Radyo 7’nin 20 yıllık programcısı Murat Çetin Ülkehaber’e özel açıklamalarda bulundu. Çetin bir alışveriş merkezinde tanınmamak için yalan söylediğini ancak inandıramadığını söyledi…
Mikrofonun ardından dinleyicilerine seslenen gizemli sesler. Aslında görüntüleriyle bazen bağdaşmıyorlar ama. Ya da bağdaştırılamıyorlar. O ses zaman bazen hemen yanıbaşınızda olabilir. Evet evet. Mutlaka o ses olmalı. Acaba nasıl sorayım. Pardon siz…
Radyo programcılarının karşılaştığı bu anlar o kadar çok ki! Aslında onlar tanınmamaktan memnunlar. Tıpkı Radyo 7’nin hafta sonu saat 16:00-19:00 saatleri arasında ilgiyle dinlenen Kum Saati programcısı Murat Çetin gibi. Ülkehaber Murat Çetin’e sordu, Çetin tüm sıcaklığıyla dobra dobra açıkladı.
İşte Murat Çetin’le yaptığımız sohbetten satır başları…
RADYO 7 DİNLEYİCİSİ ÇOK ÖZELDİR!
Son 5 yıldır Radyo 7’deyim ve ondan 15 yıl öncesini bir kenara ayırdığımızda Radyo 7 dinleyicisi bir kere programcısına, sunucusuna çok sadık. Biz mikrofondan bir şeyler paylaştığımız, anlattığımız zaman dinleyicilerden bir cevap beklenir ya anında cevaplar düşebiliyor. Çoğu radyoda bu yoktur. Ama Radyo 7 dinleyicisi bir bütün ve sizin anlattığınızı anlar, mesaj istemeseniz bile mesajı yazar. O yüzden çok sadık dinleyicilerimiz var. Olumsuz bir tepki almadık hiç. Bu da bizi mutlu ediyor. Beli o an için dinleyen insanların ruh hali olumsuzdur. Mikrofonda iki güzel cümle paylaşırsınız onu üstüne alır ve hani ondan bir mutluluk çıkartır. Buna benzer şeyleri insanlara aktarmak gerçekten çok çok önemli tabi ki biz dinleyen insanların nasıl ruh hali olduğunu bilmiyoruz. Biz bu kapıdan girdiğimizde bizde insanız bizimde derdimiz oluyor, sorunumuz oluyor ama bu kapıdan girince her şeyi unutuyorsun. Böyle bir şey var. Mikrofona geçtiğim zaman Murat Çetin değişmiyor.
BİR AVM’DE TANIDIKLARINDA YALAN SÖYLEDİM!
Sosyal medya çıktığında, ben hatta Radyo 7’ye gelmeden önce hiçbir yerde görüntüm yoktu. Radyo 7’ye geldiğim sosyal hesaplar vb. şekilde gün yüzüne çıktık. Tabi ki bu çok önemli ben müziği dinlerken klibini kendim çekerim, hayal ederim. Bir karakter oluştururum. Radyo 7 dinleyicisi de aslında öyle bizleri bilmiyor, kapalı bir kutu dinlerken bile hayal ediyor, canlandırıyor. Sizi farklı karakterlere koyuyor. Gördüğü zamanda ‘Aman be Murat Çetin bu mu’ diyebilir. ‘Murat Çetin buymuş’ diyebilir. Benim daha önce çalışmış olduğum radyolarda şöyle bir şeyle karşılaşmıştım o zaman sosyal medya ağırlıklı değildi biz gösteremiyorduk o konuda ama ben gösterme taraftarı değilim. Alışveriş merkezine gitmiştim. Bir mağazaya girdim. Satış danışmanı benimle ilgileniyor. O sırada ses tonumdan çıkarttı herhalde. İsminiz ne dedi. Ben farklı bir isim söyledim. Yani hep böyle gizlenmeyi severim bilmesin insanlar benim bu işi yaptığımı görmesinler bu “o” demesinler. Ondan sonra alışveriş yaptım. Benimle ilgileniyor, tebessüm ediyor. Kasaya geldik, kasaya gelince orada da bizim radyo çalıyordu. Kasaya gittim kredi kartımı uzattım. Kasadaki kız baktı kredi kartına, ismine falan benle ilgilenen satış danışmanına bakıyor, gülümsüyorlar. Bir şey sorabilir miyim? Dedi. Buyurun dedim. Siz bu kişi misiniz? Dedi. Hayır dedim. Ben inkar ettim orada. İnsanlar görmesin, bilmesin. Havalanmak, ukalalık anlamında değil. O orada kalsın. Ödedik yayına gittim. Radyoda çalışanlara şarkı armağan etmiştim. İlgi alakalarına teşekkür etmiştim. O dönemlerde radyoculuk çok değerliydi. Şimdi de öyle ama o dönemde insanlar bilmiyordu. Buna platonik aşk da diyebiliriz. Çünkü insanlarla bir bütün oluyorsun.
MİKROFON BAŞINDAN HERKESE HİTAP EDERİM!
Radyoyu açtığınız zaman kimlerin dinlediğini bilemiyorsunuz. Sadece onu araştırma şirketleri yaptığı araştırmalar sonucu belirliyorlar. Önemli olan insanlara burada güzel bir şeyleri örnek verebilme, aktarabilmek önemlidir. Duygularımıza tercüman olan, en güzel eserleri seçiyoruz. Ben yayına 1-2 saat önce gelip yayında hangi şarkıları çalacağımı ve ardından sıralaması, akışı akış bozulmadan özenerek seçiyoruz. Her telden, her dilden en iyi müzikleri çalmaya çalışıyoruz. Kum saatinde her şey var. Bu zamanı en keyifli şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Çok geniş bir müzik yelpazemiz var bana göre Radyo 7 bir numara. 7 den 70’e herkes dinliyor diye tahmin ediyorum. Her telden müzik çaldığımız için her yaş grubuna hitap ediyoruz.
HASSAS GÜNLERDE B PLANINA GEÇERİM
Yayına geliyorum. Hareketli müzikler seçiyorum ama bir bakıyorsun son dakika haberi şehidimiz var. Hemen yayın akışı değişiyor. Tabi ki bunlar kötü ve böyle zor anlarda yayın yapmak gerçekten zor. Sonuçta bizde insanız bir programa başlarken keyifli bir şekilde başlıyorsun ama örnek vereyim şehit haberinde, deprem olaylarında ister istemez moralin bozuluyor. O anda acil bir şekil B planına geçiyorsun. Sen burada eyvah bomba patladı. Şehit oldu. Ortalığı da karıştırabiliriz. Ağzımızdan kötü bir sözde çıkabilir ama hemen toplaman lazım kendini. Bir bakıyorsun şehit haberi geliyor, üzülüyoruz çok zor program yapmak ama ne kadar da olsa işimizin gereği, işimizi profesyonelce düşünüp, odaklanıp biz yolumuza devam ediyoruz. Biz şöyle bir şey var ülke adına kötü bir şey olduğunda biz de hareketli müzikler tamamen durur. Slow, hafif müzik ile yayın akışına geçeriz. Ama o dönemlerde başka radyolarda oyun havalarıyla, hareketli müziklerle yayın yapıldığını çok gördük.
Zaten başarısız olsak Radyo 7’de olmayız. Türkiye’nin en iyi ulusal radyoların bir tanesinde yayın yapıyorsun. Siz iyi bir şeyler vermişsiniz ki 5 senedir buradasınız.
TAKİP ETTİĞİM BİR RADYOCU YOK!
Ara ara dinlediğim anlar oluyor. Yani pop dinlemek istersem açarım pop radyosunu, duygusal müzik dinlemek istersem açarım duygusal radyoyu. Olduğun gibi çıkarsın Murat Çetin gibi yayın yaparsın. Ne ben Ahmet’e benzeyeyim, Mehmet’e benzeyeyim ondan kopya çekeyim, o ne yapıyor, bu ne yapıyor değilim. Öyle yaparak zaten bir yere gelemezsin. Kendini geliştiremezsin.
SAMİMİYETİMİZ VE DÜRÜSTLÜĞÜMÜZ BİZİ FARKLI KILAN
Biz insanlara kaliteli hizmet sunuyoruz. Bu kalitenin samimiyeti, sevgiyi dinleyiciler çok rahat bir şekilde alıyor bizden, almasalar yani program yapıyorsun 5 senedir aynı insanlar bana mesaj atıyor. Bu çok önemlidir. Sabit insanların sizin programınızı sürekli takip etmesi çok güzel bir şeydir. Bunun nedeni mikrofonda samimi olmanız, dürüst bir şekilde kişiliğinizi yansıtmanız, sesin tonu, ahengi her şey…
CANLI YAYINDA AĞLAYAN DİNLEYİCİM İNTİHAR ETMEKTEN VAZGEÇMİŞ!
Daha önceki çalıştığım radyo bir canlı bağlantı alıyordum. Hiç unutmuyorum bunu benim bile gözlerim dolmuştu o anda canlı yayına katılmadan bir gün öncesinde, akşam programı yapıyordum. Şarkı arasında hayatın çok değerli olduğu, çevredeki insanların çok değerli olduğuna dair bir şeyler anlatıyordum. Canlı bağlantı aldığımızda bir beyefendi hüngür hüngür ağlayarak katıldı. Direk arayanları canlı bağlantıya alıyorum. Dün sizin sayenizde ben hayata döndüm demişti. Çok sıkılmış, bunalmış intiharın eşiğine gelmiş. Bir öncesinde söylediğim o sözler, silahın tetiğine basmaktan kurtarmış. Yaptığın işin çok önemli olduğunun bilincine varıyorsunuz. Belki buradan bir kan anonsu alıyorsunuz. Yaptığınız kan anonsuyla dair bir insanı hayata döndürebiliyorsunuz.
İşte hayat bu. Hayatın gerçekleri bu. Radyo 7’de hayatın gerçekleri var. Acıları paylaşmak, sevinçleri paylaşmak var. İşte bizi her zaman ön plana çıkaran unsurlar temel ilkelerimiz olsa gerek. Tüm dinleyicilerime, tüm radyo 7 dinleyicilerine şükranlarımı sunuyorum. Hepsine teşekkür ediyorum. Bizleri dinlemeye devam etsinler. Onlar bizleri takip ettiği sürece biz varız. Allah herkesten razı olsun. Senden de…
Kaynak : Ülke Haber
