Pinhani: Eski Şarkıları Yeni Anlayışlarla Kaydetmek Gerçekten Çok Hoş

Müzik Onair’dan Sevtap Gül’ün Pinhani grubuyla gerçekleştirdiği özel röportajı Müzik Onair Dergi’den sonra şimdi Müzik Onair okuyucularına özel muzikonair.com’da.

İşe o röportaj:

Kendine has yorumlarıyla onlarca eser vermiş, müzik dünyasında özel bir yeri olan Pinhani grubunu çoğumuz “Kavak Yelleri” dizisinde “İnandığın Masallar” albümündeki “Hele Bi Gel”, “Beni Al”, “Dön Bak Dünyaya” şarkılarını dinleyerek tanıdık. Başarılı işlere imza atarak 16 yıldır müzik piyasasında yer edinmiş Pinhani grubu üyeleri ile müzikal yolculuklarını detaylı bir şekilde konuştuk.

Pinhani’den yöresel enstrüman seslerini pek çok kez işittik. Eski şarkılarınızı yeni seslerle duyacak mıyız?

Ya da önümüzdeki zamanlarda yeni şarkılarınız için bu tür bir projeniz var mı? Selim Aydın: Sahnede sürekli yeni şeyler deniyoruz. Bu deneyleri de zaman zaman yayımlıyoruz. Eski şarkıları yeni anlayışlarla kaydetmek gerçekten çok hoş olabiliyor. Özellikle konser albümlerinde bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.

Bizleri derinden etkileyen şarkı sözlerinin arkasında Sinan Kaynakçı var. Peki Sinan Kaynakçı’nın arkasında kimler var? Hayatınıza etkisi olan kişileri ve örnek aldığınız edebi kişilikleri bizimle paylaşabilir misiniz?

Sinan Kaynakçı: Edebi olarak birebir örnek aldığım biri yok. Bülent Ortaçgil ve onun sayesinde tanıdığım birçok müzisyen hayatıma yön verdi. Bunlardan başta Akın Eldes ve Cem Aksel olmak üzere birçoğuyla da müzik yapma şansım oldu. Eskiden de çok ilgiyle takip ederdim ama son zamanlarda müziğe bakışını en çok örnek aldığım kişi Erkan Oğur.

Duyguyla bezeli bu şarkılar nasıl oluşuyor? Pinhani grubu yeni bir şarkısını nasıl oluşturuyor, bize bu süreci anlatır mısınız?

Sinan Kaynakçı: Çok karışık değil aslında. Ankara’ya kuzenime gidiyordum, ‘Ankara Gel Dedi’ çıktı yolda. Sadece kendi duygularımı değil, kuzenimin karşılıksız Ankara sevgisini de şarkıya kattım. Bunun gibi şeyler işte

“Güzel bir şarkı her zaman kendi yolunu çiziyor” diye bir sözünüz var. Sizce güzel bir şarkı, en çok nelere ihtiyaç duyar?

Selim Aydın: Bazen güzel bir şarkıyı yanlış tondan çalıp yanlış zamanda yayımlayıp yanlış da bir klip çekiyoruz ama yine de o kendi yolunu buluyor. Güzel şarkıyı fazla kösteklemezseniz sorun yok. Güzel klipler en çok kötü şarkılara çekiliyor.

Belki bütün şarkılarınıza verdiğiniz emekten kaynaklı aralarından bir seçim yaptırmak haksızlık olacaktır ama size favori şarkınız desem aklınıza ilk gelen şarkıyı bizimle paylaşır mısınız?

Sinan Kaynakçı: Değişiyor dönem dönem. Bu ara ‘Kendinden Usandırma’

Selim Aydın: ‘Oyalan’. Her ne kadar çalmıyor olsak da.

Grubunuz 2004’te kuruldu. Aradan yıllar geçti nesiller değişti bile hatta günümüz müzik zevki bile farklı bir boyut kazandı. Fakat sizin aktif bir kitleniz her zaman var. Bu başarınızdaki ana etken sizce nedir?

Sinan Kaynakçı: Üretmeye hep devam ettik, çok da kötü bir şey üretmedik demek ki, insanlar bizi dinlemekten vazgeçmedi.

Grubun kuruluşunda ilerisi için kurulan hayallere ulaştığınızı düşünüyor musunuz? Bizimle gerçekleşmesi sizi mutlu etmiş bir hayalinizi paylaşır mısınız?

Selim Aydın: Her geçen gün yaklaşıyoruz ve her şey olması gerektiği gibi ilerliyor.

Sinan Kaynakçı: Bostancı Gösteri Merkezi konserini atlattıktan sonra umarız güzel bir Harbiye Açık Hava konseri de yaparız. Ama konserler dışında üretimle ilgili hayaller de var. Onları gerçekleştirirsek daha ilginç hayallerimizi de dillendirebiliriz.

Ne zaman artık pinhan değiliz ‘Pinhani’yiz başardık, yaşatalım bu grubu dediniz? Bu farkındalık sonrasında neler yaptınız?

Selim Aydın: Adana’da 2007 yılında Çukurova Üniversitesi’nde ilk bunu hissettik. Sonrasında zaten rüzgâr bizi alıp götürdü. Bir daha hiç durmadık.

Sahne performanslarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeri geliyor sizi seyircilerin arasında bile görüyoruz…

Sinan Kaynakçı: Çok daha iyi çalabileceğimizi düşünüyorum. Buna yeterince zaman ayıramıyoruz. Daha az çalmamız gerekiyor. O zaman daha çok prova yapabiliriz. Seyircilerin arasına girmek gerçekten çok eğlenceli. Onların mutlu olması bizi de çok mutlu ediyor.

Konsere çıkmadan önce yaptığınız bir totem var mı?

Selim Aydın: Mutlaka tuvalete gidiyoruz (gülüyor) Özellikle de ara yoksa.

Biraz eskilere gidersek, “Yitirmeden” isimli şarkınızın klibinde, işitme engellilerin de müziğinizi duyabildiğini gördük. Bu proje çok beğenildi. Biraz bahseder misiniz?

Sinan Kaynakçı: Bugüne kadarki en düşük bütçeli, aynı zamanda en eğlenceli, herkesi içine alabilen bir klipti. Çok büyük bir deneyimdi bizim için. Fikrin her şeyden önemli olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye’de milyonlarca kişiye bu dili birkaç kelime de olsa öğretmiş olduk aynı zamanda.

Müzik Onair aracılığıyla sevenlerinize söylemek istedikleriniz? Sinan Kaynakçı: Var olsunlar. Selim Aydın: Bir tek bizi dinlesinler. (Gülüyor).

Röportaj: Müzik Onair | Sevtap Gül

Exit mobile version