Radyo sektörü üzerine uzun yıllar birçok kez yazılar paylaştık düşüncelerimizi sizlere ulaştırdık eksik olmayın bu konuda birçok olumlu geri dönüş aldık ama uzun süredir yazı paylaşmıyorum sanırım biraz paslandım.
İlk yazımda radyocuların şeklinden ve şekilsizliğinden bahsetmek istedim uzun süredir gözlemliyorum bu kadar kaosun yaşandığı çok az sektör vardır. Herkesin bir planı var ve bu planlar günlük çıkar ilişkilerine göre şekilleniyor.
Radyoculukta kalite yerlerde, radyo dinleme şevkimiz kalmadı. İstatistikler bunu ispatlıyor çünkü radyoların internet üzerinden dinlenme oranlarına baktığımızda sayılar inanılmaz düştü. En çok dinleniyorum diyen radyolara gelen dinleyici mesaj sayısına bakarsanız büyük şok yaşarsınız, ulusal ve en çok dinlenildiği iddia edilen radyoların durumu içler acısı…
Radyocular yayınlarını daha iyi ve daha dinlenilebilir hale getirme çabası yerine hangi belediyeden ne iş kaparım peşinde koşuyor.
Radyocuların ek iş yapmalarına karşı değilim ama bütün enerjilerini bu yönde sarf etmelerine karşıyım.
Radyoların müzik kalitesi de düşmeye başladı. Müzik direktörlerinin performansları da çok düştü inanılmaz şekilde fark yaratmak yerine rakip radyoların top 40 listelerine göre seçim yapmaya başladılar. Hangi radyoyu dinleseniz cıngılları olmasa ayırt edemezsiniz.
TRT Türkiye’nin en büyük medya kurumu, geçenlerde gece Ankara’dan – İzmir’e yola çıktım uzun yolda malum TRT FM’den başka alternatifiniz yok ama emin olun TRT FM dinleyenin uykusu gelir, gece o kadar ağır şarkılar çalınıyor ki uzun süre dinlediğinizde direksiyon başında uyutur, canınızdan eder.
Yavaş çalıyor dediğim yanlış anlamayın normal slow şarkılardan bahsetmiyorum bu şarkılar cidden insanları uyutmak için seçilmiş zannedersiniz.
Gece yollarda dinlenilen ve en büyük kitleyi bu şekilde elinde tutan bir radyo nasıl olur da gece yayınlarını bu kadar umursamaz anlayamıyorum.
Müzikal kalitesinin yanında, ulusal ve yerel radyolarda inanılmaz şekilde büyük bir enerji kaybı var. Radyoculuk şarkı anons etmek oldu.
Radyocuların sosyal medya şekilleri de komik. Dünyanın hiçbir yerinde radyocuları bu şekilde amaçsız gereksiz ve siyasi parti liderleri ve ünlülerden medet umar şekilde garip paylaşımlar yaptığını göremezsiniz ama bizde en çok bunun prim yaptığı inanışı hakim.
Velhasıl radyo sektörü her zamanki gibi “eğri cetvelden düz çizgi çıkmıyor.” Cetveli eğriltenler de bu çizgiden gayet memnunlar.
Erkut Aktaş | MüzikOnair