Müzik Sektöründe Gece Kondu Devri

Bu yazıyı isteyen bir nasihat , isteyen bir ukalalık , isteyen de bir suç duyurusu olarak algılayabilir.

Müzik sektöründe gece kondu formatında eserler yayınlanmaya başlandı. O ne demek diyeceksiniz, gelin uzun zamandır iki büklüm duran bu kırışıklığa biraz ütü sürelim.

Bir eserin ticari mevkide yer alması için; yani ister raflarda cd olarak satılsın isterse de digital platformlarda indirilmek üzere yayınlansın halka arz etmek için Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’na başvurup 450 TL para yatırıp 50 TL de meslek birliklerine ücret ödeyerek bu ruhsatı yani eser işletme belgesini alınması gerekiyor. Bu durum kanunen böyle, aksi halde digital sahada bu izni almadan çıkarılan eserler yazının başında da dediğim gibi gecekondu zihniyetiyle kaçak kat çıkma uyanıklığıyla arz edilmiş kanunsuz ve denetimsiz bir ticari hamleye denk düşüyor. Bir anlamda modern zamanların korsan yayıncılığını hortlatıyor.

Sözünü ettiğimiz hem devletin bakanlığını hiçe saymaya hem de eser sahiplerinin eserlerini korumak için yetkilendirdiği meslek birliklerini adam yerine koymama rol modelini üstlenmek oluyor. Burada devleti zarara uğratmak bir yana eseri ticari mevkiye koyarken meslek birliği korumasını da bloke ederek kendilerine başı boş bir mecra yaratıyorlar. Çünkü digital platformlarda eser işletme belgesi almadan yayınlanan eserlerden ne Kültür Bakanlığı’nın ne de meslek birliklerinin haberi olmuyor. Tam bir hayali ihracat kafası…

Bu şekilde digital platformlarda bakanlığa ve meslek birliklerine başvurmadan şarkılar yayınlayan yapımcılar şu an bu yazıyı okudukça köpürüyorlar, sorun yok biz zaten yapımcının köpüklüsünü severiz, yazımıza devam edelim.

Peki bu bir takım yapımcılar müzik sektörünün gözleri önünde yaptıkları bu uyanıklığı nasıl ifa ediyorlar gelelim bu duruma. Birincisi eser sahiplerinden aldıkları muvaffakatnameler bunlara bir ölçüde izin veriyor ellerinde buna dair bir belge olsa da meslek birliklerinin bu duruma sessiz kalışları tam bir aymazlık, bilgisizlik ve görevi suistimal olarak tanımlanabilir.

Meslek birlikleri en önemli asli görevleri olan eserleri koruma görevini kendilerini hiçe sayarak digital sahada eser yayınlayan bu anarşist sektörel hareketleri görmezden gelerek aslında bindiği dalı kesiyor ve suç işliyorlar. Ayrıca meslek birliklerinin uygundur diye işaret ettiği ve internet sitelerinde yayınladığı muvaffakatnameler de doğru ve sağlıklı değildir buradan eser sahiplerini de bilgilendirmiş olalım. ( Muvaffakatnamelerinizde ‘’ eser sahibi meslek birliğinden izin alınarak ‘’ ibaresi koymanız bu durumda çok büyük önem arzediyor. )

Buradan büyük puntolu harflerle tekrar haykırıyoruz;

Digital sahada eser işletme belgesi almadan şarkı yayınlayıp ticari bir gelir elde eden yapımcılar; suç işliyorsunuz. 500 TL maliyeti olan bir ücreti devletten kaçırmak bir yana ruhsatsız olarak ticari mevkiye koyduğunuz eserlerin hesabı sorulmayacak sanıyorsunuz. Önce Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’nı, daha sonra da şarkılarımızın haklarını korumak için yetkilendirdiğimiz meslek birliklerini uyarıyor ve göreve çağırıyorum.

Eser İşletme Belgesi olmayan şarkıları çalmayan radyolara da buradan koca bir alkış, iyi ki varsınız, diğer radyoların da aynı hassasiyetle yaklaşacaklarından hiç şüphem yok. ‘’ Peki tamam da sana ne oluyor arkadaşım ‘’ diyen yapımcı dostlarım son cevabı size vererek noktayı koyayım;

Gördüğün bir ahlaksızlığı dillendirmezsen, o ahlaksızlığın zerre miktarınca da olsa hissedarı, ortağı olursun. Olmuyoruz, olmayacağız…

eFlatun | MüzikOnair

Exit mobile version