Onur Akın: Hiçbir Devlet Bir Türk Vatandaşına ve Sanatçısına Sığınmacı Muamelesi Yapamaz

Muzikonair'dan Mustafa Barış Durak'ın sorularını yanıtlayan Onur Akın, Almanya'dan vize reddine "Hiçbir devlet bir Türk vatandaşına ve sanatçısına sığınmacı, mülteci muamelesi yapamaz" dedi.

Muzikonair’dan Mustafa Barış Durak’ın sorularını yanıtlayan Onur Akın, Almanya’dan vize reddine “Hiçbir devlet bir Türk vatandaşına ve sanatçısına sığınmacı, mülteci muamelesi yapamaz” dedi.

Sanatçı Onur Akın ,telif haklarından, vize engeline tüm sorulara içtenlikle ve samimiyet ile cevap verdi. Başarılı sanatçı ve aynı zamanda MÜYORBİR ( Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) Yönetim Kurulu Üyesi Onur Akın, telif hakları konusunda ise “Türkiye’de maalesef gelişmiş dünya ülkelerine göre bu kavram emekleme döneminde ve telif hakkı bilinci toplumda oluşmuş değil ” diye konuştu.

Telif hakları ile ilgili olarak bir müzisyen bir sanatçı ve bir besteci kimliği ile neler söylemek istersiniz?

Telif hakkı bir fikir veya sanat eserini meydana getiren kişinin, o eser üzerindeki haklarının tamamıdır özetle… Fikri mülkiyet hakkıdır ve kutsaldır…Üreten bir sanatçının yaşamını idame ettirebilmesi için en temel gelir kaynağıdır… Türkiye’de maalesef gelişmiş dünya ülkelerine göre bu kavram emekleme döneminde ve telif hakkı bilinci toplumda oluşmuş değil…Ben 35 yıllık bir besteci olarak yüzlerce şarkıya imza attım ve bir çok eserim klasikleşti zamana direnerek..Fakat sadece besteci ve yorumcu telif haklarımla yaşamam mümkün değil..Ben bu üretken sanat yaşamımla bir Avrupa ülkesinde doğmuş olsam, sadece telif gelirlerimle, yatlarım, katlarım, adalarım, özel jetim olurdu ve yaşamsal hiçbir kaygım olmazdı…

Ben MÜYORBİR’in yönetim kurulu üyesiyim ve kuruluş tarihimiz 2001 yılı. Yani çok yeni bir meslek birliği… En eski ve ilk telif hakkı meslek birliğimiz MESAM bile gelişmiş dünya ülkelerine göre çok yeni, 1986… Almanya ve Fransa’da 100 yıldan fazladır bu meslek birlikleri var ve milyar dolarlar toplayıp üyelerine dağıtıyorlar… Bizim gidecek daha çok yolumuz var ama, günden güne daha iyiye gidiyor çabalarımızla…En azından genç kuşaklar verdiğimiz mücadelelerin semeresini görecekler ve daha rahat sanat yapacaklar.

Onur Akın her zaman çizgisini bozmadan müzik hayatına devam etti. Neler diyeceksiniz?

Evet, ne çizgimden ne de duruşumdan ödün vermeden 35 yıldır bu ülkede sanat yapıyorum ve dimdik ayaktayım çok şükür… Dinleyicilerim hem müziğimi, kişiliğimi ve hem de hayata bakışımı sevdi ve bugünlere geldik… Aksi de olabilirdi ,çok şanslıyımki olmadı ve sadece sanatımla yaşayabildim ülkemde ve hiç yalnız kalmadım..Hala Türkiye’nin en çok konser yapan sanatçılarından biriyim ve sadece kendi bestelerimi söylüyorum sahnede 2 saat boyunca… 1-2 klasik eser dışında… Bu büyük bir ayrıcalık, mutluluk ve şanstır bir sanatçı için…

Türkiye’de ya da yurt dışında insanlar konserlerinizi kaçırmıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Konserlerim her yerde geniş katılımlı geçiyor ve dinleyicilerim şarkılarımı seviyor ve büyük bir koroyla hep bir ağızdan söylüyoruz… Bu büyük bir mutluluk bir besteci için… Dediğim gibi insanlar benim değişmeyen, bozulmayan, tavizsiz çizgimi ve duruşumu da sevdiler, şarkılarımla beraber… O yüzden yalnızca sanat yaparak yaşayabildim kendi ülkemde.

Onur Akın son zamanlarda vize engeline takılan sanatçılar kervanına katıldı. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Vize engeli tam anlamıyla şok etkisi yarattı… Hayatımda ilk defa yaşadım böyle sorunu… Defalarca uzun süreli vizeler almış, ülkelerinde konserler vermiş ve bir sorun yaşamamış bir sanatçı olarak ret yemem en basitinden büyük bir saygısızlık… Pasaportunu gururla taşıdığım ülkem adına da üzücü bir durum… Dışişleri Bakanlığı’nı ivedilikle görevini yapmaya ve bu sorunu çözmeye davet ediyorum… Hiçbir devlet bir Türk vatandaşına ve sanatçısına sığınmacı, mülteci muamelesi yapamaz ve yapmamalı. Pasaportumuzun itibarı açısından utanç verici bir durum bu… Umarım çözülür ve vizesiz çıkabiliriz yurt dışına…

Son olarak Muzikonair aracılığıyla neler söylemek istersiniz?

Telif hakları kavramı ve bilincinin oturduğu, üreten insanların sadece ürettikleri eserlerin telif hakkıyla rahatça ve kaygı duymadan yaşayabildiği, sanatın ve sanatçının gereken değeri gördüğü, her köşesinde insanların mutlu bir şekilde şarkılar söyleyerek yaşadığı, şiir tadında, müzik tadında bir ülkenin düşüyle sevgilerimi sunuyorum okuyucularınıza…Müziğin ayak basılmamış yeni kıyılarında tekrar buluşmak üzere.

Röportaj: Mustafa Barış Durak | Müzikonair

Exit mobile version