Narda Afrika

narda-afrika-muzikonair

Bu hafta sevilen müzik grubu Narda Afrika ile söyleşi gerçekleştirdik…

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Nasıl tanıştınız? Hikayenizden söz eder misiniz?

Barış: Ben ve Şahcihan myspace aracılığı ile tanışmıştık.Yine Korhan ve Emin ile ortak bir arkadaşımız sayesinde tanıştık.Korel ile Şahcihan sayesinde tanıştık..İlginç bir tanışma hikayemiz yok ama bir araya gelmemizi sağlayan ilginç hikaye Narda Afrika’nın ta kendisidir!

Emin: Yaz aylarının ortalarında gruba katıldım. O günden beri yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Korhan: Narda Afrika albüm kayıtlarında Hakan Kurşun’un yanında albümün prodüksiyon yardımcısı olarak çalıştım.Tanışmamız böyle oldu. Daha sonra gruba Korel ve Emin dahil oldu.

Şahcihan:Barış ile tanışmamız myspace aracılığı ile oldu,o günden beri beraberiz.Korel ile başka bir arkadaşımın grubunda tanışmıştık.Korhan albümün kayıt aşamasında tanıştık.Emin ile tanışıklığım yeni.

Korel: Önceden tanışık olduğum Şahcihan aracılığıyla gruba 2015 yılının başlarında dahil oldum.

Grup oluşturma fikri ilk kimden ve ne zaman ortaya çıktı?

Barış: Grup oluşturma fikri 2011 yılında bende yeşermeye başlamıştı.Taze ve farklı bir projeye adım atmak istiyordum.Çünkü elimde yeni yapmaya başladığım şarkılar vardı..Ve Narda Afrika’yı kurdum..

Şahcihan: Fikir Barış’tan çıktı.

İlk konseriniz neredeydi? Neler çaldınız, kimler izledi, ortam nasıldı?

Barış: İlk konserimiz Ankara Bilkent Oteli’nde SERÇEV – Serebral Palsili (Beyin Felçli) Çocuklar Derneği yararınaydı.İzleyicilerimizin büyük kısmı bu derneğin desteklediği çocuklarımızdı ve tabii ki aileleri..Bugüne kadar verdiğimiz en anlamlı konserdi.Gerçekten duygusal anlarımız oldu onlarla.Hepsi harikalar..Onları daha fazla toplumun içine çekmeliyiz kendilerini dışlanmış olarak hissetmemeliler. Ama maalesef toplumsal ilgisizliğimizin doruk noktası zamanlar geçiriyoruz.Umarız onlar için tekrar çalabiliriz..

Şahcihan: İlk konser Ankara’da Serebral Palsli Çocuklar Derneği olan Serçev’den aldığımız davet sonucu gerçekleşti.Albümden parçalar çaldık ve iyi bir şeyin parçası olmanın ne demek olduğunu orada anladık.Bizi dinleyen serebral palsli çocuklar ve aileleri ile iç içeydik.

Korel: Gruba ben dahil olduktan sonraki ilk konserimiz Taksim Mojo‘da gerçekleşti.Albümümüzden parçalar çaldık.İstanbul’da olan dinleyicilerimizle güzel bir ortamda hoş bir gece geçirdik

Arkadaşlığınız ne zamana dayanıyor?

Barış: Grup başladığı süreç içerisinde arkadaşlığımız gelişti..Ama kısa zamanda kaynaştık..

Korhan: Grup üyelerinden en eski Barış’ı tanıyorum. Onunla sonradan kaybettiğimiz çok yakın bir ortak dostumuz sayesinde tanışmıştım. Daha sonra Hakan Kurşun ile bu projeye başladıklarında bir daha yolumuz kesişti.

Şahcihan: Barış ile tanışıklığımız 5 yıl öncesine dayanıyor.Korel ile de aşağı yukarı o kadar var.Korhan albüm kaydından masadaydı zaten.En son Emin ile tanıştım.

Korel: Şahcihan ile 3-3.5 yıllık arkadaşlığımızın ardından,diğer üyelerle arkadaşlığımız 2015 yılının başlarına dayanıyor.

Grup olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Barış: Bazen gruplarda bazı elemanlar daha çalışkandır bazıları daha az sever çalışmayı tek dezavantajı bu olabilir..Ama neyseki Narda Afrika’da böyle bir durum söz konusu değil.Biz çalışkan bir grubuz,ölü sezonda bile haftalık rutin provalarımızı yaparız..

Emin:Grup olmanın avantajları hepimiz farklı fikirlere sahibiz belki ama bunu aşıp tek bir vücut haline dönüşmemiz en önemli avantaj diyebilirim.5 farklı beyiniz ama tek bir insana dönüşüyoruz bu müthiş bir şey.

Şahcihan: En büyük avantaj kolektif çalışıyor olman ve senden ayrı kaç kişi varsa o kadar başka fikrin ortaya çıkıyor olması.Dezavantaj olarak her duygu aktarımının,müzisyenin istediği gibi yapmaması olabilir.

Korel: En yalın hali ile müzik yapmak için bir araya gelmiş insanların,birbirine yakın amaçlar aracılığı ile kendimize ve dinleyicilerimize kattığımız müziği farklı zihinler ve duygularla var etmek.Başka bir avantajı ise bir şeyler yaratmak,katmak uğruna güçsüz hissedebildiğimiz zaman birbirimizden güç alabilmemiz. Dezavantajların en başında ise çalışmaların devam etmesi için bir araya gelen insanların yapacağı fedakarlıkların,emeklerin,zamanın her zaman kesişememesi veya eşit olmaması.

Düşünce dünyanızı en iyi tarif eden isimler/filmler/kitaplar/albümler hangileri?

Barış: Sergio Leone, Tim Burton, Francis Ford Coppola, Oliver Stone, Tarantino sevdiğim bazı yönetmenler…Jack London,Stephen King,Hermann Hesse severim.Tek bir tarzdan etkilenmiyorum kitap,müzik veya filmlerde zaman zaman farklı şeyler sevebiliyorum Guns N’ Roses severken Vangelis’de sevebiliyorum,Ennio Morricone’ye bayılırken Daft Punk’la veya David Bowie ile ayılabiliyorum. Star Wars en sevdiğim seridir diyebilirim.Ve evet Jack London’nın The Call of the Wild kitabındaki Buck benim…

Emin: Beni en iyi tarif eden kitap diye bir tanımlamam yok ama Tolstoy –itiraflarım ,Diana Gaboldon-yabancı ve efsane kitabım Ernst W.Heine -Güvercin Gerdanlığı-Alamut’a Dönüş herkes okulmalı!Türkiye’den bahsedersek en iyi album beni etkileyen her zaman söylerim bunu Mor ve Ötesi Büyük Düşler albümüdür.Gerek armonisi gerekse alt yapıları özellikle siyasal anlamda büyük eleştiri üzerine oluşturulmuş sözler sayesinde büyük bir iş.

Korhan: O kadar çok var ki. Kitap olarak bilim kurgu,fantastik edebiyat ve biraz da felsefe diyebilirim. Müziklerden örnek vermek zor çünkü duygu durumum veya içinde bulunduğum ortam dinlediğim müziklerin tarzını etkiliyor.Bir gün funk,blues,jazz,fusion rock türevleri dinlerken bir gün kendimi daha popüler müzikler veya daha elektronik müzikler dinlerken bulabiliyorum. Filmler konusunda da müzikte olduğu gibi geniş bir beğeni ölçeğim var,bu farklı tarzlar içerisinde oldukça fazla düşünce dünyamı tarif eden eser var.

Şahcihan: J.Krishnamurtti,H.Hesse,T.Robbins,J.G.Ballard,J.Baudrillard,Mevlana,S.Zizek…Bunlar ilk aklıma gelenler.Anime,bilim- kurgu,fantastik filmler ise en çok tükettiklerim.Başta bahsettiğim isimlerin eserlerinin yanında çokça bilim kurgu ve fantastik edebiyat severim.Albüm ya da grup söylemeye hiç girmeyeyim.

Hiç dinlememiş birine müziğinizi nasıl anlatırsınız?

Barış: Anlatamayız sanırım ama deneriz..Türkçe sözlü teatral müzik deriz.

Emin:Hiç dinlememiş bir kişiye müziği nasıl anlatırım J alırım akustik gitarı başlarım çalmaya J

Korel: Hangi yaştan olursa olsun 80’lerin başında çocukluk yaşamış gibi hissettiren,teatral hava hissettiren rock/pop müzik.

Şu ara kafayı taktığınız sanatçı/albüm/şarkı/soundtrack hangisi? Neden?

Barış: Psychedelic Surf yeniden ayaklanıyor..Bu ara bu tarz yeni grupları takip ediyorum The Growlers, Mystic Braves bunlardan bazıları..Kendimi bu tınıların içinde mutlu hissediyorum bu aralar

Emin:Şu an taktığım herhangi bir albüm,soundtrack yok ama beni etkileyen bir Game Of Thrones müzikleri kulaklarımda .

Korhan: Hakan Kurşun’ un yeni albümü. Kuark olucak adı ve kasım ayının sonu veya aralık başı gibi piyasaya çıkacak sanırsam. Yapımında çalışmış olmama rağmen hala sıkılmadan dinleyebildiğim ender albümlerden.

Sosyal media ile aranız nasıl? Hangi siteleri tercih ediyorsunuz?

Barış: Klasik ana akım sitelerde vakit geçiriyorum genellikle Narda Afrika ilgili oluyor bunlar.Onun dışında sıkılmaya başladım artık sosyal medya hadisesinden

Emin:Sosyal medya olarak Twiter en fazla kullandığım.Çünkü orada çok fazla bilgi sahibi olabiliyorum. Yalan yanlış bilgilerde geziniyor ama onlar ayırt edilecek şekilde yalan olduğu anlaşılıyor.

Korhan: Sosyal medya ile aram bu aralar Facebook ile sınırlı. Eskiden Myspace ile hasır neşir oluyordum, şarkılarımı falan yüklüyordum şimdi bu iş için Soundcloud kullanabilirim.

Şahcihan: Sosyal medya ile aramız iyi diyebilirim.Facebook ve Twitter’ı etkin bir biçimde kullanmaya özen gösteriyoruz.İnstagram’ı da kısa bir süre içinde aktif hale getireceğiz.

Korel: Sosyal medyayı her zaman aktif paylaşım yapmamama rağmen sürekli kullanıyor ve takip ediyorum.Facebook ve Instagram uygulaması en fazla kullandığım ve ilk tercihim olan sosyal mecralar.

Sosyal hayatta grup halinde mi takılıyorsunuz?

Barış: Çok yoğunuz hepimiz pek takılmaya fırsat olmuyor ama ara ara partiliyoruz elbette.

Emin: Ben daha çok ailemle vakit geçiriyorum. Belki bekar olsaydım kesinlikle 24 saatimiz beraber geçerdi.Ama hayat bizi bu şekilde yönlendiriyor.sadece provalarda ve özel günlerde birlikte olabiliyorum.

Korhan: Grup olarak provalarda,konserlerde,özel günlerde bir aradayız zaten ama bunların dışında hepimizin bir özel hayatı var

Şahcihan: Hepimizin bir iş hayatı olduğu için çok takılamıyoruz beraber.

Korel: Ortak noktalarımız olmasına rağmen farklı 5 hayatta koşuşturduğumuz için her zaman bir araya gelemiyoruz.Çalışma veya konser günlerimizde bir araya geldiğimizde müzik dışındaki sohbetlerimize nerede bıraktıysak orada devam edebiliyoruz.

Müzik sizler için neyi ifade ediyor?

Barış: Music is my drug..

Emin: Klişe bir söz olarak müziksiz bir hayat düşünemiyorum.Kulaklarda hep metronom sesleri tik tak böyle çok mutluyum.

Korhan: Olmazsa olmaz

Şahcihan: Ben 5 yaşımdan beri müzikle uğraşıyorum.Grubumun haricinde evde prodüksüyon yapıyorum. İşim de dj lik zaten.Müzik hayatımın tam ortasında diyebilirim.

Korel:Müziğin ifade ettiği şey benim için duruma göre değişebiliyor.Bazen organize edilmiş seslerin bir araya gelmiş hali gibi düşünüyorum,bazen sevgim,bazen nefretim,bazen hırsım olabiliyor.Müzik yapmak,sürdürmek istediğim o özel “şey” olmasına rağmen bazen iyi ki var,bazen keşke olmasaydı diyebiliyorum.

Sosyal sorumluluk projelerine nasıl yaklaşıyorsunuz?

Barış: bu tarz projelere elimizden geldiğince gönlümüz açık..Zaten Serçev konserimizde böyle bir projeydi.

Emin: bize böyle bir teklif gelirse seve seve evet deriz biz göreve hazırız .

Korhan: Böyle projelerde seve seve yer alırız.

Şahcihan: İlk konserimiz zaten bir sosyal sorumluk projesiydi.Grubun duruşu bu konserden anlaşılabilir.

Korel: Sosyal sorumluluk projeleri hakkında olumlu düşünüyorum.Kişisel düşüncelerim gibi Narda Afrika grubu da bu konuya aynı taraftan bakıyor.Kişisel olarak daha önce konserler vererek çeşitli yardımlarda bulundum.Başta kendi grubum olmak üzere sosyal sorumluluk projelerine katılan bütün grupları destekliyorum.

İlk çıkış şarkınız olan “Ben Efsanyim” şarkısı sizin için ne anlam ifade ediyor?

Barış: ‘’ Ben Efsaneyim’’ benim için diğer tüm şarkılarımızla aynı duyguları yaşatıyor bana..Ama elbette çıkış parçamız olduğu için daha bir duygusal yaklaşıyorum ona..

Korhan: Ben Efsaneyim albümde en sevdiğim şarkılardan birisi ayrıca bazı gitar partlarını çaldığım iki şarkıdan birisi.

Şahcihan: Ben Efsaneyim çıkış ve ilk klip parçamız ama albümdeki diğer parçalardan çok ayıramıyorum.

Korel: “Ben Efsaneyim” gruba ben dahil olmadan önce de Narda Afrika grubunun ilk aklıma gelen şarkısıydı.Sözlerinin hatta müziğinin de samimi olması beni parçanın yakalayan tarafı.

Müzik sektöründe bir anda çok sayıda isim gözüküyor ve sonra ortadan kayboluyor. Müzik sektöründeki bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barış: Bu kaybolanların suçu değil.Maalesef içinde bulunduğumuz sektör yeni çıkan grupları şarkıcıları vs. desteklemek konusunda sınıfta kalıyor, neredeyse onlar yokmuş gibi davranıyorlar.Ve şarkılarınızın ne kadar iyi olduğuyla filan alakalı değil bu sistemin belli şarkıcı ve grupları var ve bu havuza yeni birilerini sokmakta oldukça isteksizler.Ama yeni çıkan sanatçının yeterli parası varsa PR yapabiliyorsa kapılar ona sonuna kadar açık…Para her kapıyı açar..Üzücü bir durum bu.Ondan sonra Türkiye’de müzik neden gelişmiyor..

Emin:Müzikal anlamda kalitesiz ,yetersiz ve özensiz işlerden kaynaklanıyor.Birde şöyle bir şey var o kadar yetenekli insanlar var ki kayboluyorlar. Ama yetenek kelimesi bile yakışmayan insanlar en güzel meyveleri yiyebiliyorlar.Bu çok üzücü ve utanç verici bir durum.

Şahcihan: Piyasa biraz acımasız gibi ama bizim müzik pazarımız devamlılık gösteren projeleri seviyor.Çok çalışmak ve sabır göstermek gerekmekte ki bizim de yaptığımız şey bu.

Müziğiniz için teknolojiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?Sosyal medya ile aranız nasıl?

Barış: Facebook ve Twitter’ı oldukça aktif kullanıyoruz..Narda Afrika’yı takip edebilirler buralardan..

Emin : Teknoloji aslında çok büyük bir nimet hiç yorulmadan sosyal medyadan insanlara ulaşabiliyorsunuz bundan daha güzel ne olabilir ki eskiyi düşündükçe şu an çok şanslı olduğumuzu zaten biliyoruz.

Korhan: Daha ufak ölçekli stüdyolarda ve ev stüdyolarında oldukça kaliteli demolar hazırlanabiliniyor. Bu durum stüdyo sürecindeki işleri oldukça kolaylaştırıyor. Dahası bu ufak ölçekli stüdyolarda son zamanlarda baştan sona albüm yapımı gerçekleştirilebiliniyor.

Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz ve son olarak hayranlarınıza ve bana müzikle ilgili herhangi bir tavsiyeniz var mı?

Barış: Bize bu fırsatı verdiğiniz için biz size teşekkür ederiz. Narda Afrika severlere ve size tavsiyem müzikten asla vazgeçmemeniz olacak.Şu umutlarımızın tükendiği mutsuz dünyada beklide tutunabileceğimiz son daldır müzik..

Emin: hayranlarımıza tavsiyem. bizi dinlemeye izlemeye devam etsinler.Hep kaliteli ve özverili işlerin ardında dursunlar. İnsanlara iyi davranıp yardımlarını esirgemesinler. Kendilerine iyi baksınlar. Biz onları çok seviyoruz.

Röportaj : Burcu Uruş | MüzikOnair

Exit mobile version