Kırdemir, sesini dinlemekten keyif aldığım, fikirlerine saygı duyduğum insanların başında geliyor.

Bunca yıllık habercilik hayatında en çok zorlandığınız haber ne oldu?

Eminim bütün haber spikerleri bu sorunuza “şehit haberleri ve vefat haberleri” yanıtı verecektir.

Benim de ağlayarak sunduğum ve unutamadığım iki haber vardır. İlki Power FM’de çalışırken kaybettiğimiz arkadaşımız Emre Kuytu’nun vefat haberi… Gerçekten çok zor okumuştum.

İkincisi ise 2003’te, İstanbul Levent’te gerçekleşen bombalı saldırı sırasında hayatını kaybeden sanatçı Kerem Yılmazer… Canlı yayında, bu haberin notu elime tutuşturulmuş, inanamamıştım.

Bir haber spikerinde olmazsa olmazlar neler sizce?

Haber spikeri, haber yazabilmeli. Yazdığı haberi önce kendi anlamalı, anladığını da dinleyiciye en basit dille aktarabilmeli. Bizim işimiz 7/24 süren bir iş olduğu için, spikerlerin kendi içlerinde disiplinini oluşturmuş insanlar olmaları gerekir.

Son olarak MüzikOnair hakkındaki düşüncelerinizi de ifade etmek ister misiniz?

MüzikOnair, uzun zamandır takip ettiğim bir site. Bir radyo portalı olarak oldukça başarılı buluyorum. Radyo sektörünün sesi olduğunuz için teşekkürler.

Röportaj : Özcan Beylan | MüzikOnair

Exit mobile version