Merhaba! İçinde bulunduğumuz Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı ne yönde etkiledi? Biraz bahsedebilir misiniz?
Merhabalar… Çok zor bir süreçten geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz Covid19 süreci aslında şu an Ülkece yaşadığımız afet ve felaketlerin yanında çok basit günlük olağan kurduğumuz cümlelerin içinde en fazla geçen kelime manası taşıyor sanıyorum takdir edersiniz ki…
Bireysel olarak Covid atlattığımı 6 ay sonra yapılan ilk antikor testimde öğrendim. Şükür ki hafif atlatanlardanmışım. Biz Radyomuz olarak bu dönemde hiç yayın aksatmadık, son dakika gelişmeleri ve anlık yayın spot haberleri ile dinleyicimize hem müzik ruhun gıdasıdır mantığı ile yayınlarımızı gerçekleştirdik ve stüdyolarımız da yayınlarımıza devam ettik. Aynı zamanda rutin Covid testlerimiz de yaptırdık.
Yayınlarımızda maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet ettik. Elbette 3 saat boyunca canlı yayında olup içinde bulunduğumuz durumdan etkilenmedik diyemiyoruz. Covid sebebi ile birçok meslektaşımın ara vermesi, sanatçılarımızın hastalığı yaşıyor olması ve tedavi süreçleri de bizleri üzdü. Fakat farklı bir radyoda yayın yapan bir meslektaşımızı bu hastalıktan kaybetmiş olmak da çok etkiledi bu dönem beni.
Günümüzde dijital sektörün yaygınlaşmasıyla beraber radyolara olan ilginin azalmasını ve müzik kanallarının bile dijital sektöre yönelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz. Radyo Alaturka olarak sizlerin de böyle bir düşüncesi var mı?
Radyo Alaturka kitlesel bir radyo her şeyden önce. Dinleyicisinin sahiplendiği Türk Sanat Müziği’nin en seçkin eserlerinin yanı sıra bestekar, güftekar, makam, unutulmaz 45’lik şarkılar ve nostaljik eserlere verdiği kıymet ile dinleyicisinin gönlünü fethediyor. AB Grubuna hitap eden radyomuz dinleyicisine işitsel anlamda yayın sunduğu gibi, görsel anlamda da doygunluk sağlamakta.
91.0 Frekansı ile bölgesel yayın yapan bir frekans olsa da sosyal medya, aplikasyon uygulaması aktif web sitesi, YouTube üzerinden aktif yayınlarını korumayı başarmaktadır. Elbette dijital platformda müzik yayını sunan playlistler, müzik programları var. İnternet aracılığı ile programların indirilip, sınırsızca dinlenilen şarkılardan ibaret. Fakat radyo kültürüne aşina olan iyi bir dinleyici bir programcı sesi arar bir dost, bir arkadaş, acısını, derdini, ayrılığını, mutluluğunu paylaşmak için. Bu anlamda Radyo Alaturka dijitalleşen dünyada yerini ve saygınlığını korumaya devam etmektedir.
Radyoculuğu meslek olarak yapmayı düşünenler için ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Bizim dışardan bakıldığında çok merak uyandıran, heves edilen bir mesleğimiz var. Aynı zamanda çok emek harcanması gereken bir işi yapıyoruz. Dikkate ve her gün öğrenmeye açık olmalıyız. Canlı yayınların bazen radyo programcıları için geri dönüşü olmayan çok büyük sorunlar yarattığını duymuşsunuzdur. Mesleğe gönül vermiş eğitim alıyor olan ya da böyle bir düşüncesi olanlara sadece eğitimin yetersiz olduğunu ifade etmek isterim bu manada. Müzikalite, diksiyon, hitabet, donanım çok önemli. Radyo Alaturka ‘mızı ele alalım;
Düzgün, bir öz Türkçe ile anons bekliyor dinleyici. Her anons ettiğimiz şarkının bestekarını ve güfterkarını şarkının makamına kadar bilgi donanımına sahip olmalıyız. Çaldığımız her şarkının duygusunu var olan şarkı hikayesini dinleyiciye yaşatmalıyız. Bir albümün hangi adı taşıdığından kaç yılında dinleyicisi ile buluşmasından ve kimlerin bu eserleri icra ettiğine kadar bilmemiz gerekmekte. Çok çalışmak, araştırmak, okumak, gündemi takip etmek gerekmektedir.
Türkiye’deki radyoculuk sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnternet tüm alışkanlıklarımızı değiştirirken, teknolojinin ilerlemesiyle FM bandından yayın yapan radyolar da şekil değiştirdi aslında. 2020 Eylül ayıyla yeni Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi’nde 100 radyo yayını, birbirlerinin gücünü kesmeden yayına başladı. Her kitleden, meslek grubundan dinleyenimiz var. Hatta dünyanın bir ucundan yazan dinleyenlerimiz var. Çünkü Türk müziğinin her notasında bir mazi yatıyor. Maziyi anımsatan eserler dinleyicinin gurbetten sılaya olan özlemini bir nebze olsun dindiriyor.
Her saatin radyosu Radyo Alaturka. Uyandığında hala ilk olarak radyosunu açan daimî dinleyenlerimiz var. Yayında olalım, olmayalım aramızda bir bağ var. Çünkü radyo bizi bir arada tutan en büyük güç. 1927‘den bu yana radyo var. Bu serüven bugün hala devam ediyor farklı frekanslarda. Fakat Radyo Alaturka hala ilk yayınlardaki yayın yapan radyo cazibesini bozmadı. Büyüklerin ajansı, genç kızları Müzeyyen Senar’ı ve tüm ailenin radyo tiyatrosu gibi dinleniyor takdir, ilgi görüyor.
Türkan Şoray’dan, Selami Şahin’e Zekai Tunca’dan Belkıs Özener’e Birçok TRT sanatçısından usta müzisyenlere kadar hem stüdyoda ağırlamışlığımız hem de canlı telefon bağlantısı kurmuşluğumuz var. Dinleyici donanımlı programcıyı hemen fark ediyor bazen de dinleyicilerimiz engin donanımlarıyla bizlere eşlik ediyor. Bu manada bir sanatçıyı anons ederken, o plak ya da albümün çıkış tarihi, dinleyici ile buluşturduğu şarkısına, bestekar ve güfterkarını kadar en ince ayrıntısı ile anons etmekteyiz. Hatta bazen o şarkıların unutulmaz aşk hikayeleri ya da yüreklere dokunan mazısını anlatıyoruz.
Radyoculuğa nasıl başladınız? Kendinize örnek aldığınız beğendiğiniz radyo programcıları var mıdır öğrenebilir miyiz sizden?
Okul dönemimden bu yana müzikle ve edebiyatla hep ilişkili bir öğrenciydim. Öncesinde televizyonla başladı medya serüvenim. Üniversiteye hazırlandığım dönemde özel bir TV Kanalındaki Vj elemelerine katıldım ve 5 yıl klip sunarak adım attım. Sonrasında ilk radyo yayınım başladı 2002 yılında. Aslında şöyle cevap vermek istiyorum; tarz duruş hitabet anlamında hiç değişmeyen idolüm Hocam Gülgün Feyman olmuştur. Radyo programcılığında her programcının kendi öz duruşu ve yayın formatı vardır.
Radyo Alaturka ile tanışmanız nasıl oldu. Kaç yıldır radyoculuk sektöründe çalışıyorsunuz?
Ben Radyo Alaturka’da yayına başlamadan önce de çok sıkı bir Radyo Alaturka dinleyicisiydim. Farklı tarz radyolarda yayın yapıyor olduğum zamanlarda bile tarzımı ve hitabetimi bilenler Alaturka için çok uygun olduğumu ve bir gün yayın yapmamı temenni ederlerdi. Haziran 2019’da dahil oldum radyoya. 2002 yılından bu yana radyo programcılığı ve yayın yönetmenliği geçmişim var
Radyoculuk dışında televizyonda yer almayı da düşündüğünüz oldu mu hiç? Mesela böyle bir teklif gelse değerlendirir misiniz?
Mesleğe ilk olarak televizyonda başladım. Birçok yerel ve Ulusal TV’de Vj’lik, moderatörlük, sabah haber programları, ara ve ana haber spikerliği de yaptım. Radyo programcılığının yanı sıra ara ve ana haber spikerliği olmadığı sürece ekranda bulunmam.
Sadece Türk sanat müziği ve ağırlıklı olarak nostalji şarkılarına yer veren Radyo Alaturka’nın kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
16 Nisan 2004 yılında yayın hayatına başlayan Radyo Alaturka, merkezi İstanbul’da olan ve Türk Sanat Müziği tarzıyla faaliyet gösteren rakipsiz radyo kanalıdır. Kuruluşundan bu yana Türk müziğinin en seçkin şarkılarını geniş kitlelere ulaştıran radyomuz tarzını kurulduğu günden bu yana değiştirmemiştir. 2019 Eylül tarihinden itibaren Yasin Global bünyesine geçen radyomuz Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Yasin Çörekçi’nin desteği ile ve özverisiyle de 2 yıldır gücüne güç katarak yoluna devam ediyor dinleyicisinden tam not alarak.
Radyo Alaturka’da özel programlar dinleyicilerle buluşuyor. Yüksek teknolojiye sahip stüdyo ve verici ekipmanlarıyla CD kalitesinde yayın yapan Radyo Alaturka, hafta içi her sabah 07:00 -10:00 saatleri arasında Altan Kiraz’ın sunumuyla ‘Altan Vakti’ ile güne ‘merhaba’ diyor.
12:00-15:00 saatleri arasında Meltem Mendi İle ‘Alaturka Rüzgarı’ dinleyicisi ile buluşurken, 17:00 -20:00 saatleri arasında ben Beyza Koç ‘Beyza Koç İle Nağmeler’ programlarımız ile yayındayız. Her Çarşamba 20:00-21:00 saatleri arasında Radyo programcısı Ferit ‘Ferit ile İz Bırakanlar’ programı ile Türk müziğinin unutulmaz ve kalbe dokunan şarkılarını resital eşliğinde dinleyicisi ile buluşturuyor. Her Cuma ise; Doç. Dr. Aydın ARSLAN (Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı) ‘Can Sağlığı’ programı ile sohbet, müzik ve sağlık içerikli programıyla dinleyicilerimiz ile buluşuyor.
Türkiye’nin tek Türk Sanat Müziği radyosusunuz ve Türk Sanat Müziğini de yaşatmaya çalışıyorsunuz. Bu anlamda çalışmalarınızdan ötürü sizleri kutlar, başarılarınızın daim olmasını dileriz. Hızla değişim gösterebilen müzik sektöründe hala o yılların ruhunu yaşatan bir radyo olarak dinleyicilerinizden aldığınız geri dönüşler nasıl Beyza Hanım?
Dinleyicimiz çok kıymetli. Bizler de onlar için kıymetliyiz. Bunu her saat yayını olan programcı arkadaşlarımızın programlarına gönül vererek her birimize ayrı ayrı mesajlarını ulaştırmalarından hissediyoruz. Türk müziği dinleyicisi öncelikle Türk müziğine sahip çıkan bir kitleden oluşuyor. Bizim dinleyicimiz vefalıdır. Sadece araçlarında değil evlerinde, mesai saatlerinde, uygulama ile dünyanın her yerinde bizlere eşlik ediyorlar. Alaturka sevgisini değerini korumakta.
Z kuşağı diye nitelendirdiğimiz yeni neslin Türk sanat müziğine ve nostalji şarkılara ilgisi ne yönde sizce? Bu anlamda izlenimlerinizi öğrenmek isteriz?
Yeni nesil alaturkayı dinliyor çünkü bizler ahde vefa albümleriyle dinleyici kitlemizin yaş ortalamasını bu manada değiştirdik. Tarkan’dan, Şevval Sam’a Gökhan Tepe’den, Göksel’e Candan Erçetin’den Funda Arar’a, Işın Karaca’dan
Ata Demirer’e kadar çok kıymetli sanatçılarımızın Türk müziği adına yapmış oldukları albümlere yer veriyoruz. Türk pop müziğinin duayenlerinden (Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Kayahan, Barış Manço, Erkin Koray, Alpay vb. Her saate 45’lik ve nostaljik şarkılar yayınlıyoruz. Gelen mesajlardaki bir öğrencinin ders yaparken, sahilde gezen bir gencin kulaklığı ile şarkılarımıza eşlik ediyor olması ise bizler çok kıymetli.
Bizlerle yapmış olduğunuz röportaj ve samimi açıklamalar için size çok teşekkür ederiz. Yayıncılık hayatınızda Radyo Alaturka’ya ve size başarılar dileriz.
Bu kıymetli röportaj ve samimi sorular için ben teşekkür ediyorum. Sevgiler.