Özcan Beylan Radyolara Sesleniyor!..

Herkese merhabalar.

Öncelikle tüm islam aleminin mübarek ramazan ayının hayırlara vesile olmasını cenab-ı haktan niyaz ederim.
Yaklaşık 15 yıldır radyo camiasının içindeyim. 5 yıldır da MüzikOnair Genel Yayın Yönetmeni olarak görevimi sürdürüyorum.
MüzikOnair’ı kurarken iki ana hedefimiz vardı. Birincisi radyo sektörünün arkasında durmak. Radyoların kalkınmasına katkı sağlamak. Radyocuların özlük haklarını korumak, radyo ve radyocuları medya ile bütünleştirerek gündemde kalmalarını sağlamak.

İkinci hedefimiz ise müzik camiasında kalıcı olarak sektöre katkı sağlamak. Müzik dünyasındaki haksızlıkları ve hukuksuzlukları gündeme getirerek yapay gündem değil, gerçek müzik gündemini okurlarımızla paylaşmaktı.

Yaptığımız nice özel haberler çeşitli magazin programlarında, gazetelerde, internet ve sosyal medyada, televizyonlarda ve hatta ana haber bültenlerine kadar medyanın her alanında çokça yer buldu. Bulmaya da devam etmektedir.

Ben bugün sizlere ana hedeflerimizden biri olan radyoyla ilgili konuşmak istiyorum.

MüzikOnair’da radyo haberleri yaparak, radyocuları gündeme taşıyarak, radyoların aylık reyting analizlerini gerçekleştirerek, radyo ve radyocuları, radyo yöneticilerini zaman zaman eleştirerek, zaman zaman tebrik ederek aslında radyo camiasına çok büyük katkılar sağladığımızı bir çok kişinin hala idrak edemediğini gözlemlemekteyim.

Hiç bir çıkarım gözetmeksizin, yerel, bölgesel, ulusal, dijital, amatör veya profesyonel, üniversite radyosu, siyasi ve müzik farklılıkları demeden radyo temalı her konuda haber, röportaj ve içerikler yayınlayarak radyolarda neler oluyor, neler bitiyor, ne gibi yenilikler yapılıyor, ne gibi adımlar atılıyor, her türlü bilgi ve içerik paylaşımı yapmaya devam ediyoruz.

Çoğu kez eleştirilere, tehditlere, hakaretlere maruz bırakılmama rağmen, hakkımızda onlarca açılan davalara rağmen, ki bu davalar içinde kaybettiğimiz herhangi bir dava olmadığını da özellikle belirterek yolumuza yılmadan devam ettiğimizi bildirmek istiyorum.

Hatırlarsınız, bir dönem radyolardaki doğrudan satış ürünlerinden insanlar hayatlarını kaybettiler. Bir kısım radyo sahipleri zengin oldu ama insanların hayatları son buldu. Görüyorum ki o radyo sahipleri şuan geçici zenginliklerini kaybetmiş durumdalar. Biz zamanında bunları eleştirdiğimiz zaman, radyolara olan güven azalıyor dediğimiz zaman, doğrudan satış reklamlarının suyunun çıktığını dillendirdiğimiz zaman, para uğruna insanların hayatlarını kaybettiklerini söylediğimiz zaman yine karşımızda bir sürü çakal takımını gördük. İnsanların dini duygularını sömürerek üzerlerinden para kazanan ayyaşları da gördük. Bu kişilerin bize karşı mafyatik tavırlarına, tehditlerine, hakaretlerine aldırmadık. Canımız pahasına cesur, doğru, ilkeli, hızlı, güvenilir ve tarafsız habercilik anlayışımız içinde mücadelemizi sürdürdük. Nitekim gördük ki onurlu mücadele bu soysuzlara dersini vermişti.

MüzikOnair aslında radyoların ve radyocuların bir medya gücüdür. Radyo camiası için önemli bir nimettir.
Radyoları veya radyocuları eleştirdiğimiz zaman, onların magazinel boyuttaki içeriklerine yer verdiğimiz zaman bunun radyolara negatif yansıdığını düşünmeyin.

Magazin gündemine şöyle bir bakın. Gülben Ergen, Demet Akalın, Seren Serengil ve daha niceleri çokça eleştirilerek, hatta basında linç edilerek aslında gündemde kalmayı başarmışlar, yapılan eleştiriler kendilerini daha da güçlendirmiştir.
Biz de burada radyoları eleştirdiğimiz zaman, hemen o haberi kaldır, haber yalan, haberi beğenmedim gibi çok kez anlamsız, profesyonellikten öte duygusal düşüncelerle karşı karşıya kalmaktayız.

Bakın burada radyo ve radyocu gündeme gelmektedir. Bırakın eleştirilin. Eleştirilere açık olun. Onu yazma, bunu yazma, radyo ve radyocular ne şekilde gündeme gelecek başka türlü? Ne yazalım? O iyi bu iyi, şöyle güzel gidiyor, böyle muhteşem oluyor diyerek bir yere varamayız ki. Gerçek gündemden uzaklaşmamız geçici çözüm getirir. Uzun vadede herkes işinden olur. Meslek de meslek olmaktan çıkar. Yeni nesil zaten radyodan uzaklaşmış durumda. Bırakın biz biraz gündeme getirelim sizleri. Biraz hareketlensin. Medyada yeriniz olsun. Bizden başka hiçbir medya organı zaten radyolara ve radyoculara artık yer vermiyor. Reytingleri yok deniliyor. Size sunulan bu fırsatı niçin kaçırıyorsunuz?

Radyo dernekleri var. Hangisinin mesleğe katkısı var? Hangisi sizin bir sorununuzla ilgilendi? Kendi çıkarlarını düşünen kişilerin kurduğu dernekler halindeler şuanda… Radyoculuğa ne gibi katkılarda bulunmuşlar?.. Hanginizin iş garantisi var? Hanginiz istediği maaşta çalışıyor? Hanginiz basın mensubu sıfatıyla sarı basın kartı sahibi?.. Yeni nesilden kaç tane iyi radyocu çıktı son zamanlarda?.. Yeni nesil radyoya karşı ne kadar meğilli? Mesleğin popülaritesi ve ağırlığı ne yazık ki artık kalmamıştır.

Bırakın biz magazininizi yapalım. Sizi gündeme getirelim. Eleştirelim. Biz olumsuz bir şey yazdığımızda zannediliyor ki, biz o kuruluşa ya da kişiye giydiriyoruz, sevmiyoruz, hınç alıyoruz vesaire… Öyle bir şey yok. Biz bugün gördüğümüz bir hatayı eleştiririz, yapılan doğruyu da överiz.

Arkamdan çok konuşulduğunu duyuyorum. Ama bu beni yaptığım işe karşı asla soğutmamakla birlikte daha azimli bir şekilde çalışmalarımı sürdürmeme neden oluyor. İsim vermeden 1-2 konuya daha değinmek istiyorum.

Bazı kendini dünyadan değil gezegenden gören radyocular veya yöneticilerin yalakası olmayın. Kendiniz olun. Kendini gezegenden görenler bugün vardır, yarın yoktur. Onlar yarın yok olduklarında arkalarında sorunlu bir sektör bırakacaklar. Siz de bu sorunlar içinde boğulursunuz. O yüzden sektöre hizmet edin. Kişilere değil!..

Geçtiğimiz günlerde MüzikOnair Ödülleri dağıtıldı. 110 bin SMS kullanıldı. Bütün gazeteler, televizyonlar, internet bu ödüllerden bahsetti. Verdiğimiz ödüllerin ilk sırasında hep radyolar, radyocular vardı. Özel ödüller bile hep radyolara gitti. Sektöre olan katkımız ortada. Ancak buna rağmen, yaptığımız haberleri kişiselleştirip, husumet haline getiren, ancak zerre kadar kimseyle kişisel bir mücadelemizin olmadığı gözler önündeyken, tek davamızın radyolar olduğunu göstermemize rağmen ödülü almayı kabul etmeyip, halkın iradesine saygısızlık gösteren radyocular tanıdık bu süreçte. Türkiye’nin en ünlü sanatçıları, oyuncuları, haber sunucuları, magazincileri bu ödülü sırf MüzikOnair olduğu için değil, halkın seçimini önemsedikleri için, alçak gönüllülük göstererek ödülü sahiplenmelerini görüp, bir radyocunun kibirlenerek ödülü almamasının aslında MüzikOnair’a karşı değil, halka karşı, dinleyicilerine karşı yapılan saygısızlık olarak tanımlamak doğru olacaktır.

MüzikOnair olarak her türlü eleştirinize açığız. Yerel radyoların sorunlarıyla bizim kadar ilgilenen bir kurum henüz Türkiye’de yok!.. Ulusal radyoların, radyocuların, hatta yönetici ve patronlarının, radyo emekçilerinin, sadece radyocu değil, mikrofon arkasındaki reklam departmanlarından, halkla ilişkilere, prodüksiyoncularından seslendirmenlerine kadar tüm çalışanların her zaman arkasındayız. Bizi sevseniz de sevmeseniz de, bizi sahiplenmezseniz de bize sövseniz de, bize karşı husumet, düşmanlık besleseniz de biz görevimizi alnımızın akıyla namusumuz ve şerefimizle ekibimle sürdüreceğimi burada hepinizin huzurunda tekrar yineliyorum.

Yıldıramazsınız!.. Kanımın son damlasına kadar radyolar için mücadelemi sürdüreceğim. Bu süreçte bizlere destek olan tüm radyo emekçilerine şükranlarımı sunuyorum. Bize köstek olmaya çalışan, aslında bize değil de sektöre köstek olduğunu bilmelerini istiyorum. Çünkü MüzikOnair çok güçlü bir marka oldu. Radyolara katkı sağlarken maddi beklenti içinde olmadık. Ceplerimizi doldurmadık. Zengin bireyler olmadık. Ama onlarca kişiye iş imkanı sağladık. Bir çok reklam vereni radyoyla tanıştırdık. Çok sayıda radyonun ve radyocunun tanınmasına katkı sağladık. Bu bizim için en büyük zenginliktir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum…

Özcan Beylan
Müzikonair

Exit mobile version