Orhan Gencebay: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Yıllar Öncesinden Tanır, Severim.

Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’nda yer alan Orhan Gencebay, Alev Gürsoy Cimin’in sorularıyla kurul hakkında merak edilenleri yanıtladı.

Cumhurbaşkanı’nın yaptığı son atamalar ile Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’na dahil edilmesini garip bulanlara sert bir dille eleştiren Gencebay, şunları ifade etti: ”Kültür Kurulu’na bir sanatçı değil de kim atanacaktı? Burada nasıl bir gariplik var? Devletimize kim hizmet veriyorsa ben ona saygı duyarım. Cumhurbaşkanı Erdoğan halkımızın seçmiş olduğu bir lider, devletimizin başıdır. Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’a da büyük saygı duyarım. Ben Atatürk’üme nasıl saygı duyuyorsam, arkasından gelen bütün liderlere, ülkemi yönetenlere saygı duyarım. Bazı insanlarda saplantılar var. Süleyman Demirel ile baba-oğul gibiydim, bana “Demirelci” diyorlardı. Özal zamanında “Özalcı”, Ecevit zamanında “Ecevitçi…” Nedir bu rezalet?”

Gencebay’ın Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’e yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son atamasından bahsediyorsunuz. Kültür ve Sanat Kurulu’ndasınız.

Evet, bu kurula seçilenler arasında ben de varım. Memnunum.

Bu atama, tartışmaları da beraberinde getirdi…

Bilinçli kişilerin bunu eleştirmesine saygı duyarım ama bir müzik adamı ve araştırmacı olarak, sanatın da gelinebilecek en üst noktalarına gelmiş biri olarak, müzik konusunda tartışılmaz biri olduğumu düşünüyorum. 70 küsur kişi bu kurulların içinde, hepsi kendi konularında uzman. Ben de kendi alanımda emek veren biri olarak seçilmişim. Beni böyle kutsal bir göreve layık görenlere teşekkür ediyorum.

Ne yapacak bu kurul?

Fikirlerimizi ortaya koyacağız. Biz alanımızda dokuz kişiyiz. Hülya (Koçyiğit) Hanım sinemayı temsil ediyor mesela, ben müzik… Her ne kadar ihtisas alanlarımız farklı da olsa genel kültürlerimiz, görüşlerimiz var. Uzmanına teslim etmek lazım son sözü. Kültür ve sanatla ilgili ne fikrimiz varsa Cumhurbaşkanı’mıza sunacağız. Son karar tabii ki sayın Cumhurbaşkanı’nın olacak.

Bu kuruldakilerin alacakları maaş da tartışma konusu oldu. 11 bin liranın üzerinde olduğu söyleniyor, doğru mu?

Ben varlıklı bir insanım. Benim için böyle bir şey söz konusu dahi değil. Bunu dile getirmek bile bana onur kırıcı geliyor. Ben orada maaş almak için değil ülkeme yararlı olmak için varım. Bu maaşa ihtiyacım da yok! Bu görev kutsal, parayla ölçülemez.

“Orhan Baba keşke böyle şeylere girmeseydi. İktidara yakın durarak kendini bitirdi” diyenler var. Ne düşünüyorsunuz?

Bu sorunun soruluş tarzı bile yanlış ve çirkin. Ben ülkesini seven, parti ve particilik değil, devletini koruyan bir anlayıştayım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dik duruşuyla, ülkesine sahip çıkışıyla son derece önemli bir görevi başardığını ve her Türk vatandaşı gibi Türkiye sevdalısı olduğunu düşünüyorum. Ben siyasetçi değilim. “Sanatçı muhalif olmalı” diye bir söylem var. Sanatçı kesinlikle muhalif değildir. Sanat, siyaset yapmaz.

Siyasete girmeyi düşündünüz mü?

Hiçbir zaman… Sanatçı sanatını yapar. Benim siyasi isimlerle tanışıyor olmam, sevmem suç mu? Mesela sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıllar öncesinden tanır, severim. Burada yanlış olan ne? Evet, onu takdir ediyor ve seviyorum. Ben onu çok sevdiğimi hep söyledim. Doğruları savunurken linç edileceksem boynum kıldan ince…

Kaynak: Posta

Exit mobile version