Müzik endüstrisi son zamanlarda hızlı bir yükselişe geçti ve bunu sağlayan önemli aktörler arasında Spotify ve Apple Music bulunuyor. Yalnızca bu iki programın kullanımı oldukça fazla arttı. Sonuç olarak 2019’un ilk yarısında elde edilen gelirin %80’inden sorumlu oldular. Ama bu parçaları üreten sanatçıların payı hak ettikleri kadar verilmiyor.
Müzik endüstrisinde elde edilen karın yalnızca belli bir kısmı asıl müzik sahiplerine ulaşıyor. Spotify, müziği yaratan kişilere yalnızca %60-70’lik bir pay bırakıyor. Bu pay daha sonra kayıt firması, parça yapımcıları ve sanatçılar arasında dağıtılıyor. Sanatçılar ise bu halkada en küçük payı alan grup.
Bu da bizi başka bir meseleye getiriyor: Fiziksel yapılan satışlar ve online dağıtım şirketlerinden kazanılan para eşit değil. Dünya listesinde yer almayan çoğu sanatçı ve grup, para kazanmaya devam etmek için turneler yapmak zorunda kalıyor. Sanatçılar aynı zamanda albüm maliyetini karşılamak için de turneler yapmak zorunda kalabiliyorlar. Çok fazla turne yapmak ise insanları yoruyor ve yeni müziklerin önünü kapatabiliyor.
Müzik dükkanları da fiziksel satışın yerini dijital kopyaların almasından olumsuz etkileniyor. Açılan satış dükkanlarına gelen fiziksel kopyalar artık daha az satılıyor. Bağımsız satış dükkanlarının sayısı bu yüzden gittikçe azalmaya başladı ve en büyük dükkanlar bile bazı ürünleri satmayı bıraktı.
Ancak bu işin gidişatı böyle gözüküyor. Dijital dünyaya daha fazla kullanıcı geldikçe müzik endüstrisi de fiziksel dünyadan gittikçe kopacak. Sanatçıların kazandığı pay sorunsalı ise sürekli devam edecek gibi duruyor.
Kaynak: Ümit Kılınç, Webtekno