Öykü Gürman Yemek Programı Sunmaya Hazırlanıyor…

Şarkıcı ve oyuncu Öykü Gürman, Ekim ayında Show TV ekranlarında haftaiçi her gün yemek programı sunmaya hazırlanıyor…

Şarkıları ve sesi kadar oyunculuğu ile başarısını ispatlayan Öykü Gürman, Müzik Onair’dan Alper Ergez’e konuştu. Ünlü şarkıcı ve oyuncu kariyerine ve gelecek planlarına dair önemli açıklamalarda bulundu.

  1. Merhaba Öykü Hanım, hoş geldiniz öncelikle nasılsınız, sizi daha iyi tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Teşekkür ederim, iyiyim.

İstanbul’da doğdum müziğe küçük yaşlarda başladım 15 yaşında keman eğitimi almaya başladım orta okulu İstek Vakfı Özel Acıbadem Lisesinde bitirdim. Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nde okudum daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünü kazandım ve birincilikle mezun oldum. Profesyonel müzik hayatıma ikiz kardeşim Berk Gürman’la yaptığım ‘’Evlerinin Önü Boyalı Direk’’ türküsüyle başladım. 2008 yılından bu yana oyunculuk ve şarkıcılık alanında çalışmalarım devam ediyor.

Merhamet, vicdan, adalet, saygı, sevgi, hoşgörü ve iyilik kavramları hayata bakış açımın temelini oluşturuyor. Her şeyden önce iyi insan olmak gerektiğine inanıyorum müzik hayatımın vazgeçilmezi.

  1. Müzik ile tanışmanız nasıl oldu ve aldığınız eğitimlerden biraz bahsedebilir misiniz?

Çocuk yaşlarda başladı Berk’le beraber mutfaktaki bütün tabak, tencere, kaşık, çatal, bıçaklarla ritim tutarak şarkılar bestelerdik. İlkokulda, ortaokulda ve lisede de yine okul orkestralarında solist olarak yer aldım. Solfej ve keman eğitimine Pera Güzel Sanatlar lisesinde başladım. Önce Pera’nın kursuna gittik. Sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı lise oldu liseyi orada bitirdik. Daha sonra da İstanbul Teknik Üniversitesi devlet konservatuarı ses eğitimi bölümünü birincilikle bitirdim… İsrail’de Dünyaca ünlü kemancı SHLOMO MINTZ’in workshop ’una katıldım.

  1. Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi? Karantina sürecini nasıl değerlendirdiniz?

Aslında evde kalmak uzun zamandır özlem duyduğum bir şeydi kendime çokça vakit ayırdım yemek yaparak evle ilgilenerek ailemle birlikte geçirdim bu süreci. Dizi çekimlerinin durması ile birlikte ramazan ayı boyunca Atv’de gündüz kuşağı programı sunmam teklif edildi. Çok hızlı gelişen bir süreç oldu, farklı ve öğretici bir süreç yaşadım elbette tüm pandemi koşullarına uyum sağlayarak çalıştık, zordu ama keyifliydi… ekrandan uzak kalmadım. Evde herkes gibi çok bunalmıştım belli bir zamandan sonra bu yüzden bana çok iyi geldi. Stresli ama çok öğretici bir deneyim oldu. Çok güzel insanlar tanıdım. Dostluklar, arkadaşlıklar kurdum.

  1. Biraz da yeni tekliniz olan sıcak ritimleri ve yaz coşkusunu taşıyan ‘’ Yine Sevenler Sevsin’’ isimli şarkınız ile ilgili konuşalım isterseniz. Öncelikle hayırlı olsun gerçekten çok güzel bir şarkı olmuş. Nasıl tepkiler alıyorsunuz ,nasıl gidiyor ve bu şarkınızda ve klibinizde kimlerle çalıştınız?

Şarkı çok güzel tepkiler alıyor uzun zamandır çıkarmayı düşündüğüm bir şarkıydı dizi çekimleri ve Trabzon’da yaşamam dolayısıyla şarkının açığa çıkması biraz uzun zaman aldı. Yıldız Tilbe şarkıyı verdikten sonra aranje konusunda bir takım çalışmalar yaptık. Fakat istediğimiz gibi olmadı. Kısmet bu zamanaymış ufak tefek dokunuşlarım oldu besteye ve sözel aranje anlamında da sevgili Serhan Bülbül ile çalıştım aranje konusunda da birlikte yol aldık diyebilirim. Hangi enstrümanların çalması gerektiği konusunda tüm zamanlara ait bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Yıldız Tilbe benim için bir efsane ve hayranı olduğum biri tanışıklığımız yıllar öncesine dayanıyor. Şarkıyı da Tuna Kiremitçi’nin proje albümü konserine şarkı söylemeye gittiğimde kuliste Yıldız Tilbe‘den rica ettim. Sağ olsun oda beni kırmadı ve bana iki şarkı verdi.

‘Yine Sevenler Sevsin’ bir Yıldız Tilbe şarkısı olarak söylemekten fazlaca keyif aldığım bir şarkı oldu. Aranjesi ile birlikte akustik olarak aranje yaptık. Tüm enstrümanlar canlı çalındı melodiye çok önem veriyorum. O yüzden gitar müziğinin gitar enstrümanının ağırlıklı olduğu bir aranje olmasını istedim ve elbette Flamenko ritimlerinin… Klipte çok hızlı gelişti aslında. Bir akşam otururken karar verdik beraber çalıştığım arkadaşım sevgili Bora Gökhan o sırada Bodrum’da olduğu için kalktık Bodrum’a gittik. Pandemi koşullarına uygun olarak çektik klibi. Sadece dört kişiydik. Saçımı ve makyajımı bile yapmadım. Hijyenik bir klip oldu diyebilirim. Şarkıya uygun doğal bir akış içinde samimi doğal bir klip oldu.

  1. Şarkılarınızı seçerken daha çok neye dikkat ediyorsunuz ve yeni albüm yapmayı düşünüyor musunuz?

Albüm yapmayı her zaman düşünüyorum ama bir proje albümü yapmayı düşünüyorum diğer tarafta bu şekilde single olarak tekli olarak çıkarıp bunları da bir albümde toplayabilirim. Ben bir müzisyenin her zaman bir albümünün olmasından yanayım arşivlik!

Şarkıları seçerken sözlere ve vokal melodisine çok önem veriyorum. Çünkü sesime uygun olup olmaması o şarkının tonu nakaratı meyan kısmı çokça önemli. Şarkının benim tarzıma benim şarkı söyleme biçimime uygun olması gerekiyor. Bu sebeple bazı şarkılar vardır ki tam üstüne dikilmiş gibi oturur derler ‘’yine sevenler sevsin’’ de bence böyle bir şarkı.

Zaten önemli olan sözün ve bestenin iyi olması eğer söz ve beste iyi ise siz kendinize göre kendi tarzınızda bir aranjeyle ve bunu doğru yapacağına inandığınız bir aranjörle şarkıyı buluşturuyorsunuz.

  1. Müzik dışında oyunculukta da çok başarılı olduğunuzu biliyoruz. Urfa’lıyım Ezelden, Gel Dese Aşk ve Sen Anlat Karadeniz gibi dizilerde rol aldınız. Yeni sezonda sizi yeni projelerde görecek miyiz?

Çok teşekkür ederim bu içinde bulunduğumuz süreç nasıl bir hal alacak onu bilemiyorum. O yüzden kesin bir şey söylemek için erken fakat müzik programı teklifi, dizi teklifleri var senaryo okuma aşamasındayım. Aynı zamanda bir tiyatro oyunu teklifi de var doğru bir planlamayla seçme şansım olduğu için bu projelerin içinden en yakın bulduğumu şartları ve koşulları da değerlendirerek tercih edeceğim. Oyunculuğa devam edeceğim müziği hiçbir zaman bırakmam. Zaten o yüzden ikisini birleştirebildiğim projeleri daha çok seviyorum ve tercih ediyorum.

  1. Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz, hayaliniz var mı?

Aslında hedeflediğim yapmak istediğim birçok şeyi yaptım bunlardan biri iyi senaryosu olan bir dizide rol almaktı ve başardım çok şanslıyım ki hep çok usta yönetmenlerle çalıştım. Oyunculuk konusunda çok çalıştım, ilerledim. Müziğe gelince sevdiğim şarkıları söyledim ama bazı seçimlerim eksik, yarım hissettirdi. İçime sinmeyen çok şey de oldu bu 12 yılda. Berk’le yeniden bir araya gelip beraber bir proje yapmak gibi bir hayalim var umarım o da kendi deneyimlerini yaşadıktan sonra ortak bir noktada buluşuruz yine.

Temennim bu. Bir sinema filminde oynamayı çok arzu ediyorum.

‘’Sen Anlat Karadeniz’’ birçok ülkede yayınlandığı için yaklaşık 32 ülkede oynadığım karakter aslında dünyada dikkat çeken, ünü Türkiye’yi aşmış bir noktaya geldi. Özellikle İspanya’da ve Güney Amerika’da! Ülkemi bu anlamda yurtdışında da temsil ediyorum aslında ama ayrıca bir sinema filminde de rol almak isterim. Aynı zamanda İspanya’da konser vermek istiyorum. İspanyolca şarkı söylüyorum çünkü. Flamenko söyleyerek sevgili ikizim Berk’le beraber ispanya’da bulunmak isterim tıpkı kariyerimizin başında yaptığımız gibi.

O zaman çok programa ve konsere katılmıştık. Sevilla ‘da yine yeniden farklı projelerle orada da müzik yapmak istiyorum.

  1. Son olarak müzikonair okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

‘’Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz’’ demiş Freud…  Konfor insanı rahat ettirir bu sebeple üretmek için mücadele şart. Zorluk şart. Yılmamak lazım. Sabretmek, çaba sarf etmek lazım… Mücadele insanı başarıya ulaştırır ve bu da en mükemmel tatmindir insan için… Kendi kalbinize yakın olmak ve farkındalığınızı arttırmak için fırsattır. Hoşgörüden saygıdan sevgiden yoksun bırakmayın kalbinizi. Çünkü insan en çok kendine yapar ne yaparsa. Kafa nasıl çalışırsa, kalp nasıl hisseder göz nasıl görürse ona göre şekillenir yaşamınız. Önemli olan hangi işi yaparsanız yapın iz bırakmak ve iyi insan olmaktır. Niyet, inanç ve şükretmek çok değerli. İyi müzikle, iyi niyetlerle kalın dilerim.

Röportaj: Alper Ergez | Müzik Onair

Exit mobile version