Pelin Çini | RadiOnair – Web

pelin-cini-muzikonair

RadiOnair’da programlara başlayan ünlü magazinci Pelin Çini MüzikOnair’da Özcan Beylan’ın sorularını yanıtladı. 

İŞTE O RÖPORTAJ!..

Pelin Hanım Radionair ile anlaşmanız nasıl oldu? Radyo programı için teklif geldiğinde ne düşündünüz? Televizyon programlarınızın yanı sıra radyoda da başladınız. Radyonun büyüsü hakkında neler söylemek istersiniz?

Bir süredir aklımda radyoda olmak, yayıncılığın bir de bu yanını görmek vardı. Çocukluk arkadaşım Tolga Pozam ki kendisi yıllardır profesyonel olarak radyoculuk yapmakta. Beni Radionair’de yayınlanan KEYİF ADAMI isimli programına konuk etti. Kurucumuz Mert Erdoğan ile de öyle tanıştım. Açıkçası benim prensibim sevdiğim insanlarla çalışmaktır. Yani bir yerde huzurlu hissediyorsam kalırım, aksi halde teklif ne kadar cazip olursa olsun çalışamam. Mert ile de hızlı bir şekilde kaynaştık ve hızlı bir şekilde “ÇİNİ MÜREKKEBİ” ne başladım. Radyonun büyüsüne gelince. Televizyon benim ilk gözağrım ama radyodaki rahatlık bambaşka. Ayağımı altıma alıp pijamalarımla yayın yapmaya bayılıyorum.

Farklı konular, ünlü konuklar ağırlıyorsunuz. Radyo programınızı farklı kılan yeni, ilginç ve farklı neler olacak? Bizleri ne gibi sürprizler bekliyor?

Anons radyoculuğundan pek haz etmiyorum sanırım. Benim işim sohbet etmek ve soru sormak. Gazetede de, TV’de de bana bu yüzden para ödediler:) zaten çok meraklı bir yapım var. Kendimi tutamıyorum ve aklıma esen herşeyi soruyorum. Farkın nedir? demişsiniz. Açıkçası TV’de de aynı iddiaya sahibim. Ben neysem oyum. Günümüzde herkes “doğal” olmaktan bahsediyor ya malumunuz. Ben o bahsedilen şeyim işte. Kendimle dalga geçerim, kötü ve utanılması gereken özelliklerimi yayında anlatırım. Fazla gerçeğim. Kısacası(annem bile beni bu konuda biraz uyarsa da) gizlim saklım yok. Hem de hiç. Hal böyle olunca konukları da kendime benzetiyorum. Programın başında uslu uslu oturan adam sonunda hayatında kimseye anlatmadığı şeyleri konuşurken buluyor kendini. ÇİNİ MÜREKKEBİ biraz da insanların şeffaflaşma alanı diyebiliriz yani:)

Daha önce hiç radyo programı yapmış mıydınız? İlk deneyiminiz mi? Radyoculuğu sevdiniz mi? Sizce nasıl bir meslek?

Daha önce konuk olmuştum sadece. Heyecanlandım fakat benim hayatımda hep böyle olmuştur. TV’ye de apar topar çıkmış, deneme çekimi bile yapmadan canlı yayın sunmuştum. Bunda da öyle oldu. Adrenalin bağımlısı olduğumdan şikayetim yok. Radyoculuğa aşık oldum tabii ki:)

Siz hiç radyo dinler misiniz? Hangi radyoları ve radyocuları takip ediyorsunuz?

Radyo sektörü benim epey uzak olduğum bir alan. Belli başlı radyoları dinler hatta itiraf etmem gerekirse radyo dinlemek yerine MP3 çalar ile idare edenlerdendim. Fakat işin içine girince anladım ki burası bir derya. Hem de hızla digital ortama doğru yol alan bir derya. Bu bağlamda da Radionair’de olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Önümüzdeki birkaç yıl içinde en çok bizim ismimizi duyacaksınız:)

Türkiye’de magazin yayıncılığı hakkında neler söylemek istersiniz? Magazin haberciliği ile asparagas haberciliği karıştırmamak gerekiyor değil mi?

Magazin edebiyle yapılırsa güzel bir şey. Edep burada karşı tarafa saygısızlık etmemek anlamına geliyor. Ben birkaç sene magazin sundum ve bu dönem yine magazinle ekranlara gelmeye hazırlanıyorum. Derdim hep kimseyi incitmemek oldu. Çünkü sevsek de sevmesek de magazin hayatımızın içinde. Ünlülerin yaşamlarını merak ediyoruz, onların hayatlarını izleyerek kendi hayatlarımızdaki acılardan kaçıyoruz. Ya da tam tersi “onların da başına kötü şeyler gelebiliyor” diye kendi hayatlarımıza daha da sarılıyoruz. Bu bir nevi terapi. Gazetelerin magazin eklerinin aldıkları reklamlara bakarsanız işin ne kadar sattığını da anlarsınız. Kısacası magazinsiz olmuyor. O halde ne yapalım? Onu olabildiğince kaliteli bir şekilde karşı tarafa sunalım. Ben hep bunu denedim, umarım başarılı olmuşumdur.

Sizi biraz da iş dışında sosyal yönlerinizle tanıyabilir miyiz?

Asosyale yakın bir yapım var. Öyle çok gezmekten tozmaktan hoşlanmam. Evimde iki kedimle birlikte yaşıyorum. Anadolu yakası insanıyım. Yani Bağdat Caddesi’nde rastlayabilirsiniz bana. Eski arkadaşlarımla hala görüşüyorum. Bu camiadan arkadaşım var ama dostum bir elin parmaklarını geçmez. Spor yaparım, kitap okurum. Gece hayatım yoktur. Yani beklenenin aksine gayet sakin bir yaşantı sürüyorum:)

Son olarak MüzikOnair hakkında neler söylemek istersiniz?

MüzikOnair ailesinin güzel işler yaptığını duydum umarım ki bundan sonrada daha iyi işlere imza atarsınız.Röportaj için teşekkür ederim.

Exit mobile version