Nilgün Belgün: “Nilüfer, Şehrazat ve Ben, Üçümüz de Cumhuriyet Kadınıyız”

Nilgün Bengün, Posta Gazetesi'ne verdiği röportajda 'HelpTurkey' etiketiyle gündeme gelmesinden, diğer insanların eleştirilerinden bahsetti.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya ikiye bölünmüş, kimisi ‘HelpTurkey’ etiketiyle yardım isterken kimisi bu durumu ‘acizlik’ olarak yorumlamıştı. ‘HelpTurkey’ etiketine karşı çıkanlardan birisi ise Nilgün Belgün’dü. Nilgün Belgün, Posta Gazetesi’ne verdiği röportajda bu durum hakkında konuştu.

Bir Anda Sosyal Medyada Linç Yedim

“Ne tuhaf, değil mi? Konuşulması gereken başka şeyler varken insanlar bizi konuşuyor. Zaten çok zor günlerden geçiyoruz. Pandemiyle uğraşırken yangınlar çıktı. Türkiye, bir iklim felaketiyle boğuşuyor, her yer yanıyor ama insanlar bizi konuşuyor. Ayıp cidden! Şehrazat, Twitter’da, “Bu yardım çağrısı çok ağırıma gitti. Vatanım bu acziyete düşecek ülke değildi, Onun için o yardım çağrısını paylaşmayacağım” yazmış, ben de o cümlenin altına “Benim de ağırıma gidiyor” dedim, o kadar. Bir anda sosyal medyada linç yedim. ‘Trend topic’ oldum. Saçmalığa bakar mısın?”

Nilgün Belgün, ilk defa linç yemediğini yıllar evvel darbe girişiminde de linç yediğini şu sözlerle aktarıyor: “İlk defa olmadı ki bu. Yıllar önce darbe olurken sokağa çıkılmaması gerektiğini söylemiştim. Erken bir saatte söylemiştim ve sonra Cumhurbaşkanı “Sokağa çıkın” demişti. O zaman da darbeci ilan edildim, linç yedim. Kendimi anlatana kadar canım çıktı. Benden darbeci mi olur?”

Beni Cumhuriyet Kadınları Yetiştirdi

Nilgün Belgün, global yardım çağrısını neden doğru bulmadığını şu sözlerle anlattı: “Bu yangınlarda devlet yardım istemeliydi. Halk yardım istediği için çok üzüldüm. Bu durum devleti zedelediği için paylaşmak istemedim. Demokratik bir ülkede herkes fikrini söyler. Ben de tercih hakkımı kullanarak o fikri kabul etmiyorum. Ben kimseden korkmam, kimsenin dediğini yapmam. Ben mecbur muyum herkesin fikrine uymaya? Korkak olduğumu söyleyenler oldu. Neden korkayım? Tek başına ayakları üzerinde duran bir Cumhuriyet kadınıyım. Birileri gelir, gider ama devlet her zaman orada kalır ve bizler de devlete saygı duymak zorundayız. Benim konum sadece budur. Ben Atatürkçü’yüm ve Cumhuriyet kadınıyım. Annem de Türkiye’nin ilk nikah memuru. Beni Cumhuriyet kadınları yetiştirdi. Ben partilere göre insanları ayırmam. Her partiden, her takımdan dostlarım vardır.”

Nilgün Belgün, şarkılarını dinlemeyin diyenler için de şu açıklamaları yaptı: “Sevgi bu kadar basit mi? Bu nefrete giriyor artık. Çok tehlikelidir nefret! Ne yaptık? İşinizi mi elinizden aldık? Ben Türkiye’de en az para kazandıran işi yapıyorum. Tiyatro oyuncusuyum. Şehrazat, ben ve Nilüfer, üç bilinçli Cumhuriyet kadınıyız. Üçümüz de düzgün ve sağlam karakterliyiz. Herkes haddini bilsin. Düzgün karakterli, dürüst, haysiyetli, namuslu, mesleğinde başarılı olmuş kadınlarız.”

Ben Sevimli Bir Kadın Değilim

Nilgün Belgün, bu olay sonrası kendisinden uzaklaşan insanlar için şu yorumları yaptı: “Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur. Ayrıca ben o kadar sevimli bir kadın değilim. Çok samimi görünürüm ama mesafem de vardır. Ben özü sözü bir, dürüst, dimdik bir kadınım. Birinin ihtiyacı varsa koşarım, birisinin korunması gerekiyorsa korkmadan korurum. Maskulen bir kadınım, savaşçıyım, amazon kadınıyım. Buralara tek başıma geldim. Kimseden korkmam. Benim mucizem; cesaretim ve aşırı çalışkanlığımdır.”

Babama Bile Yağcılık Yapmadım

Nilgün Belgün’ün Külliye’deki fotoğrafları sosyal medyada çok paylaşılmış ve eleştirilere maruz kalmıştı. Bu konu Nilgün Belgün’e sorulduğunda ise tiyatro gişelerinde para kazanarak bugünlere geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Külliye’ye Cumhuriyet Bayramı’nda gittim. Devlet beni davet etmiş, ben de o daveti geri çevirmedim. Dünyanın en yüzü gülmeyen ülkesi olmuşuz. Bu kadar kutuplaşırsak yüzümüz gülmez tabii. Mutluluk; sevgiyle, empatiyle ve birbirimizin fikirlerine saygı duyarak gelir. İyi yönetilmek de vardır iyi yönetilmemek de… O zaman oy verirken dikkat edecekler. 45 senedir tiyatro sahnelerinde gişeden para kazanan bugünlere gelmiş bir kadınım. Kimseye yaranmak için yaşamıyorum. Babama bile yağcılık yapmadım, kaldı ki varlıklı biriydi. Haktan, halktan yanayım haksızlığa da gelmem.”

Kaynak: Posta

Exit mobile version