OKAN ASLAN | RADYO VİVA

okan-aslan-okan-yayinda-muzikonair

Radyo Viva’nın başarılı radyo programcısı Okan Aslan ile yaptığımız röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz!.. 

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Özcan BEYLAN : Okan Bey, size radyoculuğun hangi yönü haz veriyor? “İyi ki radyocuyum.” dedirten şeyler neler?

Okan ASLAN : Öncelikle herkese merhaba. Radyoculuk, yıllar öncesinde her ne kadar bir meslek olarak kabul görmese de artık kurumsallaşmayı başarmış durumda. Radyo, benim için tabii ki vazgeçilmez. “Stüdyo, tüm dertlerinizi, problemlerinizi unutturur.” diye klişe bir söz vardır ya, doğrudur. İyi ki radyo programcısıyım, çünkü sevdiğim işi yapıyorum, tanıdık tanımadık çok sayıda insanla aynı çatı altında buluşuyor ve yayın boyunca aynı duyguları hissediyoruz ve dinleyicilerle birlikte çok eğleniyoruz. Bu yetmez mi? :)

Özcan BEYLAN : Radyocu olup da mesleğini sevmeyen, zorunluluktan bu işi yapanların olduğunu ben hiç duymadım. Siz duydunuz veya gördünüz mü? Eğer siz bir gün radyoculuktan sıkılıp da sektör değiştirmek isteseniz hangi mesleği seçersiniz?

Okan ASLAN : Bu bir iş teklifi mi? :) Başka alanlara yönelen olsa da radyonun hayattan tamamen çıkarılabileceğini sanmıyorum. Eğer bunu yapan varsa zaten bu işi sevmemiş demektir. Bu işten bir gün sıkılmayacağıma eminim. Ama başka iş yapsaydım kesinlikle futbolcu olurdum. Futbol konusunda çok yetenekli olduğum cümle âlem tarafından bilinir. :) Radyocu olmam, aslında Türk futbolunu maalesef çok etkiledi ama şartlar işte. :) Şimdi ise halı sahalarda fırtına gibi esip yeni yetişen genç yeteneklere örnek olma çabasındayım. :)

Özcan BEYLAN : Radyo Viva’ya ayrı bir hava katan programınız var. Program tamamen doğaçlama mı gelişiyor yoksa ön hazırlık yapıyor musunuz? Ne gibi hazırlıklardan geçiyorsunuz?

Okan ASLAN : Şöyle Özcan’ım. Programdan önce 73 şınav, 27 mekik ve ağır kaldırma dersleri var. :) Yani sakın ağır kaldırma, belini ağrıtırsın dersleri. :) Aslında, hazırlıkların doğaçlama geliştiğini söylersek daha doğru olur. Tabii ki gündemi çoğu yönüyle takip ediyorum. Akşam daha eğlenceli konular ve sorularla güzel vakit geçiriyoruz. Bizim işimizin hazırlığı, aslında yaşadığımız hayat. Dışarıda gün içinde gördüğümüz, okuduğumuz, bizzat yaşadığımız herhangi bir şey konumuz olabilir.

Özcan BEYLAN : Beğenerek dinlediğiniz, hatta kendinize örnek aldığınız radyocular kimler? Sizi hiç örnek alıp taklit etmeye çalışan radyoculara denk geldiniz mi?

Okan ASLAN : Evet beni değil ama birilerini taklit eden duydum. Bu insanların kim olduğunu söylemek yersiz olur; zaten şu an bu piyasada değiller. Radyoculukta aslında, örnek almaktan ziyade birisinin başarısını görür ve siz de daha başarılı olmak istersiniz. Ama herkes kendi olmalıdır. Elbette inanmak, başarmanın yarısı derler ya işte bunu tamamlamak için de sürekli çalışmak gerekiyor.

Özcan BEYLAN : Televizyon programı düşünür müsünüz? Radyo programlarınızı televizyona taşımayı veya farklı bir formatta televizyon programlarınızın başarılı olacağına inanıyor musunuz?

Okan ASLAN : Ben aslında kısa süre de olsa yaptım ama devamı gelmedi. Birbirimizi sevemedik televizyon ile. O yüzden ayrıldık. :) Abi, televizyon çok acımasız bir camia. Radyo, daha saf ve temiz, sevgi dolu. Aslına bakarsan radyoda da çok esrarengiz durum kalmadı. Yıllar önce dinleyiciler sesimizi duyarlar ve bizi hayal ederlerdi. Bazen hayal kırıklığına uğrasalar da. :) O esrarengiz taraf bu işin özüydü. Düşün şimdi beni dinleyen fotoğrafı görünce hayal bile kuramaz oluyor. :)

Özcan BEYLAN : Sizin için radyo ne ifade ediyor? “Benim için radyo… Çünkü… ” düşüncelerinizi alalım…

Okan ASLAN : Hani doktora gidersin ve sana ömür boyu bu ilacı kullanacaksın der ya işte radyo o ilaç. :) Almazsam titreme geliyor, başım dönüyor. :) Bak yine geldi aha işte hemen radyoya gitmeliyim. :)

Özcan BEYLAN : Kurum içindeki Show Radyo ile aranızda tatlı bir rekabet var mı? Show Radyo mu Radyo Viva mı sizce daha çok dinleniyordur? Hangi radyo sizce daha başarılı gidiyor? Siz en çok Radyo Viva’yı mı yoksa Show Radyo’yu mu dinlersiniz? Hangi yayıncıları bir de… :)

Okan ASLAN : Heee gelelim şu konuya. Şimdi Özcan’ım, bu iş ekip işi ve yöneticilerimiz bu ekibi çok iyi kurdular. Hem Show Radyo hem Radyo Viva gerçekten çok değişti ve gelişti. Aramızdaki iletişim (Allah nazardan korusun) süper. Sevgi olduktan sonra gerisi kolay iş. Patronumuz zaten bu işin Türkiye’deki çok değerli isimlerinden birisi. Sevgili müdürümüz Cüneyt abi ki o, gerçekten müthiş bir abi. Sonra, bu piyasanın kesinlikle duayeni kabul edilen sevgili Ender Uslu; o da babamız gibi (bazen döver, bazen sever). Elbette tüm arkadaşlarımla çok iyi bir ekibiz. Ben her iki radyomuzu da dinlerim. Zaten öyle de olmak durumunda.

Özcan BEYLAN : Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Radyoculuk dışında neler yaparsınız?

Okan ASLAN : Boş zamanlarımda oturduğumuz sitede yöneticilik yapıyorum. :) Size de lazımsa bakabilirim. :) Bak mesela geçenlerde, üst katımızda oturan çift, asansörde kaldı. Okan hemen işi çözdü. :) İşim zor Özcan. :)) Neyse boş zamanlarım aileme aittir. Eşim ve kızım o vakitlerin sahibi. Onlar ne derse onu yaparım. Ve emin ol müthiş hareketliler. Çalışırken bu kadar yorulmuyorum. :) Ama ben sevdikleriyle bol vakit geçirmek gerektiğine inanan bir insanım. Onlarla sinema, tiyatro, fasıllar, eğlenceler, oooo daha ne ararsan yani. :) Hayat kısa, iyi değerlendirmek lazım.

Özcan BEYLAN : Son olarak, MüzikOnair hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Okan ASLAN : Valla çok güzel bir lokanta olmuş, yemekler süper. :) Çorbaya bayıldım. :) Şaka şaka. Özcan’ım, senin olduğun her yer güzel. Açıkçası beklediğimden daha iyi çıktı MüzikOnair. Sıkı bir çalışma olduğu her halinden belli. Her zaman yanımızda olmanız çok güzel. Başarılarınızın artarak devamını dilerim.

Exit mobile version