Uzun zaman önce tanıştığımızda yaşadığın bölgede tanınan sevilen sayılan bir rapçiydin fakat müzik hayatını biraz erteledin neden bu kadar ara verdin ?
Evet, yöresel bir çevremiz vardı ve bu durum beni o dönemlerde fazlasıyla motive ediyordu. Yaşımız küçük ve enerjimiz tamdı. Klasik bir edebiyat olacak fakat rap müzik o dönemlerde çok benimsenen bir müzik türü değildi. Yayılması ve insanların bu tarzda kendilerini bulması için çok mücadele ettik. Konser, parti vb. birçok organizasyon düzenledik. Erteleme konusuna gelecek olursak aslında çok güzel bir tabir ertelemek… Çünkü bu sevdaya bulaşan bilir ancak erteleyebilirsiniz, hiçbir zaman bırakamazsınız. Hayat şartları ve bazı seçimlerimiz çoğu zaman bizi farklı yönlere itebilir. Benim de tam olarak böyle oldu. Rap müzik hayatımda her zaman vardı fakat şu ara daha fazla var.
Protest tavrın ve yeni nesil flowlarınla bir bakıma farklı iki çizgiyi birleştiriyorsun bu style nasıl oluştu?
Bodrum katlarının stüdyolar olduğu yıllardan itibaren müzik anlayışımı hep güncellemek isterdim. Çabuk sıkılabilen bir yapım var. Çok fazla çeşitli tarzda müzik dinliyor ve piyasayı takip ediyorum. Bu durumun gelişimime çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Bir parçamda bu iki çizgi birleşirken bir başka parçamda da daha farklı birleşimler görebiliyorum. Kısacası benim tarzım net bir stilimin olmaması. Duygularımızın sürekli değişmesi gibi müzik kulağımızın da paslanmaması gerektiğine inanıyorum.
İzmir’de Selçuk’ta Kuşadası’nda yaşamını devam ettiren bir müzisyen olarak İstanbul’a nazaran küçük ölçekli bir şehirde müzik yapmanın avantajı ve dezavantajı nedir?
Çoğu rapçi ve müzisyen arkadaşlarım gibi bir noktadan sonra ürettiklerinizin dinleyicilerle buluşmasını istiyorsunuz bu aslında sizin motive kaynağınız oluyor.
Dinleyici kitlesi ve pr açısından geçmişte bir İstanbul gerçeği vardı günümüzde de var fakat globalleşen dünyada bulunduğunuz şehrin etkisi eskisi kadar büyük değilken artık yaptığınız işlerin duyulması da konum fark etmeksizin geçmişe nazaran daha kolay. Yaşadığım bölgede oyunun bir miktar dışında kalsam da ben burada müziğe başladım, burada sevdim, burada ilham buluyor ve motive oluyorum.
Seni anlatan yazdığın en güzel söz ve hikayesi nedir?
Elbette çok üreten arkadaşlarımızın ve benim de dahil olmak üzere bir çok anlamlı sözlerimiz oluyor fakat yazdığım en güzel sözden ziyade ”Alın Teri” isimli geçmişte dönemin ve hayatın zorluklarından bahsettiğim bir parçam vardı. Eseri tam olarak tamamlayamamıştım çünkü ne zaman kayıt için otursam parçada anlattığım olayların yaşanmış bir hikaye olması sebebiyle etkileniyor ve ertelemek zorunda kalıyordum.
Bu sene senden kaç şarkı dinleyeceğiz planların nedir ?
O sene bu sene akımına ben de farkında olmadan dahil olduğumu düşünüyorum. Çünkü ciddi adımları ve birikimlerimin temellerini artık oluşturduk. İlk başta Ayaz olmak üzere beni yalnız bırakmayan ve her zaman desteklerini esirgemeyen dostlarıma
minnet borcumu dile getirmek isterim. Birlikte çok güzel işler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu sene birbirinden farklı eserler duyacaksınız. Bir kısmı solo olurken bir kısmı da düet şeklinde olacak. Yakın zamanda klibiyle birlikte “CigiliPuff” parçamız çıktı. Devamında ise çok güzel bir düet gelecek. Yaz için yine renkli ve hareketli parçamız var. Bu sene yoğun çalışacağız :)
Sanatını besleyen en temel unsurun, olmazsa olmazın nedir?
Heyecanlanmak.. Bence dünyanın en güzel hissi. Duyduğum, kendi açımdan başarılı gördüğüm her şey beni heyecanlandırıyor ve o an üretim aşamasına geçebiliyorum. Hani derler ya ilham geldi işte o heyecanı kaybetmemek lazım :)
Müzik kimliğinin dışında başka neler yapıyorsun ?
Şu sıra müzik dışında ilgilendiğim başka bir alan yok diyebilirim aslında. Günümüzde hem meslek hem hobi olarak yapılan (nihayet) bir tarzımız var artık:)
Son olarak MÜZİKONAİR takipçilerine ne söylemek istersin?
Son derece renkli ve her telden müziği seven takipçileriniz olduğunu biliyorum. Bizi takip etmeye devam ederek desteklerinizi hiçbir zaman esirgememenizi temenni ederim :)
Müzikle kalın!