Nadide Sultan: Birine Laf Atmak Prim Yaptırmıyor

Sevilen şarkıcı Nadide Sultan Günaydın Gazetesine verdiği röportajda müzik hayatından özel hayatına dair özel açıklamalar yaptı.

Çocuk sahibi olmak istediğinden kendi şarkılarını nasıl yazmaya başladığını anlatan şarkıcı “Birine Laf Atmak Prim Yaptırmıyor” dedi.

İşte o röportajdan dikkat çeken satırlar;

-‘Uçmalıyım’ şarkısı nasıl ortaya çıktı?
Şarkıyı iki-üç yıl önce müzisyen arkadaşım Sertaç ile beraber yaptık. Bir gün uçaktayken sözleri aklıma geldi. Aslında olay, beğendiğim bir şarkının, bestecisi tarafından aynı anda başka bir sanatçıya da verilmesiyle başladı. Ben parça için besteciye cevap verene kadar, o şarkıcı parçayı almış albümüne koymuş. Ben de “Kendi şarkılarımı yapacağım” dedim ve stüdyoya girdim. Şarkı böyle uçtu gitti. Twitter’da bir dinleyicim bana ulaşmış, “Uçmalıyım’, şu anda Rus radyosunda çalıyor, çok gururlandım bir Türk olarak” dedi. Çok hoşuma gitti, çok keyifli bir şey.

-Beğendiğiniz bir şarkıyı başkasına kaptırmışsınız. Piyasada beste sıkıntısı mı var?
Bence var… İyi şarkılar çıkıyor ama birçoğu birbirine benziyor. Bir sezonda çıkan iyi şarkıların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Şarkıcı, eğer yapabiliyorsa kendi parçalarını bestelerse daha güzel olur.
Çünkü o daha sen oluyor, daha çok seni anlatıyor. İyi şarkı yazabiliyorsan, zaten senin ağzına neyin yakışacağını, neyin seninle bütünleşeceğini daha iyi biliyorsun. Artık biraz daha bu tarafa yönelmeye karar verdim. İlk çıkış şarkımın da sözleri benimdi, sonraki albümlerde de benim bestelerim vardı. Daha önce bestenin bana gelmesini bekliyordum, şimdi bu konuya daha çok yoğunlaştım. Aklıma bir söz, bir melodi geldiğinde hemen kaydediyorum.

-Biraz tembel misiniz bu beste işinde?
Çok içime sinmesi lazım şarkının… Biraz daha hızlı davranmam lazım ama panik yapıp kötü şeyler çıkarmak da istemiyorum. Çok inceliyorum, belki o kadar incelemesem daha sık şarkı yayınlarım ama başarı odaklıyım. Öyle de olmalı diye düşünüyorum. İyi olması için aralar veriyorum.

-En büyük hayaliniz nedir?
Bugüne kadar çok hayal kurdum ama şimdi hayalim bebek. ‘Bir sen, bir ben’ olduk, bir de bebek olsun… Doğurana kadar sahnede olmak istiyorum, karnım burnumda sahneye çıkmak istiyorum.
Eğer doktorlar izin verirse sahneye ara vermek istemiyorum. Hatta doğum yaptıktan sonra da bebeğimi alıp konserlere gitmek istiyorum.
Etrafımdaki arkadaşlarımdan şunu gördüm; çocuğunu aşırı sakınırsan, çocuk çok kolay hastalanan, sosyal olmayan, özgüvensiz, korkak biri oluyor. Bebeğini çanta gibi yanında taşıyan, onu tiyatro kulislerinde büyüten arkadaşlarım var. Onların çocukları sosyal ve sağlıklı oluyor. Köydeki çocuklara bakıyorsun; yanakları al al, ellerinde bir kuru ekmek, ayakları çıplak ama çok mutlular.

-Çocuğunuzun geleceğiyle ilgili planlarınız var mı?
Çocuğum başarılı mı olsun, mutlu mu? Bence mutlu olsun. Çocuğumu deli gibi sınavdan sınava koşturmak istemem. 6 yaşına kadar her şey toz pembe, çok güzel ama sonra okula bir başlıyorlar; tatil yok, hafta sonu yok, kurs, okul, sınav… Yazık yani… Ne iş yapmak istiyorsa onu yapsın; isterse bakkal, manav olsun ama mutlu olsun. Onlar kötü meslekler mi? Hayır. Canı istiyorsa NASA’da mühendis olsun, canı istiyorsa bilim adamı olsun, canı istiyorsa ticaret yapsın, esnaf olsun. Ben rahat bir anne olmak istiyorum.

KEŞKE DAHA ÖNCE EVLENSEYMİŞİM

-Evlilik nasıl gidiyor peki?
Çok şükür… Keşke daha önce evlenseymişim. Çocuk istiyoruz, vakti geldi artık. Kendimi bildim bileli çocukları çok sevdim ama o sana ne zaman gelecekse o zaman gelir diye düşünüyorum. Bu yüzden çocuğum olsun diye kendimi yerden yere vurmuyorum. Ama çocukları inanılmaz severim.

BİRBİRİNE LAF ATMAK ARTIK PRİM YAPTIRMIYOR

-20 yıllık bir müzik kariyeriniz var. Bu sektöre adım attığınız günden bu yana neler değişti?
Kesinlikle çok şey değişti. 20 sene önce erkek popçular asla sevgilileriyle birlikte görülmezdi, evlenmezlerdi, çocuk sahibi olmazlardı. Hayran kaybetmemek için hep yalan söylerlerdi, ‘Sevgilim yok, sadece arkadaşız’ derlerdi. Şimdi herkes çoluk çocuğa karışıyor, daha rahatlar artık. Kadınlar aynıydı; evlenen evleniyordu. Ayrıca birbirine laf atmak eskisi gibi prim yaptırmıyor. Kısa zamanlı prim yaparsınız ama insanların gözünde çirkinleşmiş olursunuz. Bunun çok prim yaptığı zamanlar eskide kaldı. Bence magazin de daha soft artık, insanlar daha rahat. Aynı piyasadaki kişiler birbirlerini takdir edebilecek noktaya geldi zaman içinde. Gerçi ben hep öyleydim.

Kaynak: Günaydın

Exit mobile version